“Demokratikleşme paketi” olarak bilinen Temel Hak ve Hürriyetlerin Geliştirilmesi Amacıyla Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı, TBMM seçim tatiline girmeden kabul edilen son kanun oldu. Ama bu paket, “30 Mart Seçimlerinden sonra Hükümeti beklemeden özerkliğimizi ilan edeceğiz” diyen PKK güdümündeki BDP’yi kesmez.
Bu son “Demokratikleşme paketi” ile bölücü odaklara hangi ikramlarda bulunulmuş, şöyle bir göz atalım:
*Pakete göre, hem yerel, hem de genel seçimlerde her türlü propaganda, Türkçenin yanı sıra farklı dil ve lehçelerde de yapılabilecek.Artık meydanlarda siyasiler, sadece Kürtçe değil, yerine göre farklı dil ve lehçeler kullanılabilecek.
*Kanunun, “Türkçeden başka dil ve yazı kullanamazlar” ibaresi madde metninden çıkarılarak, ön seçimler esnasında yapılacak propagandalarda Türkçeden başka dil ve yazı kullanılması yasağı kaldırılıyor ve adayların ön seçim propagandasında kendilerini Türkçeden başka dil ve yazıyla da ifade edebilmelerine imkan sağlanıyor. Bununla sadece Kürtçe değil, yerine göre farklı dil ve lehçelerle de propaganda malzemesi kullanılmasının önü açılıyor.
Bu paketle 01.11.1928 tarihinde kabul edilen 1353 sayılı Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun’da yasaklanan eylemler ve yükümlülüklere aykırı davranmayı suç olarak düzenleyen ve bu suçu işleyenlere iki aydan altı aya kadar hapis cezası verilmesini öngören Türk Ceza Kanununun 222. maddesi yürürlükten kaldırılıyor.
11 Maddeden ibaret olan bu Kanunun ilk 5 maddesi şöyle:
Madde 1 – Şimdiye kadar Türkçeyi yazmak için kullanılan Arap harfleri yerine Latin esasından alınan ve merbut cetvelde şekilleri gösterilen harfler (Türk harfleri) unvan ve hukuku ile kabul edilmiştir.
Madde 2 – Bu Kanunun neşri tarihinden itibaren Devletin bütün daire ve müesseselerinde ve bilcümle şirket, cemiyet ve hususi müesseselerde Türk harfleriyle yazılmış olan yazıların kabulü ve muameleye konulması mecburidir.
Madde 3 – Devlet dairelerinin her birinde Türk harflerinin Devlet muamelatına tatbiki tarihi 1929 Kanunusanisinin birinci gününü geçemez. Verilecek tapu kayıtları ve senetleri ve nüfus ve evlenme cüzdanları ve kayıtları ve askeri hüviyet ve terhis cüzdanları 1929 Haziranı iptidasından itibaren Türk harfleriyle yazılacaktır.
Madde 4 – Halk tarafından vakı müracaatlardan eski Arap harfleriyle yazılı olanlarının kabulü 1929 Haziranının birinci gününe kadar caizdir. 1928 senesi Kanunuevvelinin iptidasından itibaren Türkçe hususi veya resmi levha, tabela, ilan, reklam ve sinema yazıları ile kezalik Türkçe hususi, resmi bilcümle mevkut, gayrı mevkut gazete, risale ve mecmuaların Türk harfleriyle basılması ve yazılması mecburidir.
Madde 5 – 1929 Kanunusanisi iptidasından itibaren Türkçe basılacak kitapların Türk harfleriyle basılması mecburidir.
Bu değişikle bundan sonra her türlü resmi ve özel yazışmalarda, basılı malzemelerde, gazete, dergi ve kitaplarda, reklam ve tanıtım malzemelerinde Türkçe dışında dil ve lehçeler kullanılabilecek. Bu verilen haklar, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda devletin yapısı olarak belirtilen “millî devlet, üniter yapı” ifadeleri ile ne kadar bağdaşır?
Bölücülüğe verilen diğer ikramlar ise şöyle:
*Siyasi partiler, tüzüklerinde yer almak ve 2’den fazla olmamak koşuluyla eş genel başkanlık sistemini uygulayabilecek. Bu da BDP’nin bugüne kadar resen uyguladığı eş genel başkanlık sistemini legal hale getirecek.
*Siyasi partilere devlet yardımı yapılabilmesi için milletvekili genel seçimlerinde alınması gereken oy oranı yüzde 7’den yüzde 3’e indirilecek. Böylece BDP de hazine yardımından yararlanabilecek.
*Kanunla, köy isimlerinin resen değiştirilmesine yol açan hükmü kaldırılarak, köylere, eski isimlerinin geri verilmesine imkan tanınıyor. Sizin anlayacağınız Türkçeleşmiş isimleri kaldırılıp, eski Kürtçe, Ermenice veya Arapça isimleri geri verilecek.
Şimdi de geldik, paketin en önemli kısmına. Eğitim dili, ülkede egemen olanmilletin dilidir. Daha önce “demokratik açılım” açıklamalarında sık sık dile getirilen “Farklı dil ve lehçelerde eğitim, öğretim” ifadeleri bu paketle ete kemiğe bürünmüş. Böylece siz egemenlik haklarınızın bir kısmından vazgeçmiş oluyorsunuz.
İşte “demokrasi paketi”nde “Farklı dil ve lehçelerde eğitim, öğretim”hakkında yapılan düzenleme şöyle:
*Özel Öğretim Kurumları Kanunu hükümlerine tabi olmak üzere, Türk vatandaşlarının günlük hayatlarında geleneksel olarak kullandıkları farklı dil ve lehçelerle eğitim ve öğretim yapmak amacıyla özel okullar açılabilecek. Bu kurumlarda eğitim ve öğretimin yapılacağı dil ve lehçeler, Bakanlar Kurulu kararıyla tespit edilecek.
Ne diyelim, olmuşken bir de özerklik hakkını verseydiniz de, erkeklik siz de kalsaydı.