Mustafa Kemal Atatürk’ün Dindarlığı

97

 

ATATÜRK bir Osmanlı subayıdır. Milli mücadele kahramanıdır.

57 senelik kısa ömrü hep savaşlarla geçmiştir.

Trablusgarp, Çanakkale ve İstiklal savaşlarının başarılı komutanıdır.

Cumhuriyet ilan edilmeden önce23 Nisan 1920’de Cuma günü Mebuslar ve Ankaralılar Hacıbayram Camii önünde toplandılar. Cuma namazı kılındıktan sonra Üç mebus Hoca Kur’an-ı Kerim’den Sureler okudular. Duasını da Mecliste okumak üzere Camiden çıktılar. Sinop mebusu Hoca Abdullah Efendi Yeşil örtü üzerine Kur’an-ı Kerim ve sakalı şerif bulunan bir rahleyi başına koydu. Camiin etrafında toplanmış olan halk tekbirler  getirerek harekete geçti.  İki sıra olmuş askerlerde rahleyi taşıyan mebusun etrafında dizildiler. Alay Karaoğlan caddesinden Ulus meydanına geçti. Bu büyük kalabalık nihayet meclisin önünde durdu.  Bursa mebusu Hoca Fehmi Efendi bir dua okudu bundan sonra meclisin kapısı önünde iki kurban kesildi.

En önde Ankara mebusu Mustafa Kemal Paşa arkasında mebuslar olduğu halde meclis kapısından içeri girdiler. Hacı Bayram Veli’nin Sancağını kürsüye diktiler. Kur’an-ı Kerim ile sakalı şerifi de kürsüye koydular. Mebuslar meclisin içinde dua ettiler. İlk Meclis Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde böyle açıldı. Mustafa Kemal Atatürk işte böyle dindar bir insandı.

Mustafa Kemal Atatürk’ün dindarlığı ile ilgili bir anıyı da Rahmetli babam Ömer Kamil şöyle anlatmıştı. Babam Rize’nin Çamlı Hemşin ilçesinde  orman memuru olarak görev yaparken doğuda bir vilayette ağır ceza reisliği yapan bir hakimle sohbet ederken konu Atatürk’ün dindarlığına gelir.

Hakim Atatürk ile ilgili bir anısını babama şöyle anlatır.

Görev yaptığı ilde çalışırken yanında üye hakim olarak çalışan dinle bir ilgisi olmayan ateist bir hakim vardır. Çamlıhemşinli hakimde namazında niyazında dürüst vazifeşinas bir hakimdir. Görevini kaytarmaya çalışan üye hakim devamlı içki içip duruşmalara bile sarhoş  çıkmaktadır. Reisin kendisini devamlı ikaz etmesinden de rahatsız olmaktadır. Üye hakim Atatürk’ü de kendisi gibi zannedip Atatürk’e bir mektup yazar.

Bu mektubunda reis olarak görev yapan hakimin yobaz olduğunu ve devamlı namaz kıldığından ve çok dindar olduğundan bahseder. Atatürk’ e gönderir Atatürk mektubu alır ve okuduktan sonra çok sinirlenir ve mektuba hemen cevap verir.

Üye hakime hitaben “Benim dinsiz olduğumu sana kim söyledi. Seni görevden alıyorum. Azlediyorum ve hakimliğini de iptal ediyorum.”diye cevap verir.

Bu olay Cumhuriyetin ilk yıllarında yaşanmış ve Çamlıhemşinli hakim bunu bizzat rahmetli babama anlatmıştır. İşte Atatürk böyle bir  Müslüman ve dindardı.