Ey biçare hasta;
Hastalara bir merhem, bir teselli, manevi bir teselli ve geçmiş olsun makamında yazılmıştır.
Merak etme sabret
Senin hastalığın sana dert değil belki manevi bir dermandır.
Çünkü ömür bir sermayedir.
Meyvesini bulmazsa zayi olur
Hayat rahat ve gaflette olsa pek çabuk gidiyor.
Hastalık ömrün çabuk geçmesine müsaade etmiyor
Ömrü uzun ediyor.
Ömrün hastalıkla uzun olmasına işareten
Bu darbı mesel dillere destandır.
“Musibet zamanı çok uzun safa zamanı pek kısa oluyor.”
Ey sabırsız hasta;
Sabret belki şükret.
Senin hastalığın ömür dakikalarını birer saat ibadet hükmüne getirebilir.
Çünkü ibadet iki kısımdır
Biri müspet ibadettir ki, namaz niyaz gibi malum ibadetlerdir.
Diğeri menfi ibadetlerdir ki;
Hastalıklar musibetler vasıtasıyla musibetzede aczini zaafını hisseder.
Haliki Rahimine iltica eder yalvarır.
Halis riyasız bir ibadete mazhar olur.
Evet, hastalıkla geçen bir ömür.
Allah’tan şikâyet etmemek şartıyla mümin için ibadet sayılır.
Hatta bazı sabır ve şükür ehli olan hastaların bir dakikalık hastalığı
Bir saat ibadet hükmüne geçer.
Bazı kâmillerin bir dakikası bir günlük(nafile) ibadet hükmüne geçtiğine dair
Sahih rivayetler vardır.
Senin bir dakikalık ömrünü bin dakika hükmüne getirip sana uzun ömür kazandıran hastalıktan şikâyet değil teşekkür et.
Ey Tahammülsüz Hasta,
İnsan bu dünyaya sadece keyif sürmek ve lezzet almak için gelmemiştir.
Eğer hastalık olmazsa sıhhat ve afiyet gaflet verir.
Dünyayı hoş gösterir, ahreti unutturur.
Kabir ve ölüm aklına gelmez.
Hastalık ise gözünü açtırır ve der ki
“Ölümsüz ve başıboş değilsin”
Bir vazifen var
Gururu bırak.
Seni yaratanı düşün.
Kabre gireceğini bil, hazırlıklı ol
Bunun için hastalıktan şikâyet değil ona teşekkür etmek,
Eğer fazla ağır gelirse sabretmek gerekir
Elbette ki bu durum sağlığına dikkat ettikten
Şifa aradıktan sonrası içindir.