Yavuz Sultan Selim’den Şah İsmail’e İran

121

Yavuz Sultan Selim’den Şah İsmail’e İran

İran hemen yanı başımızda. İranla ilgili yaptığım araştırma ve gezi notlarım siz okuyucularımdan büyük ilgi gördü. Bugün sizlere Pers medeniyetine başkentlik yapan Şiraz kentindeki gezi notlarımı anlatacaktım. Hafızı Şirazi ve Şadi Şirazi’den bahsedecek. Ünlü İran bağlarına götürecektim. İran – Irak Savaşın Müzesinde  gördüğüm acı manzarayı paylaşacaktım. Ancak bugün İran tarihinde önemli yeri olan Çaldıran Savaşları ile yüzyıllardır tartışılan Yavuz Sultan Selim’den Şah İsmail’e İran konusunu işlemek istiyorum.

PROF. DR. HALİL İNALCIK’A GÖRE İRAN

Geçtiğimiz hafta İran’daydım. İran’ı gezerek İran’daki Türk İslam Medeniyetinin izlerini sürdük.  Resmi dili Farsça olsa da 35 milyon Azeri Türk’ün Türkçe konuştuğu  İran’da belgesel çekerek tarihe not düşüp zamana noterlik ettik. “Türkler Orta Asya’dan Anadolu’ya İran koridorundan geçerek gelmişlerdir. İran’ı görmeden Anadolu’yu anlayamazsınız. Edebiyatımız, genel kültürümüz, mimarimiz İran’sız anlaşılamaz” diyor Halil İnalcık hoca.  Evet İran Türk tarihinde de çok önemli yeri olan bir bölge. İran’da Gazneliler ve Selçuklular çok önemli bir medeniyet kurarken Osmanlılar döneminde Yavuz sultan selim ve Şah İsmail arsında yaşanan olaylar tabiri caizse efsaneleşmiştir.  Osmanlıların doğu politikasına en çok önem veren Padişahlardan biri olan ve doğudaki sınırları öncelikli problem olarak kabul eden Yavuz Sultan Selim Çaldıran Savaşı ile İran’a girmiştir.

ÇALDIRAN SAVAŞI NEDEN ÇIKTI?

Sultan Selim tahta çıktığında Osmanlı İmparatorluğu sıkıntılı bir dönem yaşıyordu. Bu bunalımlı dönemin en büyük nedeni doğudaki Şii Safevi Devleti olarak kabul edilmekteydi. Safevi Devleti´nin ortadan kalkmasıyla Anadolu´daki Osmanlı egemenliği sağlamlaşacak ve doğudan gelebilecek tehditlere karşı dağlık Doğu Anadolu Osmanlı savunmasını güçlendirecekti. Yavuz Sultan Selim´in bir başka amacı da doğudaki bütün İslam devletlerini tek bir devlet çatısı altında birleştirmekti.

I. Selim, Safevilerle girilebilecek bir savaşa karşı hazırlıklar ve çalışmalar yaptı. Şah İsmail de aynı dönemde Safevilerin başında, Osmanlılara karşı bazı hazırlıklar sürdürüyordu.

Yavuz Sultan Selim bu amaçlarla, 1514 yılı baharında ordusuyla birlikte İran seferine çıkmıştır. Oğlu Süleyman´ı 50.000 kişilik kuvvetle Anadolu´da emniyet olarak bırakmıştır. Osmanlı kuvvetleri, Erzincan´dan Tebriz´e doğru yürüyüşlerine böylece başlamıştır.

Osmanlı ve Safevi ordularının ikisi de Türk ve Müslümandı. Sefer çok uzun sürmüş, ancak Safevi ve Osmanlı güçleri henüz karşılaşamamıştı. Osmanlı Ordusu´nda bazı güçlük ve kıtlıklar baş göstermeye başlamıştı. Bu sırada, orduda seferden geri dönme düşüncesinde olanlar da vardı. Yaşanan bazı olayları ve dillendirilen bazı rahatsızlıkları fark eden I. Selim, atına binerek askerlerine hitaben cesaret veren ve meydan okuyan bir konuşma yaptı. Geri dönmeye niyeti olmadığını söyleyen I. Selim, askerleri kışkırtanlarla hesaplaşmayı sefer sonrasına bıraktı. Osmanlı ve Safevi orduları Çaldıran Ovası´nda 2 Recep 920/23 Ağustos 1514 tarihinde karşılaştı. 24 Ağustos´ta gerçekleşen savaşta Osmanlı kuvvetleri zafer kazanırken, Safevi´ler bozguna uğramıştır.

5 yıl önceydi Van’ın Çaldıran ilçesine giderek çaldıran Savaşı’nın yapıldığı bölgenin belgeselini çekmiş, Çaldıran zafer anıtının yıkık ve perişan halini kamuoyu gündemine taşımıştım. Buzum bu yayınlarımızdan sonra çaldıran anıtı yeniden düzenlendi ve yeniden ziyarete açıldı. Ben Çaldıran zaferlerinden sonra İran’a gitmeyi, Şah İsmail’in Safavi Devletine Başkentlik yapan Tebriz’i görmek istedim. İran’a gittik ama Şah İsmail’in Başkenti Tebriz değil Çaldıran Zaferlerini kaybettikten sonra Şah İsmail’in oğlu Şah Abbas’a başkentlik yapan İsfahan’ı dün sizlere tanıttım. İnşallah en kısa sürede Tebriz’e de gideceğim.

Geçtiğimiz hafta ben de bu topraklarda araştırma yaparak çekimler yaptım.  Şah İsmail’in oğlu Şah Abbas’ın yaptırdığı tarihi meydanı ziyaret ettik. Daha önce de gezi notlarıyla sizlerle paylaşmıştım.

YAVUZ SULTAN SELİM SEMPOZYUMUNDA KONUŞACAĞIM

Gebze bugün de benim de katılacağım önemli bir sempozyuma  ev sahipliği yapacak.  Tarih Bilincinde Buluşanlar Derneği Gebze Şubesi ” Yavuz Sultan Selim Han ve Cihan hükümdarlığına giden yol” konulu bir sempozyum düzenleyecek . Yavuz Sultan Selim’i yıllarca Türk tarihinde yanlış anlatıldığına vurgu yapılacak. Sempozyumda Prof. Dr. Mehmet İpşirli, Prof. Dr. Abdülkadir Özcan, Prof. Dr. Remzi Kılıç, Prof. Dr. Ramazan Şeşel, Doç. Dr. Mustafa Alkan, Doç. Dr.  Orhan Koloğlu, Doç. Dr. Haşim Şahin, Yar. Doç. Dr. İsmail Altınöz, Araştırmacı Gazeteci Yazar Can Alp Güvenç, Araştırmacı Gazeteci Yazar Masum Yaşar Aydın ve Araştırmacı Gazeteci Yazar Harun Bostancı gibi önemli isimler katılacak.  Bu sempozyumda Yavuz Sultan Selim Han tüm yönleriyle ele alınacak.