İnsanoğlu yaşantısının her anında bir şeyler öğrenir. Öğrendiği eylem ve davranışları sürekli tekrarlarsa, bilinçaltının hafızasına kaydedilerek alışkanlık haline gelir. Bilinçaltı gerekli işareti aldığı anda hiç bilince danışmadan ilgili eylemi uygulamaya başlar. Yaşantımızda sık tekrarladığımız davranışlarımız önce alışkanlıklarımız haline, daha sonra da huyumuz haline gelir. Bu hususta bazı filozoflar; “Ne yapıyorsak oyuz” demektedir. Ne yazık ki, bilinçaltımızın olumlu ve olumsuz eylemleri ayırt edebilme yeteneği yoktur. Bunun için hem olumluları ve kalitelileri, hem de olumsuz ve kalitesiz davranışları otomatik pilotuna devreder.
Çevremizdeki eylem, davranış ve etkileyicilerle birlikte, kaliteli yaşamın hırsızları diye adlandırdığım negatif davranış ve etkilemeler de, yeterince tekrarlandığı zaman alışkanlıklarımız haline gelir. Bir davranışın alışkanlık haline geldikten sonra sökülüp atılmasının ne kadar zor olduğunu hepimiz çok iyi biliriz.
Asıl olması gereken, edindiğimiz bütün alışkanlıklarımızın yüksek kaliteli ve faydalı olmasıdır. Takdir edersiniz ki, yüksek kaliteli alışkanlıklarımızın son nefesimize kadar sürmesi en güzelidir. Negatif içerikli alışkanlıklarımızın ise, sürekli yapılmayarak, yani unutularak yerlerine panzehirleri olan yüksek kaliteli eylem ve davranışların konulması, en canlı ve gerekli amaçlarımız ve hedeflerimiz olmalıdır. Bu değişim süreci oldukça meşakkatli bir eylemler bütünü, sabır, kararlılık, irade, istikrar ve heyecan istemektedir.
Her ne kadar gençlik yıllarında çok tekrarlayarak öğrendiğimiz ve uygulamaya koyduğumuz yetenek ve becerilerimiz varsa da; bunları yüksek kaliteli bir yaşam için sürekli tekrarlamamız ve geliştirmemiz gerekir. Her hangi bir işte, şoförlükte, hobide, okumada, yazmada, üretmede, paylaşmada, destek vermede, yardımcı olmada, spor ve egzersizde, dostluk ve arkadaşlıklara yatırım yapmada, sevgi sermayesi hesabının aktif bakiyesini yüksek tutmada, gelecek nesillere kaliteli ve anlamlı miraslar bırakma kararlılığında, güzel ve kaliteli eylemlerin devamlı olarak tekrarlanma zorunluluğu vardır. Çünkü, tekrarlanmayan her türlü eylem ve davranışlar bir müddet sonra unutulacaktır.
Unutma kavramı üzerinde çok iyi durmamız gerekiyor. Olumsuz ve negatif içerikli davranışlarımızın bilincinde olarak, onlardan kurtulmak amacıyla, yapmaya yapmaya bilinçaltımızdaki sağlam halatını sürekli eskiterek koparmaya, yani unutmaya çalışmak en uygun davranış olacaktır. Bununla birlikte, yüksek kaliteli yaşamımıza destek veren kaliteli eylemlerimizi ise, sürekli tekrarlayarak asla unutmamalıyız.
Ancak önceden öğrendiğimiz ve alışkanlık haline getirdiğimiz eylemlerimizi yeterince tekrarlayarak canlı tutamaz isek, unutma tehlikesi ile karşı karşıya kalacağız demektir. Hiç bilmediğimiz, öğrenmediğimiz ve yaşantımızda muhatap olmadığımız davranışların ise, unutmaya konu olmayacağını bilmemiz gerekir. O halde unutmamamız gereken eylemlerden bazıları olan, yüksek kaliteli yaşamımıza destek verecek olan bilgimiz ve ilgimiz dışındaki davranışları arayıp bularak, sürekli tekrarlayarak alışkanlıklarımız arasına katmak çok önemlidir. Eğer bunları yapamazsak, gelişme ve ilerleme kaydetmemiz mümkün olmayacaktır.
Üzülerek belirtmeliyim ki, hayatımızı işgal eden davranışlarımızdan % 90’a yakını kaliteli yaşamın hırsızları diye adlandırdığım negatif içerikli eylemlerdir. Sinir, öfke, kin, nefret, üzüntü, gam, kasavet, intikam duygusu, inatlaşma, iddialaşma, aşırı hırs, yüksek ego, su-i zan, acımasız eleştiri, kavgaya dönüşen tartışmalar, işkoliklik, kurban rolü oynama, kendini affetmeme, evhamcılık, pimpiriklilik, şüphecilik, güvensizlik, gıybet, dedikodu, laf taşıma, tembellik, uyuşukluk, bahane bulma, mazeret üretme, suçlu aramak vb. gibi eylemler bunlardan bazılarıdır.
Kaliteli yaşamın temellerini oluşturan, sağlıklı ve kaliteli olmak, güler yüzlü, tatlı dilli, naif ve nezaketli olmak, çalışkan, üretken, danışan, paylaşan, örnek olan, destek veren, iyilik yapan, okuyan, yazan, dinamik ve esnek olan, hedefe odaklanan, modelleyen, ölçülü ve dengeli olan, kararlı ve istikrarlı olan, sinerji ortaklığı ve enerji üreten, sabırlı, kanaatkar, tevekkül eden bir insan olmak gibi eylemler ise, yüksek kaliteli emekler istediği için, hayatımızda çok daha az yer almaktadır.
Lütfen dikkat buyurur musunuz?
– Bir süre yazmayan eller yazmayı unutur.
– Bir süre okumayan gözler okumayı unutur.
– Bir süre spor ve egzersiz yapmayan vücut hareket etmeyi unutur ve kireçlenme dediğimiz sorunları üretir.
– Çalıştırılmayan beyin çalışmayı unutarak tembelleşir ve unutkanlık ve bunama hastalığına bizi çabucak teslim eder.
– Çalınmayan enstruman ses çıkarmayı unutur.
– Kullanılmayan otomobil çalışmayı unutur.
– Kullanılmayan bıçak kesmeyi unutur.
– Fikir üretmeyen beyin bir süre sonra geri gitmeye başlar.
Hasılı, bizim bilerek veya bilmeyerek ihmal ettiğimiz ve unuttuğumuz her ne varsa, onlar da bizi en kısa zamanda unutacaktır.
– Mimar Sinan’ın ilerleyen yaşında ustalık göstergesi Selimiye’yi inşa etmesi.
– Dr. Debekey’in 90’lı yaşlarda hala ameliyatlar yapabilmesi.
– Bir bayanın 90 yaşında asimetrik paralelde jimnastik yapabilmesi.
– Bir dağcının ilerleyen yaşlarda hala yamaç paraşütü ile uçabilmesi.
– İlerleyen yaşlarında öğrenmeye, öğretmeye, yazmaya, üretmeye, paylaşmaya, örnek olmaya, katkı sunmaya devam eden bilge kişilerin akıl, ruh ve beden sağlıklarını hala koruyabilmeleri, kaliteli yaşamın unsurlarını sürekli tekrarlayarak yaşamalarındandır.
O halde hangi davranışları unutup, hangilerini hayatımız boyunca unutmadan tekrarlamamız gerektiğini çok iyi bilmemiz gerekiyor.
Bilerek veya bilmeyerek edindiğimiz, önemsememeyerek gelecekteki acı intikamını bugünden hissedemediğimiz, acil suretine bürünmüş ama gerçekte angarya olan işleri, boşa geçirilen zamanları, israf edilen her şeyi, tembelliği, uyuşukluğu, verimsizliği, hantallığı, avareliği, çatışmaları, gerginlikleri, hayatımızdan çıkararak unutmamız gerekiyor. Bu tür eylemleri unuttum demekle, maalesef unutmak mümkün değildir. Yüksek kaliteli sabır, kararlılık, istikrar ve emek istemektedir. Esasen bu tür olumsuz alışkanlıklarımızı hiç hayatımıza sokmamamız gerekiyor. Ama bunun çok zor olduğunu hepimiz biliyoruz.
Son nefesimize kadar hiç bırakmadan tekrarlayarak, alışkanlık haline getirmemiz gereken yüksek kaliteli eylemlerimizi ise, asla ve asla hiç unutmamamız gerekiyor. Çünkü iyi biliyoruz ki, biz onları unuttuğumuz anda, onlar da bizleri hemen unutuyorlar.
Peki bu davranışlar nelerdir?
Okuma, öğrenme, yazma, üretme, paylaşma, danışma, sağlığa, kaliteye ve geleceğe yatırım yapma, çevremize güleryüz ve tatlı dille sevgiler sunma, profesyonelliğimizi sürekli kullanma, hobilerimizi ilerletme, spor ve egzersiz yapma, kişisel temizliğimizin gereklerini yapma, çalışma-dinlenme-eğlenme ve ibadet eylemleri arasındaki dengeyi iyi kurma, pozitif iletişim ve beden dilini sürekli kullanma, iyilik yapma, yardımcı olma, destek verme, alternatifler geliştirme, soruna değil çözüme odaklanma, zamanı etkin yönetme, mevcut pastayı büyütme, kazan-kazan sistemini besleme, çevreye pozitif atmosfer sunma, gelecek nesillere anlamlı ve yüksek kaliteli miraslar bırakma, dost ve arkadaşlıklara pozitif yatırımlar yapma, ar-ge faaliyetlerine önem verme, değişim ve dinamizmin gereklerini hakkıyla yerine getirme, dünyaya bir defa geldiğimizin ve hayatımızın tekrarının olmadığının yüksek bilincinde olarak yaşama, yaşımızın ilerlemesiyle birlikte tedbir almazsak, vücut aktivitelerinin gerileyeceğinin farkında olmak, iyi kullanmamız kaydıyla tecrübemizin ve bilgeliğimizin arttığının farkında olmak.