Yüce Dinimiz İslam helal kazanç temin ederek helal lokma yemeye büyük önem vermiştir. Yüce Allah, Kur’an-ı Kerim’de; “Ey iman edenler! Mallarınızı aranızda batıl yollarla yemeyin. Ancak karşılıklı rıza ile yapılan ticaretle olursa başka. Kendinizi helak etmeyin. Şüphesiz Allah size karşı çok merhametlidir”(Nisâ, 4/29)buyurarak,meşru olmayan yollardan kazanç elde etmeyi yasaklamıştır.
Hz. Peygamber (s.a.s.) de, “Kazancın hangisi en iyi ve temiz olanıdır” şeklindeki bir soruya, “Kişinin el emeği ve aldatma bulunmayan meşru ticaret ile elde ettiği kazançtır”(Ahmed, IV, 141)cevabını vererek mü’minleri haksız kazanç elde etmekten sakındırmıştır. Bir başka hadislerinde ise kişinin yediği en hayırlı yiyeceğin kendi elinin emeği ile kazandığı yiyecek olduğunu bildirmiştir. (Buharî, Büyû, 15)
Görüldüğü gibi İslam,el emeği ve meşru ticaret ile kazanç elde etmeyi teşvik etmiştir. Müslüman, çalışıp çabalamadan başkalarının sırtından veya meşru/ helal olmayan yollardan kazanç elde etmekten sakınmalı; kazancının nereden ve nasıl geldiğine dikkat etmelidir. Müslümanın, dinimizce meşru sayılan işlerde çalışması, helalinden rızık kazanması, yenilip içilmesi haram olan gıdalarla beslenmemesi ve çoluk çocuğuna da helal lokma yedirmesi gerekir.
Meşru yollardan kazanç temin etmek toplumun güven ve huzuru için önemli olduğu gibi,helal gıdalarla beslenmek de dua ve ibadetlerin kabulü için gereklidir. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.) yediği, içtiği haram olan kimselerin dualarının kabul edilmeyeceğini belirtmiştir.(Müslim, Zekât, 65)
Allahu Teâlâ ve Hz. Peygamber (s.a.s.) tarafından nelerin yenilip içilmesinin helal veya haram olduğu bildirilmiştir.Bunlara örnek olarak; Allah’tan başkası adına kesilmiş hayvanların etleri, İslamî usullere uygun kesilmemiş hayvan etleri, leş, akıcı kan, domuz eti ve ürünleri, alkollü içkiler, pis ve sağlığa zararlı olan maddeleri sayabiliriz. Bunların yanında, hileli alışveriş,hırsızlık, gasp, faiz, rüşvet, yolsuzluk,şans oyunları, kumar gibi dinen meşru olmayan yollardan elde edilen kazançlar ile çalışanların görevlerini ihmal etmeleri, işverenlerin çalışanlara hak ettiği ücretlerini ödememeleri ve zenginlerin zekâtlarını vermemeleri durumunda elde ettikleri kazançları da haram kapsamında değerlendirilmektedir.
Kur’an-ı Kerim’de helal ve temiz rızıklardan yenilmesi emredilerek şöyle buyrulmuştur: “Allah’ın size rızık olarak verdiklerinden helal, iyi ve temiz olarak yiyin ve kendisine inanmakta olduğunuz Allah’a karşı gelmekten sakının.”(Mâide, 5/88)Peygamber Efendimiz (s.a.s.) de, “İyi ve temiz olandan başka bir şey yememeye gücü yeten kimse bunu yapsın / sadece iyi ve temiz olan şeyleri yesin”(Buharî, Ahkâm, 9) buyurarak, temiz ve helal gıdalarla beslenmenin önemini belirtmiştir.
Bütün canlıların rızıklarını veren Allah’tır.(Hûd, 11/6; Ankebût, 29/60; Zariyât, 51/58 vd.), İnsan çalışıp çabalayarak helal yollardan rızkını aramalı, rızık konusunda endişeye düşerek meşru olmayan kazanç yollarına sapmamalıdır. Hz. Peygamber (s.a.s.), bu konuda tavsiye ve uyarılarda bulunmuş ve şöyle buyurmuştur: “Ey insanlar! Allah’a karşı gelmekten sakının, rızkı güzel bir şekilde kazanın, çünkü hiçbir kimse biraz gecikse bile rızkını tamamen almadıkça ölmeyecektir. Allah’a karşı gelmekten sakının. Rızkı güzel bir şekilde elde edin. Helal olanı alın, haram olanı bırakın.”(İbnMâce, Ticaret, 2)
Dinimizde haram-helaller açıklanmış olmasına rağmen, insanlar bir şeyin helal mi yoksa haram mı olduğu konusunda şüpheye düşebilmektedir. Hz. Peygamber (s.a.s.) böyle durumlarda yapılması gerekenleri şöyle açıklamaktadır:“Helal bellidir, haram bellidir. Bu ikisinin arasında birçok kişinin bilmediği şüpheli şeyler vardır. Kişi bunlardan sakınırsa dinini, onur ve haysiyetini korumuş olur…” (Buharî, İman, 39; Büyû’, 2; Müslim, Müsâkat, 107-108)
Mübarek Ramazan ayını fırsat bilerek, ticaretimizi, alışverişimizi gözden geçirmeli, nereden, nasıl kazanç temin ettiğimizin, kazandıklarımızı nerelere harcadığımızın muhasebesini yapmalıyız. Yüce Rabbimizin şu ikazını da asla hatırımızdan çıkarmamalıyız: “Size rızık olarak verdiğimiz şeylerin temiz ve helal olanlarından yiyin. Bu konuda aşırı da gitmeyin, yoksa üzerinize gazabım iner. Gazabım da kimin üzerine inerse, o muhakkak helak olmuş demektir.”(Tâhâ, 20/81)
O halde; yüce Rabbimizin emrini yerine getirmek, hoşnutluğunu kazanmak için çalışarak rızkımızı helal yollardan kazanmaya, elimizin emeği olan helal lokma yemeye ve çoluk-çocuğumuza içinde hiç kimsenin hakkı olmayan helal lokma yedirmeye gayret göstermeliyiz.