Yolcuyuz Be Dostlar!

97

Okul sonrası yoksa, 

Okulda olmanın mânası da yok!

Otobüsten inilmeyecekse,

Otobüste bulunmanın da mânası yok!

Trenden inilmeyecekse,

Trende olmanın da anlamı yok!

Buraya dikkat!

Cesetten, bedenden, vücuttan;

Çıkılmıyacak, inilmiyecek,

Ondan ayrılınmıyacak ise;

Vücutta, bedende oluşun da,

Kıymeti harbiyesi yok be dostlar!

Demek ki okulda;

Okul sonrası için varız.

Otobüste,

Otobüsten inmek için bulunuyoruz.

Trende,

Trenden çıkmak için yer alıyoruz.

Buraya dikkat!

Bedende;

Bedenden ayrılmak için oluyoruz.

Kısaca her yerde oluşumuz;

Başka bir yere ulaşmak için.

Her yerde bulunuşumuz;

Başka bir yere erişmek için.

Yine dikkat!

Dünyada bulunuşumuz da,

Dünya için değil.

Dünya’dan ayrılmak,

Uzaydaki Dünya gemisinden.

Yeri ve zamanı gelince inmek için.

Ama son durakta.

Dikkat!

Aslında bütün duraklar;

Son durak için yolcu alıp indiriyor.

Son duraktan ise geri dönüş yok.

Çünkü o zaman,

Zira o ân.

Ne durak kalacak yerinde.

Ne de son durakta duracak olan,

Kalacak yerinde.

Son binek olan Dünya;

Son durak olan Kıyamet gününde

Ve Kıyamet ânında:

1032

İçindeki yolcularıyla berhava olacak,

Havaya uçacak.

Gözler, büyük uyanışla açılacak.

Dönüşü olmıyan alandan.

Ebedü’l-âbâda,

Sonsuzluğa doğru.

Bitmeyen,

Bitmiyecek yolculuklarına başlıyacak.

Daha doğrusu.

Yeni ebedsel / sonsuz hayat yolculuğuna çıkacaklar.

Tükenmez bir yaşayışın içinde bulacaklar kendilerini.

Ama ya bitimsiz hoşnut olarak.

Ya da sonsuz azapta kalarak.

Öyleyse yolcu olduğumuzu,

Yolda olduğumuzu.

Sonunda,

Son durakta indirileceğimizi.

Ötede beklendiğimizi.

Orada yerimizin ayrıldığını,

Bilelim.

Nereye,

Nasıl bir mevki için bilet alıyor olduğumuzun,

Şuur ve bilincine erelim.

Nasıl bir yolcu olduğumuzu bir düşünelim.

Düşünelim de,

Şimdiden,

Kendimize çeki düzen verelim.

Yoksa iyi bilelim ki,

Ey yârenler!

Orada pişmanlık da fayda vermiyecek.

Orada pişman olduğumuza da pişman olacak.

Fakat elimizden bir şey gelmiyecek,

Gelemiyecek!

Elimiz boş, yüzümüz kara,

Boynumuz bükük kalıvereceğiz.

O büyük, o müthiş, o dehşetli meydanda.

Haşir Meydanı’nda.

Yeniden diriliş yerinde,

Hesap-kitap alanında.

Ne durak kalmış olacak, ne de binek.

Her ikisinin de yerinde,

Yeller esiyor olacak.

Sonsuz var oluşun,

İki yolundan birinde,

Bulacağız kendimizi.

Ya sevinçli, bahtiyar, talihli kişi.

1033

Ya da bedbaht, talihsiz kimse olarak.

Çünkü oranın tercihi Dünya’da yapılıyor.

Çünkü oranın seçimi burada mümkün.

Onun içindir ki burada,

Dünya’da gözünü açmıyan,

Yâni Dünya’da kör olan.

Orada da kör olacak.

Dünya’da gözünü açan.

Kâinat’ın ve Dünya’nın

Ve kendi gerçeğini bilen,

Gören ve bulan.

Akıl ve basîret gözünü açan.

Maddede mânâyı görerek,

İşin arkası, ne olacağını bilecek.

Göz açıklığına kavuşan kişinin.

İşte ancak bu nitelikli kimsenin.

Öte âlemde,

Âhirette de gözü açık olmuş olacak.

Görür olmaktan kasıt ise,

Ey sevgili okur!

Madde iplerinden,

Mânâ kilimini dokur olmaktır.

Kâinat Kitabı’nda taş-toprak, bitki, hayvan

Ve insan denen.

Varlık harfleriyle yazılmış,

Canlı satırları okur olmaktır.

Görür olmaktan maksat,

Ey sevgili okur!

Şimdi nerede oluşun,

Şimdi niçin oluşun farkına varmaktır.

Görür olmaktan istenen,

Ey sevgili okur!

Sonra nerede olacağın,

Sonra ne olacağın.

Sonra nasıl ve nerede olacağın,

Ayırdına ermektir.

İşte bizler, sonun başlangıcında,

Sonsuza adım atmaya adayız.

İşte bizler a dostlar!

O gün, O saat için.

O ân ve O dem için,

Bu duraktayız.Fakat,

Hareket hâlindeyken durur gibi sanılan. 

Bir durakta bekleyen yolcularız.

Yolcuyuz be dostlar!

Yolcu yolunda gerek be dostlar!

1034

Önceki İçerikNeden Sorgulamıyoruz
Sonraki İçerikŞehâdetin Sembolü Olarak Doğu Türkistan
Avatar photo
1944 yılında İstanbul'da doğdu. 1955'de Ordu ili, Mesudiye kazasının Çardaklı köyü ilkokulunu bitirdi. 1965'de Bakırköy Lisesi, 1972'de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünden mezun oldu. 1974-75 Burdur'da Topçu Asteğmeni olarak vatani vazifesini yaptı. 22 Eylül 1975'de Diyarbakır'ın Ergani ilçesindeki Dicle Öğretmen Lisesi Tarih öğretmenliğine tayin olundu. 15 Mart 1977, Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde Osmanlıca Okutmanlığına başladı. 23 Ekim 1989 tarihinden beri, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde Yakınçağ Anabilim Dalı'nda Öğretim Görevlisi olarak bulundu. 1999'da emekli oldu. Üniversite talebeliğinden itibaren; "Bugün", "Babıalide Sabah", "Tercüman", "Zaman", "Türkiye", "Ortadoğu", "Yeni Asya", "İkinisan", "Ordu Mesudiye" ve "Ayrıntılı Haber" gazetelerinde ve "Türkçesi", "Yeni İstiklal", "İslami Edebiyat", "Zafer", "Sızıntı", "Erciyes", "Milli Kültür", "İlkadım" ve "Sur" adlı dergilerde yazıları çıktı. Halen de yazmaya devam etmektedir. Ahmed Cevdet Paşa'nın Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefası'nı sadeleştirmiş ve 1981'de basılmıştır. Metin Muhsin müstear ismiyle, gençler için yazdığı "Irmakların Dili" adlı eseri 1984'te yayınlanmıştır. Ayrıca Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nce hazırlattırılan "Van Kütüğü" için, "Van Kronolojisini" hazırlamıştır. 1993'te; Doğu ile ilgili olarak yazıp neşrettiği makaleleri "Doğu Gerçeği" adlı kitabda bir araya getirilerek yayınlandı. Bu arada, bazı eserleri baskıya hazırlamıştır. Bir kısmı yayınlanmış "hikaye" dalında kaleme aldığı edebi yazıları da vardır. 2009 yılında GESİAD tarafından "Gebze'de Yılın İletişimcisi " ödülü kendisine verilmiştir.