Katibim Türküsü ve Donsuz Asker Alayı

96

Sultan İkinci Mahmut’un başlattığı yenileşme hareketi başarılı olunca, ordu mensupları batılı kıyafetlerini giymişti. Ancak  sivillerin giyimi serbest bırakılmıştı.

Fakat Kırım Savaşı’nın hazırlıkları nedeniyle müttefiklerimizin İstanbul’a gelmeleri kesinleşince, yeni padişah Sultan Abdülmecit en büyüğünden en küçük rütbelisine kadar tüm memurların da batılılar gibi kolalı gömlekler, pantolon ve ceket giymelerini irade etmiş.

Halk bu uygulamayı bir hayli yadırgar ve özellikle genç katiplerin giyimlerini tebessümle karşılar. İstanbul’un entellektüel gır gır takımının ve külhanilerinin bu durumla ilgili fıkra ve dizeleri giderek yaygınlaşır ve bazıları halk tarafından çok beğenilir.

Üsküdar’a gider iken adlıda bir yağmur
Katibimin setresi uzun, eteği çamur
Katip uykudan uyanmış, gözleri mahmur
Katip benim, ben katibin el ne karışır
Katibime kolalı da gömlek ne güzel yakışır.

Dizeleri bunların en önde gelenidir. Her ne kadar bu dizelerin genç bir katibe gönül veren bir hanım kıza ait olduğu söylenmişse de, değerli bir tarihçimiz Reşat Ekrem Koçu, şairi meçhul bu mısraları incelemiş ve tarzı itibarıyla dönemin entellektüel külhanilerinin üslubuna çok yakın olduğunu yazmıştır.

……………..

Aynı dönemde, İngiliz ve Fransız askerleri için Üsküdar yakınındaki Selimiye Kışlası önce konaklama sonra da hastahane olarak kullanılmak üzere tahsis edilmişti.

İstanbul’a gelen İngiliz ordusu içinde bir de İskoç alayı bulunuyormuş. İskoç alayı İstanbul’a hareket hazırlıklarını yaparken kendilerine bir de yürüyüş müziği hazırlanmış.

Alay, Üsküdar’da, diz altı çorapları, ekoseli eteklikleri *, özgün montları, atkıları ve gaydalarıyla yaptıkları yürüyüşlerde bu melodiyi çalarmış.

Bu ilginç kıyafetleriyle İskoç alayı Üsküdarlıların hem çok tuhafına gider hem de çok ilgisini çekermiş.

Halk kısa etek giyen bu birliğe donsuz askerler alayı adını takmış. İskoçların geçişleri ve renkli giysileri, çaldıkları melodileri Üsküdarlılar için eğlenceli bir seyir oluştururmuş.

Alayın marşının, katibim dizelerine uyarlanması çok çabuk olmuş. Şarkı bu nağmelerle söylenince olağan üstü rağbet görmüş.

Fırsatı iyi değerlendiren tacirler İskoçya’da ürettikleri  ” Üsküdar’a gider iken aldı da bir yağmur ” nağmeli masa üstü saatlerini İstanbul’a getirip satışa sunmuşlar.

Bu güzel nağmeli saatler Kırım Savaşı’nın olumlu sonuçlarının etkisini de arkasına alarak satış rekorları kırmış, hemen hemen her eve girmiş.

Katibim türküsü güzel sözleri ve şirin melodisiyle günümüzde  olduğu gibi hiç kuşkusuz yarınlarımızda da beğeniyle söylenecek ve dinlenecektir.

 

* İskoç erkeklerinin geleneksel ekose eteğine ‘kilt‘ denilmektedir.