Üç ayların değerini ifade eden unsurlardan biri Peygamber Efendimiz (s.a.s.)’in şu mübarek dualarıdır: “Allahım! Receb’i ve Şâban’ı hakkımızda hayırlı ve mübarek kıl, bizi Ramazan’a ulaştır.” (Keşfu’l Hafâ, 554) Hz. Aişe (r.anha) Validemiz de Peygamber Efendimizin bu mübarek aylara verdiği önemi şöyle anlatıyor: “Resûlullah’ın Şaban ayındaki kadar oruçlu olduğu bir ay görmedim.” (Müslim, Sıyam, 175)
Bizler için en güzel örnek olan Âlemlerin Sultanı Efendimiz (s.a.s), üç aylar girdiğinde diğer zamanlardan daha çok oruç tutar, nafile namazlarını artırır, yoksulları daha çok gözetirdi. Ve bu yaptıklarını Ramazan ayına doğru daha da çoğaltır, Ramazan ayında ve özellikle sonlarına doğru kulluğunu zirveleştirirdi.
Bizler de şu hususları yapmaya çalışarak bu mübarek zaman dilimlerini en iyi şekilde değerlendirmiş olabiliriz:
- 1. Öncelikle böyle zamanlarda kulluğumuzu gözden geçirerek, geçmişin muhasebe ve murakabesini yapmalı, eksik ve hatalarımızı düzeltmenin yollarını aramalıyız. Üç ayları günahlarımızın affı için bir fırsat bilmeli, bol bol tövbe ve istiğfarda bulunmalıyız.
- 2. Özellikle namazlarımızı vaktinde kılmaya özen göstermeli, çocuklarımızı da alarak ibadetlerimizi mümkün mertebe camilerde eda etmeye çalışmalıyız. Eğer kaza namazlarımız varsa bunları kılma yoluna gitmeli, kaza namazımız yoksa bile, çokça nafile namaz kılmalıyız.
- 3. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.)’in yaptığı gibi mübarek Recep ve Şaban aylarını oruçlu geçirmeli ve Ramazan’a oruçla hazırlanmalıyız.
- 4. Bu mübarek zamanlar Kur’an’la yeniden buluştuğumuz ve onu anlamak için gayret sarfettiğimiz aylar olmalı. Bunun için de çokça Kur’an okumalı, hatimler indirmeli ve Kur’an’ın manasına da nüfuz edebilmek için meal ve tefsirlerini okumalıyız.
- 5. Peygamber Efendimiz (s.a.s.)’e salât ü selâmlar getirmeli ve O’nun sünnetlerini uygulamanın gayreti içinde olmalıyız.
- 6. Hayatta olan anne ve babamızı, diğer yakınlarımızı, üzerimizde emeği bulunan hocalarımızı ziyaret ederek veya telefonla üç aylarını ve kandillerini tebrik etmeli, gönüllerini almalıyız. Vefat etmiş olanların da kabirlerini ziyaret ederek Fatiha okumalı, onlar için dua etmeliyiz.
- 7. Dost, akraba ve komşularımızla olan yakınlığımızı bir kat daha arttırmalıyız. Üzerimizde hakları olanlarla karşılıklı helalleşerek kul hakkından kurtulmaya çalışmalıyız.
- 8. Etrafımızdaki fakir fukaraya yardım etmeli, imkanlarımız ölçüsünde sadaka vermeli, fakir öğrencilerin okuması için onların elinden tutmalıyız. Kimsesiz, öksüz, yetim, hasta, yaşlı kimselerle ilgilenip; sevgi, şefkat ve merhamet göstermeliyiz.
- 9. Küs ve dargın olanlar barıştırmalı; kardeşlik duygularımızı, birlik ve beraberliğimizi pekiştirilmeliyiz.
- 10. Kendimiz için, aile fertlerimiz için, ülkemiz, milletimiz ve bütün Müslüman kardeşlerimiz için bol bol dua etmeliyiz.
Bu ve benzeri davranışlar; mübarek günlerde ve kandil gecelerinde yapılabilecek; af ve mağfirete nail olma, ecir ve sevap kazanma, manen yükselme, bela ve musibetlerden kurtulma ve Cenâb-ı Hakk’ın rızasına ulaşma vesileleridir. Yüce Mevlâmız, bizleri mübarek üç ayları rızasına uygun şekilde değerlendirmeye muvaffak eylesin.