Tasavvuf – 3

90

Tasavvuf  kendi içerisinde üç ana bölüme ayrılır.

1 – Tasavvufta züht ve takvanın hâkim olduğu dönem.

Bu dönemde dünyevilikten olabildiğine uzak durmak esastır.

İbadetler ihsan derecesinde yapılır.

İbadetlerde ihsan derecesi

Allah(cc)ı görüyormuş gibi ibadet etmektir.

Her ne kadar biz Allah’ı göremiyorsakta

O’nun kullarını görmesi yeterlidir.

Bu dönem aynı zamanda tasavvuf düşüncesinin yeni başladığı dönemdir

Her türlü dünyevilikten uzak durmaktır

Dünyevileşmeye tepkidir.

İslami yaşantıda öze dönüş harekâtıdır.

Sahabeden Ebu Zerril Gifari

Tabiinden Hasan El Basri bu dönemin öncülerindendir.

2 – Tasavvufta felsefenin hâkim olduğu dönem

Bu dönemde aklın ön plana çıktığı görülür.

Vahyin aklın ışığı doğrultusunda açıklanarak yorumlanması hâkimdir.

Bu dönen İslam düşüncesinin batı felsefinden

Hint mistizminden etkilendiği dönemdir.

Tercüme kitapların etkisiyle Müslümanların zihinleri karışmıştır.

Bazı Müslüman aydınlar tarafından ayet ve hadisler sorgulanır hale gelmiştir.

Ayet ve hadisler ilmi temeller ve düşünce derinliğinde açıklanmaya çalışılmıştır.

İslam’a saldırılar yoğunlaşmış

Bunlara karşı cevabi hazırlıklar yapılmıştır.

Bu dönem aynı zamanda İslam felsefesinin oluşmaya başladığı dönemdir.

Yani felsefeyle tasavvufun iç içe olduğu dönemdir

Böyle olmakla beraber her zaman tasavvufun içerisinde züht ve takva damarı mevcuttur.

Muhyittin İbnül Arabî ve İmamı Gazali bu dönemin öncülerindendir.

3 – Tasavvufun kurumlaştığı dönem

Bu dönemde tasavvuf kurumlaşarak tarikatlar haline dönüşmüştür.

Çeşitli kollara ayrılmıştır

Her kol kendi pirinin ismiyle anılmaya başlamıştır.

Kadiriliğin piri kabul edilen Abdulkadir Geylani

Nakşibendîliğin kurucusu olarak bilinen Bahaüddin Nakşî bent

Mevleviliğin kurucusu olarak bilinen Mevlana

Yeseviliğin kurucusu olarak bilinen Hoca Ahmet Yesevi

Osmanlının manevi mimari Şeyh Edibali

Arı ve duru ilahileriyle gönüllere taht kuran Yunus Ermenin hocası Taptuk Emre

Hacı bayram veli ve hacı Bektaşi veli

İslami ticaret ahlakının AHİLİK teşkilatlanması yoluyla

Anadolu’da kurumlaşmasını sağlayan Ahi Evran

Bu dönemin tanınmış isimlerindendir

(Kaddasallahu sırruhu ecmain)

Bu dönem aynı zamanda tasavvufun cemiyet hayatını etkilediği dönemdir.

Ahilik teşkilatı sayesinde ticaret belli kurallara göre düzenlenmiştir.

Dürüstlük kalite ve güven ön plana çıkmıştır.

Ne acıdır ki İsrailiyatta bu dönemde tasavvufun içerisine girmeye başlamıştır.

Görüldüğü gibi tasavvuf bazılarının zannettiği gibi bir lokma bir hırka zihniyetinden ibaret değildir

Sadece namaz kılıp tesbih çeken dünyayı tekkeden ibaret zanneden

Etliye sütlüye karışmayan

Çorba ile yetinen bir anlayış değil

Canlı dinamik hayatın içerisinde ve hayata yön veren bir anlayıştır.

Hayata yön verirken kul hakkı yemeyen helale harama dikkat eden bir anlayıştır

Tarikatlar genel olarak dünyayı doğru okuyup çağıda yakalamış durumdadırlar.

Medyada ticarette ve siyasette ağırlıklarını hissettirmektedirler.

Tekkeden çıkarak dünyaya açılmışlardır

Dostlara tavsiyem içerisinde olun olmayın

Sevin sevmeyin

Bir iki olumsuz örneği esas alıpta yeterince bilmediğiniz konularda olumsuz konuşmayınız.

Mevlana(ks) nın şu sözüyle bitirelim.

İyilikleri görme konusunda güneş ışığı gibi,

Kötülükleri görme konusunda gece karanlığı gibi olunuz..

Allaha emanet olunuz…