7.1 C
Kocaeli
Perşembe, Aralık 25, 2025
Ana SayfaGüncelBaşbuğ Atatürk'ü Kavramak

Başbuğ Atatürk’ü Kavramak

Bal Mahmut hatıralarında anlatıyor;
Bir gün Kılıç Ali’nin evinde, Refik Koraltan, ‘’Paşam, dedi, itimat buyurun, Anadolu’nun en ücra köşesinde bir çobanın kalbini açtığınız zaman orada Mustafa Kemal yazar. Bu böyledir, paşam.’’
Atatürk şu cevabı verdi: ‘’Beyefendi, Anadolu’nun ücra köşesinde bir köylünün, bir çobanın kalbini açtığınız zaman orada Mustafa Kemal yazdığını ben de zatı âliniz kadar biliyorum. Amma benim kadar sizin de bilmenizi istediğim bir şey vardır ve o da şudur.
Orada bir çobanın bulunduğu yerin on dakika ilerisindeki bir köy imamı gelip o ismi oradan on dakikada siler. İsterse istediği bir başka ismi yazar. Bunu da sizin benim kadar bilmenizi isterim.
*
Maalesef Gazi Paşamızın üzerinde durduğu bir gerçeğin kendisidir;
Milli bir derin devlet olmayınca milli kimliği belirsiz ümmetçilik adı altında siyasal İslamcıların Türk insanına açtıkları savaş:
Bunların ülkemizdeki ilk icraatları reddiye ile başladı:
Var olan üretilen ve bina edilen ne kadar değer varsa reddettiler.
İlk reddiyeleri doğrudan Devlete ve Cumhuriyete
Ve Milletin Özüne ‘Türk’e dairdi:
“Bu Devlet kâfir devlettir”, “Vergide verilmez, askere de gidilmez.”
“Bu Cumhuriyeti kuranlar kâfirdir,” “Zaten ‘Türk’ diye bir millet yoktur.
” “Biz Müslümanlar için bunların kadınları cariye; erkekleri köle mesabesindedir,
Acı bir gerçektir ki, ülküsüne sahip olamayan, amacından sapmış/ saptırılmış, kendini tanımayan, tarihini yanlış yazan ve tarihini okumayan bozuk zihniyetlerle toplumda peydahlanmış ve ülkeyi parçalamaya yönelik bir algı operasyonunun yapıldığını biliyoruz ve yaşıyoruz…
*
En cahilinden aydınına kadar her yurttaşımızın ders alacağı bir Papazı tanıyalım; Adı MİHAİL ÇAKIR (1861-1938)
GAGAVUZ (Gökoğuz) Trükleri’nin soy bilinci için ömrünü adamış bir Türk milliyetçisi; eğitimci, yazar, kültür adamı, şair, tarihçi, din adamı…
34 kitabın ve “Gagavuzların Tarihi ve Etnografik Özellikleri” adlı kitabın yazarı.
Gökoğuzların Türkçeyi kaybettiğinde Türklüğünü kaybedeceğinin bilincindedir.
Bunun için köy köy gezerek çocuklara, gençlere Türkçeyi öğretir.
Bu çalışmaları 40 yıl aralıksız sürdürür.
Her köye yetişemeyeceğini anlayınca 1931’de Bükreş Büyükelçimiz Hamdullah Suphi Tanrıöver’den yardım ister.
1931 yılında Bükreş’e elçi olarak tayin edilen Hamdullah Suphi Tanrıöver, Mihail Çakır’ı tanımış ve önemli bir Türk milliyetçisi olduğunu Atatürk’e haber vermiştir.
Mihail Çakır’ın bu yardım isteği Atatürk tarafından karşılıksız bırakılmaz.
Bölgeye Türkçe öğretimi için hemen 30 öğretmen gönderilir,
300 Gökoğuz genci üniversite öğretimi için Türkiye’ye getirilir..
VE Atatürk de hizmetlerinden dolayı Mihail Çakır’a bir diploma ve nişan göndermiştir.
Bu “Türklüğe Üstün Hizmet Nişanı” dır.
Atatürk’ün, Mihail Çakır’ı tanıması Hamdullah Suphi kanalıyla oldu…
13 yıllık Bükreş büyükelçiliği döneminde Hamdullah Suphi
Türkçe eğitim veren 26 okul açılmasını sağlar.
Türkiye’den getirdiği kitapları bu okullarda okutur.
Başarılı Gagavuz çocukların Türkiye’de öğrenim görmesini sağlar.
Yaşar Nabi Nayır da 1936’da Balkanlar’a yaptığı gezide Kişinev’de Mihail Çakır’ın evinde misafir olmuş ve “Balkanlar ve Türklük” (Ankara 1936) adlı eserinde ondan övgüyle bahsetmiştir.
Mihail Çakır, eserleri ve düşünceleri ile Gagavuzlara millî bir kimlik kazandırmış, onlara nereden geldiklerini ve bundan sonra varlıklarını nasıl sürdüreceklerini öğretmiştir. Eserlerinin çoğunun dinî olmasının en başta gelen sebebi, din ve ibadet dilini Türkçeleştirerek Rum ve Bulgar kilise mücadelelerinin Gagavuzlar üzerindeki asimile politikalarını etkisiz hâle getirmektir.
*
Türkiye’de Müslüman görünümlü Arapçı yobazlar Türk düşmanlığı yaparken, kurulduğu günden bu yana Cumhuriyet düşmanlığı yaparken, Atatürk düşmanlığı yaparken Gagauzya’da bir Hristiyan Papaz can çekişen Türklüğü yeniden ayağa kaldırmış olduğunu görüyoruz.

Ali Kemal Gül
Ali Kemal Gül
Kimya Mühendisi - Eğitimci

Seçtiklerimiz

spot_img