8.5 C
Kocaeli
Salı, Aralık 23, 2025
Ana SayfaDin ve AhlâkDüşün Damlaları  (22)

Düşün Damlaları  (22)

   “Bir su getirmek için, bazıları küngan (su borusu) ile uzak yerden, dağlar altında kazar, su getirir. Bir kısmı da her yerde kuyu kazar, su çıkarır. Birinci kısım çok zahmetlidir. Tıkanır, kesilir. Fakat her yerde kuyular kazıp su çıkarmaya ehil olanlar; zahmetsiz, herbir yerde suyu buldukları gibi. Aynen öyle de: Ulema-i ilm-i kelâm (Kelâm âlimleri) esbabı (sebepleri), nihayet-i âlemde teselsül ve devrin muhaliyyeti (o ondan, o ondan geliyor demenin imkânsızlığı) ile kesip, sonra Vâcib-ül Vücûd’un (Allah’ın) vücudunu (varlığını) onunla ispat ediyorlar. Uzun bir yolda gidiliyor. Amma, Kur’an-ı Hakîm’in minhac-ı hakikisi (gösterdiği gerçek yol) ise, heryerde suyu buluyor, çıkarıyor. Her bir âyeti, birer Âsâ-yı Musa (Hz. Musa’nin âsâsı) gibi, nereye vursa âb-ı hayat fışkırtıyor.”

x

     “Kâinattaki zeval, firak (ayrılık) ve adem (yokluk) zahiridir (görünüştedir). Hakîkatte (gerçekte) firak (ayrılık) yok, visal (kavuşma) var. Zeval (sona ermek) ve adem (yokluk) yok, teceddüd (yenilenme) var. Ve kâinatta her şey, bir nevi (bir çeşit) bekaya (bâki oluşa) mazhardır (nâil olacaktır). Ölüm, bu âlem-i fânîden (fâni âlemden) âlem-i bakiye (bâkî âleme) gitmektir. Ölüm, ehl-i hidayet (doğru yolda olanlar) ve ehl-i Kur’an (Kur’an’ı bilenler) için, öteki âleme gitmiş eski dost ve ahbablarına kavuşmağa vesiledir. Hem hakîkî vatanlarına girmeye vâsıtadır. Hem zindan-ı dünyadan (dünya zindanından), bostan-ı cinana (Cennet bahçelerine) bir dâvettir. Hem, Rahman-ı Rahim’in  (merhamet edici olan Allah’ın) fazlından (cömertlik ve ihsanından), kendi hizmetine mukabil (karşılık) ahz-ı ücret etmeye (ücret almaya) bir nöbettir. Hem vazife-i hayat (yaşamdaki görev) külfetinden (yükünden) bir terhis (bir çıkış)tır. Hem ubudiyyet (kulluk)ve imtihanın (deneme ve tecrübenin) talim ve talimatından bir paydostur. Azrail Aleyhisselam bugün gelse, hoş geldin, safa geldin diye gülerek karşılayacağım.”

x

     İstiklâl ve Hürriyet içinde olmasaydı vatanım;

     Güzellikler ortamında geçmezdi her ânım.

     Olmasaydı dilimde, o güzelim Türkçe’m.

     Öğretmeseydi ana dilimi, sevgili annem.

     Olmasaydı, yarınların temelini atanlar ülkemde.

     Kazandıklar zaferler, cirit atmasaydı dilimde.

     Güzel görür, dinler ve düşünür müydüm acaba?

     Temelimde olmasaydı, biricik canlarım ana – baba.

     Bu azîz vatanı, yolda bulmadık bedava!

     Aklımızdan çıkmamalı bu kutsal dâvâ!

     Başta Gâzi Mustafa Kemal Paşa ve şürekası;

     Kahraman Mehmetçiklerden örülmeseydi arkası;

     Ben, sen, o; alırmıydık rahat bir nefes?

     Öyle bir vatan bıraktılar ki, enfes mi enfes!

     Evet siyasî, askerî bir deha olan Gazi Mustafa Kemal;

     Yolunda olacak, istikbaldeki gazilere gelmesin zeval.

Muhsin Bozkurt
Muhsin Bozkurt
1944 yılında İstanbul'da doğdu. 1955'de Ordu ili, Mesudiye kazasının Çardaklı köyü ilkokulunu bitirdi. 1965'de Bakırköy Lisesi, 1972'de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünden mezun oldu. 1974-75 Burdur'da Topçu Asteğmeni olarak vatani vazifesini yaptı. 22 Eylül 1975'de Diyarbakır'ın Ergani ilçesindeki Dicle Öğretmen Lisesi Tarih öğretmenliğine tayin olundu. 15 Mart 1977, Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde Osmanlıca Okutmanlığına başladı. 23 Ekim 1989 tarihinden beri, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde Yakınçağ Anabilim Dalı'nda Öğretim Görevlisi olarak bulundu. 1999'da emekli oldu. Üniversite talebeliğinden itibaren; "Bugün", "Babıalide Sabah", "Tercüman", "Zaman", "Türkiye", "Ortadoğu", "Yeni Asya", "İkinisan", "Ordu Mesudiye" ve "Ayrıntılı Haber" gazetelerinde ve "Türkçesi", "Yeni İstiklal", "İslami Edebiyat", "Zafer", "Sızıntı", "Erciyes", "Milli Kültür", "İlkadım" ve "Sur" adlı dergilerde yazıları çıktı. Halen de yazmaya devam etmektedir. Ahmed Cevdet Paşa'nın Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefası'nı sadeleştirmiş ve 1981'de basılmıştır. Metin Muhsin müstear ismiyle, gençler için yazdığı "Irmakların Dili" adlı eseri 1984'te yayınlanmıştır. Ayrıca Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nce hazırlattırılan "Van Kütüğü" için, "Van Kronolojisini" hazırlamıştır. 1993'te; Doğu ile ilgili olarak yazıp neşrettiği makaleleri "Doğu Gerçeği" adlı kitabda bir araya getirilerek yayınlandı. Bu arada, bazı eserleri baskıya hazırlamıştır. Bir kısmı yayınlanmış "hikaye" dalında kaleme aldığı edebi yazıları da vardır. 2009 yılında GESİAD tarafından "Gebze'de Yılın İletişimcisi " ödülü kendisine verilmiştir.
Önceki İçerik

Seçtiklerimiz

spot_img