Nezle mi, Grip mi Yoksa Anjin miyim?

13

Her üç sağlık sorunumuz da boğaz ağrısı, ateş ve öksürük gibi ortak şikâyetlere sebep olan hastalıklarımızdandır. Bunun için teşhisi, takibi ve tedavisinde bilinmesi ve uyulması gereken bazı hususlar vardır. Basit gibi görünen fakat doğru teşhis ve uygun tedavi ile herhangi bir önemli sağlık sorunu yaratmayacak olan bu hastalıklar; şayet gerekli dikkat gösterilmez ise bulaşıcılıkları ile çevreyi; komplikasyonları ile sağlığımızı ve yaşam konforumuzu bozacak hastalıklardır.

Nezle; virüslerin sebep olduğu, boğaz ağrısının hafif seyirli, ateşin ise genellikle 38 dereceyi geçmediği gibi öksürüğün de fazla olmadığı bir hastalık halidir. Bu hastalığın en belirgin diğer bir özelliği burun akıntısının olmasıdır. Adenovirüsler, insan corona virüsler, rino virüsler, influenza virüsleri gibi birçok etken halk arasında soğuk algınlığı olarak da bilinen nezlenin sebebidirler. 24-72 saatlik bir kuluçka süresi sonrası başlar ve 3-7 gün içinde iyileşebilen bir hastalık halidir. Eğer sinüzit, bronşit, orta kulak iltihabı gibi bir komplikasyon oluşmazsa koruyucu tedbirler dışında herhangi bir tıbbi uygulamaya ihtiyaç kalmayan bir sağlık durumudur.

Grip de bir virüs hastalığıdır. Burada da influenza virüsleri, corona virüsleri, rino ve adeno virüsler etkenlerdendir. Ayrıca hayvanlarda bulunan ve mutasyon dediğimiz yapı değiştirme özelliği ile insanlarda hastalık yapabilme özelliği kazanan virüslerde etken olabilir. Son covid-19 salgını buna örnektir.. Ayrıca kuş gribi ve domuz gribi adını verdiğimiz H1N1 viral hastalıkları da bunlardandır. Gripte baş ve boğaz ağrısı daha belirgindir. Ateş genellikle 38 derecenin üstüne çıkmakta, yaygın adale ağrıları ile genel bitkinlik olmakta ve bu tabloya öksürük de eşlik etmektedir. Burun akıntısı genellikle yoktur. Etkenin alınmasından 1-2 gün sonra ani ateş yükselmesi ile şikâyetler başlar. Bitkinliğin fazla olması sebebi ile PAÇAVRA HASTALIĞI olarak da adlandırılmaktadır. Ateş 2.gün düşüp 3 ve 4. gün tekrar yükselerek devam eder, daha sonra bir komplikasyon yapmadı ise normale düşer.

Grip mevsimlerle ilişkili bir hastalıktır. Isının inişli çıkışlı olduğu ilk ve son baharlarda fazla görülür. Irk ve cins ayımı yoktur. Çocuklar ve gençler daha duyarlıdır. Kronik kalp-akciğer hastalığı olanlar, şeker hastaları, bağışıklık seviyeleri düşük olanlar, kemoterapi görenler ve ileri yaştaki insanlar risk grubudurlar. Bunlarda özellikle akciğer enfeksiyonları gelişerek hayati tehlike oluştururlar. Bu hastalık solunum yolu ile ve yakın temas ile bulaşarak salgınlara sebep olmaktadır. Salgın küçük bölgelerle sınırlı (endemi) şekilde sürekli bulunur. Daha yaygın ve geniş bölgeleri etkiler özellikte (pandemi) 3-4 yılda bir görülmektedir. Daha uzun aralıklarla,10-12 yılda bir ise dünyayı tehdit edecek boyutlarda salgınlar (epidemi) yapmaktadırlar. 2019 aralık ayında başlayıp 3 yıl süren covid-19 pandemi şeklinde bir salgındı.

Hastanın akıbeti salgının şiddetine, hastanın yaş ve genel durumuna göre değişir. Hafif vakalarda ölüm oranı %0.1 iken pandemilerde %10-15’lere kadar çıkabilir. Bunun için teşhisi, takibi ve tedavisi ile bulaşmayı önleyici tedbirlerin uygulanması yönü ile dikkat edilmesi gereken bir hastalıktır. Teşhiste kan sayımındaki beyaz küre sayı ve yüzde dağılımı, CRP değerindeki sapma ve burun/boğaz sürüntüsünden yapılan virüs tipi tayini gibi tetkiklerden yararlanılmaktadır. Tedavi genellikle semptomatiktir. Yeterli istirahat, bol sıvının da alındığı uygun beslenme gerekir. Ağrıkesici ve ateş düşürücü olarak parasetamol grubu ilaçlardan yararlanılır. Antiviral ilaçlar ilk 2-3 gününde başlamak şartı ile riskli vakalarda kullanılarak iyileşme hızlandırılabilir. Antibiyotiklerin bir yararı yoktur. Komplikasyon oluşmadı ise kullanılmamalıdır. 4-5 gün içinde ateş düşmez ise mutlaka hekim kontrolü ihmal edilmemelidir.

Korunma önemlidir. Toplu yaşanılan yerlerin temizliği ve havalandırılması, ortak kullanılan yer ve malzemelerin azaltılıp temiz tutulması, kişisel temizliğe dikkat bulaşmaları azaltır. Bu virüsler güneş ısısına dayanıksızdırlar. 56 derecede birkaç dakikada inaktive olurlar. Sabunlu suda 30 saniyede aktiviteleri düşer. Korunmada diğer bir husus özellikle risk grublarının her yıl yenilenen grip aşısı ile aşılanmalarıdır.

Anjine gelince bu bademciklerimizin bakterilerce hastalandırılmasıdır. Burada da ateş ve boğaz ağrısı vardır. Burada da etkenin teşhisi önemlidir. Teşhiste kan tetkikleri yanında boğaz kültüründen yararlanılır.50-60 yıl öncelerinin en korkulan boğaz enfeksiyonu difteri (kuşpalazı) idi. Ömer Seyfettin’nin kaşağısındaki kahramanlarından biri difteriye yakalanır ve kurtarılamaz. Şimdi bu enfeksiyonlar antibiotikler sayesinde korkulur olmaktan çıkmıştır. Anjinlerde önemli bir sağlık sorunu eklem romatizması, kalp ve böbreklerde sorun yaratabilecek olan beta streptekok enfeksiyonlarıdır.

Bunun için doğru teşhis ve uygun tedavi önemlidir. Tedavide uygun antibiyotiğin yeterli doz ve süre kullanımı iyileşmeyi sağladığı gibi komplikasyonların da önüne geçilmesini sağlar. Ağrı ve ateş için bunlarda aspirin de kullanılabilir.

Her hastalıkta olduğu gibi bu sağlık sorunlarımıza da korku ve endişe ile yaklaşmaktan ziyade genel sağlık kurallarına uymak, beden direncimizi sağlam tutan bir günlük yaşantıya dikkat edilmelidir.

Hastalanma durumunda ise hekimimize zamanında başvurulmalıdır. Hekimimizin koyacağı teşhise göre vereceği tedavinin şartlarını yerine getirip konrolleri de ihmal etmeyerek sağlıklı yaşanacağı unutulmamalıdır.

Salgınsız ve sağlıklı günlerde yaşamanız dileklerimle.