Kırk  Hadis’ten  Seçkiler

24

     – Ameller niyetlere göredir. Herkes için niyet ettiği şey vardır…

     – İslâm beş esas üzerine bina olunmuştur. Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in onun kulu ve elçisi olduğuna şehadet etmek, namaz kılmak, zekât vermek, haccetmek ve ramazan orucunu tutmak.

     – İman, yetmiş küsur şûbedir. En üstünü Lâ ilâhe illallah demek, en aşağısı da yoldan eziyet verici bir şeyi kaldırmaktır. Utanmak da imândan bir şubedir.

     – Sizden biriniz, ben ona babasından, oğlundan ve bütün insanlardan daha sevimli olmadığım sürece iman etmiş olamaz.

     – Kimde şu üç şey bulunursa, imanın tadını alır: Allah ve Rasûlü’nü diğer her şeyden daha çok sevmek, bir kulu sadece Allah için sevmek, Allah onu kâfirlikten kurtardıktan sonra tekrar küfre dönmekten, ateşe atılmaktan korkarcasına korkmak.

     – Allah’ın kullar üzerindeki hakkı, O’na ibadet etmeleri ve başka bir şeyi ortak koşmamalarıdır. Kulların Allah üzerindeki hakları ise, Allah’a başka bir şeyi ortak koşmayan kişilere azap etmemesidir.

     – Yedi helâk edici büyük günahtan sakının: Allah’a şirk (ortak) koşmak, sihir yapmak, insan öldürmek -ki hukûkî yollarla olan dışında Allah bunu yasaklamıştır-, fâiz yemek, yetim malı yemek, savaş günü kaçmak, iffetli kadınlara iftira etmek.

     – Cenâb-ı Hakk, ümmetimin aklından geçip de yapmadığı veya söylemediği şeyleri affetmiştir.

     – Kul, Cennet ehlinden olduğu hâlde cehennemliklerin amelini yapar, Cehennem ehli olmasına rağmen de cennetliklerin yaptığı işi yapar. Ameller sonlara göredir (günahkâr bir kişi ömrünün son döneminde tevbe ederek Cennetlik olabilir, bunun tersi de mümkündür).

     – Kim bu işimizde (dinimizde) onda olmayan (dinin ruhuna uymayan) bir şey uydurursa o reddedilir.

     – Allah bir kişinin hayrını isterse, onu dinde ince anlayışlı yapar. Ben yemin ederim Allah verir.

     – Kim abdest alır ve abdestini güzelce tamamlarsa bedeninden hataları ve günahları çıkar, hatta tırnak altlarından bile çıkar.

     – Birinizin kapısı önünden nehir aksa ve o kişi bu nehirden her gün beş defa yıkansa onda kirden eser kalır mı?…İşte beş vakit namaz da böyledir, Allah onlar ile hataları siler.

     – İkindi namazını kaçıran kişi, ailesini ve malını kaybeden gibidir.

     – Sabah akşam namaz kılan Cennet’e girer.

     – Müslümanın müslüman üzerinde beş hakkı vardır: Selâm vermek, hastalanınca ziyaretine gitmek, cenazesine iştirak etmek, davetine icabet etmek, aksırınca rahmet dilemek.

     – Müslümanın mâruz kaldığı her dert, hastalık, keder, hüzün, eziyet, gam, hatta kendisine batan her diken sebebiyle Cenab-ı Hakk onun hatalarını örter.

     – Şehitler beş gruptur: Tâûndan (salgın vebâdan) ölen, karın ağrısından ölen, suda boğulan, göçük altında kalan ve Allah yolunda şehid olan kişi.

     – Bir kişi Allah yolunda, bir gün oruç tutarsa, Allah onun yüzünü ateşten (Cehennem’den) yetmiş yıl uzaklaştırır.

     – Sizden biriniz bir mescide girdiğinde, oturmadan önce iki rekat namaz kılsın.

     – Cemaatle kılınan namaz, tek başına kılınan namazdan yirmi yedi kat daha üstündür.

     – Hz. Peygamber namazda o kadar çok ayakta kaldı ki, ayakları şişti. Kendisine: Niçin böyle yapıyorsun, oysa senin geçmiş ve gelecek günahların bağışlanmıştır, denince o: Çok şükreden bir kul olmayayım mı? Diye cevap verdi.

     – Allah’ın en çok sevdiği ameller, az da olsa devamlı olandır.

     (İmâm-ı Rabbânî, Mânevî Yolculuklar, Çeviren ve Yayına Hazırlayan: Prof. Dr. Necdet Tosun,

s: 43 – 48)

Önceki İçerikEsad Sonrası Suriye
Sonraki İçerikG ü d ü m l ü m
Avatar photo
1944 yılında İstanbul'da doğdu. 1955'de Ordu ili, Mesudiye kazasının Çardaklı köyü ilkokulunu bitirdi. 1965'de Bakırköy Lisesi, 1972'de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünden mezun oldu. 1974-75 Burdur'da Topçu Asteğmeni olarak vatani vazifesini yaptı. 22 Eylül 1975'de Diyarbakır'ın Ergani ilçesindeki Dicle Öğretmen Lisesi Tarih öğretmenliğine tayin olundu. 15 Mart 1977, Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde Osmanlıca Okutmanlığına başladı. 23 Ekim 1989 tarihinden beri, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde Yakınçağ Anabilim Dalı'nda Öğretim Görevlisi olarak bulundu. 1999'da emekli oldu. Üniversite talebeliğinden itibaren; "Bugün", "Babıalide Sabah", "Tercüman", "Zaman", "Türkiye", "Ortadoğu", "Yeni Asya", "İkinisan", "Ordu Mesudiye" ve "Ayrıntılı Haber" gazetelerinde ve "Türkçesi", "Yeni İstiklal", "İslami Edebiyat", "Zafer", "Sızıntı", "Erciyes", "Milli Kültür", "İlkadım" ve "Sur" adlı dergilerde yazıları çıktı. Halen de yazmaya devam etmektedir. Ahmed Cevdet Paşa'nın Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefası'nı sadeleştirmiş ve 1981'de basılmıştır. Metin Muhsin müstear ismiyle, gençler için yazdığı "Irmakların Dili" adlı eseri 1984'te yayınlanmıştır. Ayrıca Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nce hazırlattırılan "Van Kütüğü" için, "Van Kronolojisini" hazırlamıştır. 1993'te; Doğu ile ilgili olarak yazıp neşrettiği makaleleri "Doğu Gerçeği" adlı kitabda bir araya getirilerek yayınlandı. Bu arada, bazı eserleri baskıya hazırlamıştır. Bir kısmı yayınlanmış "hikaye" dalında kaleme aldığı edebi yazıları da vardır. 2009 yılında GESİAD tarafından "Gebze'de Yılın İletişimcisi " ödülü kendisine verilmiştir.