Türk Birliği

174

3 Mayıs Türkçülük Günü

Türkçü-Turancı dünya görüşüne sahip Hüseyin Nihal Atsız ve Sabahattin Ali arasındaki davanın 3 Mayıs 1944 tarihli duruşmasından sonra yaşanan “Ankara Nümayişi”ni anmak amacıyla, ilk defa 3 Mayıs 1945 tarihinde Tophane Askerî hapishanesinde Nihal Atsız, Zeki Velidi Togan, Nejdet Sançar ve Reha Oğuz Türkkan başta olmak üzere 10 mahkûm tarafından kutlandı. Bu günün kutlanmasını devam ettirmek isteyenler arkadaşlarına ve yakınlarına anlamlı bir 3 Mayıs Türkçülük Günü sözü ve mesajı göndermek istiyor. İşte en güzel 3 Mayıs Türkçülük günü sözleri…

Bugün 3 Mayıs Türkçülük Günü… Türkçülük günü ilk kez 1945 yılında 10 mahkûm arasında kutlandı. Daha sonraki senelerde de devam eden toplantılar Türkçülük Günü (Bayramı) adını aldı.

3 Mayıs Türkçülük Günü Mesajları

Türk Devleti’nin yenilmez, zinde hayat gücü ve Türk Milleti’nin teminatı ve istikbali gençliktir. 3 Mayıs Türkçülük gününüz kutlu olsun.

Bölünme kabul etmez, kutsal bir bütün halinde Büyük Türkiye’yi yeniden inşa edeceğiz… (Alparslan Türkeş)

3 Mayıs büyük milletimizin ebediyete kadar yaşayacağına inanan Türk milliyetçilerinin yeniden doğuşudur. 3 Mayıs Türkçülük gününüz kutlu olsun.

Türklük bedenimiz, İslamiyet ruhumuzdur. Ruhsuz beden ceset olur. 3 Mayıs Türkçülük gününüz kutlu olsun.

Türkçülük öyle şerefli bir bayraktır ki: Onu vatanın her köşesinde durmadan dalgalandırmak her Türk’ün ilk ve milli vazifesidir.

Taş kırılır, tunç erir ama Türklük ebedidir. 3 Mayıs Türkçülük gününüz kutlu olsun.

Her Türkçü, bulunduğu yerin görevini inançla yaparsa, Türkçülük ülküsü

Sağlamlaşır. Türklük güçlenir.

*

3 Mayıs, Atatürk’ten sonra üstü örtülmeye çalışılan Türk’lük şuûrunun dirilişidir… 3 Mayıs 1944 hareketi bazılarının sandığı veya öyle göstermek istediği gibi Nazi ve Faşist blokuna destek amacı taşımaz. Almanların Stalingrad bozgunu sonrası azgınlaşan Sovyet yanlısı Marksistlere karşı bir ” Uyarma ” Hareketidir. Organize olmayan, tamamen kendiliğinden oluşan bir ” Millî Şuur ” hareketidir. Tamamen aydınların toplumsal tepkisidir.

*

Özlenen terim;

 Türk Birliği ifadesinin kullanılması, planlanan adımların somutlaştırılarak hayata geçirilmesi ve Avrupa Birliği gibi etkinlik sahası geniş bir siyasi birlikteliğe dönüşmesi, hatta bir müktesebat oluşturulmasıdır.

Bu noktada Türk Milleti’nin olan biteni medya aracılığıyla takip etmekten daha fazlasını yapma zorunluluğumuz var.

Üzerimize düşen; her mecrada, her koşulda, bu beklentiyi dile getirmemiz ve Türk Birliği arzumuzu diri tutarak beklentimizi ifade etmeliyiz. Bu teveccüh siyasete yön verecek, teşvik edecek, ortaya konan beklenti mutlaka karşılık bulacaktır.

*

Aydınlarımızın, liyakatli Siyasilerimizin ortak görüşleriyle;

Türk dünyasının iş birliğinde; ‘mevcut kazanımların korunması’, ‘egemen eşitlik’ ve ‘karşılıklı anlayış’ ilkeleri, ilişkilerin yürütülmesinde vazgeçilmez bir öneme sahip olmalıdır. Türk dünyasında bütünleşme sürecinin ilerletilmesi diğer uluslararası organizasyonların bir alternatifi olarak değil, bağımsız bir medeniyet ve ekonomik yükseliş projesi olarak tasarlanmalıdır. ‘Dilde, fikirde, işte birlik’ anlayışıyla, üye ülkelerin ortak ve karşılıklı çıkarları esas alınarak her alanda ilişkilerin geliştirilmesi hedeflenmelidir. Türk dünyasının ekonomik potansiyelini harekete geçirebilmek ve etkili bir güzergâh hâline gelebilmesi için Trans-Hazar Koridoru’nun işlerlik kazanması büyük önem taşımaktadır. Bu doğrultuda öncelikle söz konusu koridorun tüm ülkeler açısından bütünleştirici ve katkı sağlayıcı olabilmesi sağlanmalıdır. Bu hedefe uygun olarak nakliye ve gümrük konuları başta olmak üzere sahada yaşanan problemler bir an önce giderilmeli ve gerekli kararlar alınmalıdır. Türkiye’nin dış politikadaki hataları, Türk dünyası ilişkilerinden uzak tutulmalı ve bu ülkelerin hassasiyetlerini zedelemesine asla izin verilmemelidir.

Bu doğrultuda üye ülkelerle olan projelerin etkinliği ve ülke içerisindeki kurum ve kuruluşların koordinasyonu açısından ivedilikle bir ‘Türk Dünyası Bakanlığı’ kurulmalıdır. Böylelikle dağınık hâldeki tüm işler ve paydaşlar tek çatı altında uyumlaştırılmalıdır.

Paydaş ülkelerin birbiriyle yakın iş birliğinde olduğu, güçlü bir Türk dünyasının hem ülkemizin hem de kardeş ülkelerimizin kalkınmasında kritik öneme sahip olduğunu bir gerçeğin anatomisidir.. Güçlü Türk dünyasının, güçlü Türkiye demek olduğuna inancıyla, tüm Türk dünyasının, 3 Mayıs Türkçülük Günü’nü kutlu olsun.”