Kıssaların En Güzeli

216

     – Mevki, makam ve zirveye, kısaca başarıya giden yolu merak ediyorsak,

     – İkbal ve muvaffakıyet yolunun, önce bedel ödemekten geçtiğini,

     – Sıkıntı, belâ ve musibet -istenmese de – geldiğinde fırsata dönüştürmeyi,

     – Başımıza gelenleri, nasıl doğru okumak ve değerlendirmek gerektiğini,

     – İnsanlar zulmedip, kaderin adalet ettiğini, somut olarak görmek istiyorsak,

     – Yeis / ümidsizliğin her türlü gelişmenin engeli olduğunu anlamak için,

     – Şehvetin karşısında, iffetin zaferine şahit olmak,

     – Sabır, ümit ve namus timsaliyle tanışmanın,

     – Tarihteki doğru, güzel ve yerinde davranışları, güncellemek lâzım geldiğini,

     – Bugünü iyi anılmanın, geçmişteki davranışlara bağlı olduğunu,

     – Asıl olanın anlatmak değil, anlattıklarını yaşamak olduğunu,

     – İlmin ameli doğurması, bilmenin yapmakla taçlandırılması gerektiğini,

     – Nazar edenin, basîrete de ihtiyacı olduğunu bilmesi icap ettiğini,

     – Gerektiğinde, zindanı gayri meşru zevklere tercih etmenin değerini,

     – Yanlışta ısrar etmenin, yenilerine kucak açacağını görmek için,

     – Kıskançlığın çok yanlış adımlar attırmaya sebep olacağını,

     – İlk düğmeyi yanlış düğmelemeye son vermek gerektiğini,

     – Yanlıştan ilk fırsatta dönmenin; kâr üstüne kâr olduğunu,

     – Her ortam ve şartta; iyi, doğru ve güzelin tebliğine yol bulunabileceğini,

     – “Belâ dile dayalıdır.” Ağızdan çıkanın başa geleceğinin unutulmamasını,

     – Tedbirin, takdire engel olmadığını,

     – Tevekkül etmenin, tedbire mâni teşkil etmiyeceğini;

        “Alınan tedbir ile bir psikolojik ihtiyacın karşılandığını ve bunun insana, en azından moral

        kazandırdığını hesaba katmak gerekir.” (Elmalılı M. Hamdi Yazır) olduğunu,

     –  Kur’an’ı okuyup anlamanın, insanı; insan sarrafı yapacağını,

     – Kur’an’ın muhatabı insan olduğunu,

     – Kur’an’ın konusunun da insan olduğunu,

     – İnsan tavır ve davranışlarının konu edildiğini merak ediyorsak,

     – İlâhî takdirde, insan tercihinin rolünü anlamada, tam bir rehber edinmek istiyorsak,

     – Tercihlerin; takdirlerin tespit edicisi olduğunu anlamak için,

     – Kur’an’ın; tercihlerde yol gösterici bulunduğunu,

     – Kur’an’ın; tercihte rehberlik ettiğine şahit olmayı,

     – Tercihlerin takdire davetiye çıkardığını,

     – Mevki, makam ve her türlü refaha ermişken;

       Ölümü istemenin hikmetine vâkıf olmak,

       Müslüman olarak ölmenin bahtiyarlığını teneffüs etmek,

     – Kur’an’ın âlemler için, ancak bir öğüt olduğunu,

       Çünkü “Lâ ikrahe fi’d-dîn.” / “Dinde zorlama yoktur.”

     – Bütün bunların ve daha fazlasının hikmet ve sırlarına vâkıf olmak istiyorsak;

       Kur’an-ı Kerîmden Yûsuf sûresini okumalıyız.

       Özellikle, Sn. Veli Tahir Erdoğan’ın “Kur’an Bana Ne Diyor?” isimli,

       Çok değerli Açıklamalı Mealinden;

       “Ahsenü’l-Kasas” / “Kıssaların En Güzeli” olan

       Yûsuf sûresini okursak; değmeyin keyfimize,

       Hele bir de, bu sûreyi;

       Müfessirlerin gözdesi olan merhum Elmalılı M. Hamdi Yazır’ın

       Tefsirlerin şaheseri olan “Hak Dini Kur’an Dili” nden okuyacak olursak;

       İşte o zaman, manevî hazzın doruklarına yükseliriz be dostlar!

Önceki İçerikCümbezin Kızı
Sonraki İçerikİyi Parti Ve Ak Parti’de Değişim Şart
Avatar photo
1944 yılında İstanbul'da doğdu. 1955'de Ordu ili, Mesudiye kazasının Çardaklı köyü ilkokulunu bitirdi. 1965'de Bakırköy Lisesi, 1972'de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünden mezun oldu. 1974-75 Burdur'da Topçu Asteğmeni olarak vatani vazifesini yaptı. 22 Eylül 1975'de Diyarbakır'ın Ergani ilçesindeki Dicle Öğretmen Lisesi Tarih öğretmenliğine tayin olundu. 15 Mart 1977, Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde Osmanlıca Okutmanlığına başladı. 23 Ekim 1989 tarihinden beri, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde Yakınçağ Anabilim Dalı'nda Öğretim Görevlisi olarak bulundu. 1999'da emekli oldu. Üniversite talebeliğinden itibaren; "Bugün", "Babıalide Sabah", "Tercüman", "Zaman", "Türkiye", "Ortadoğu", "Yeni Asya", "İkinisan", "Ordu Mesudiye" ve "Ayrıntılı Haber" gazetelerinde ve "Türkçesi", "Yeni İstiklal", "İslami Edebiyat", "Zafer", "Sızıntı", "Erciyes", "Milli Kültür", "İlkadım" ve "Sur" adlı dergilerde yazıları çıktı. Halen de yazmaya devam etmektedir. Ahmed Cevdet Paşa'nın Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefası'nı sadeleştirmiş ve 1981'de basılmıştır. Metin Muhsin müstear ismiyle, gençler için yazdığı "Irmakların Dili" adlı eseri 1984'te yayınlanmıştır. Ayrıca Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nce hazırlattırılan "Van Kütüğü" için, "Van Kronolojisini" hazırlamıştır. 1993'te; Doğu ile ilgili olarak yazıp neşrettiği makaleleri "Doğu Gerçeği" adlı kitabda bir araya getirilerek yayınlandı. Bu arada, bazı eserleri baskıya hazırlamıştır. Bir kısmı yayınlanmış "hikaye" dalında kaleme aldığı edebi yazıları da vardır. 2009 yılında GESİAD tarafından "Gebze'de Yılın İletişimcisi " ödülü kendisine verilmiştir.