Asrın depremi olarak 1999 yılında
yaşadığımız Marmara Depremini bilirdik ama pazartesi aynı günde 7,7 ve 7,6
şiddetinde gerçekleşen iki depremle sarsılan ve 10 ili kapsayan merkez üssü
Kahraman Maraş Pazarcık depreminin etkisi ve büyüklüğü gördüklerimiz ve
duyduklarımız kadarıyla daha yüksek olacak. Hatta bazı bilim adamları bu depremi
felaketlerin en büyüğü “KIRIM” olarak nitelendiriyorlar.
Biliyorum acımız çok büyük. Bugün
itibarıyla vefat eden vatandaşlarımızın sayısı 30 Binlere yaklaştı. Allah’tan depremde
ölenlerimize rahmet diliyorum, yaralılarımıza da acil şifalar dilerim.
Her büyük olay bir
sonraki vakalar için bir derstir, tecrübedir ancak; bu derslerden ibret alanlar
kazançlı çıkar ibret alınmadığı takdirde havanda su dövmekten ileri gidilmez.
Geriye ölüm, gözyaşı, mal ve can kaybından başka bir şey kalmaz.
Tarihçiler ve deprem uzmanlarının
anlattıklarına göre Anadolu coğrafyası bugüne kadar sayısız irili ufaklı depremlere
maruz kalmıştır. Bugüne kadar depremin olduğu bölgeler, fay hattının geçtiği
yerler bellidir ve bu topraklar üzerinde yaşayan herkes tarafından da
biliniyor.
Albert Einstein’nın şu sözünü haklı
çıkarırcasına: “Her seferinde aynı
şeyleri tekrar edip farklı sonuçlar elde edeceğini sananlar sadece aptallardır.”
İnadına her seferinde bile bile fay hattının geçtiği yerlere, zemini çürük
humuslu topraklara bina kondurmaktan bir türlü vaz geçemiyoruz.
Bu gibi yanlış yerleşim alanlarına yapılan
inşaatlara büyük ölçüde imar affıyla belediyelerimiz ve hükümetimiz yol
veriyor. Vatandaşlarımız nasıl olsa imar affı çıkacak diye kaçak-göçek ev
yapmaktan bir türlü vaz geçmiyor. Daha yakın tarihte Sayın Cumhurbaşkanı
Kahramanmaraş mitinginde: “İmar
barışıyla toplam 144546 Maraşlı vatandaşımızın sorununu çözdük” ifadelerini
kullanmıştır.
Her vilayetimiz büyük yaralar aldı
ama 10 vilayetimizin içerisinde en geç ulaşılan vilayet Hatay ilimiz oldu çünkü
havalimanı ve yollar bozulduğu için uçaklar inemedi. Hatay’a Amik gölü
kurutularak hava alanı yapıldı, deprem ilk dakikadan itibaren doğrudan
havaalanını vurdu. Bu havaalanı yapılma aşamasında Mimarlar Mühendisler Odası
karşı çıktı ancak hükümet yetkilileri tarafından bu mühendisler terörist ilan
edildiler.
Her deprem olduğunda ilk önce EMASYA(Emniyet, Asayiş, Yardımlaşma) Protokolü gereği asker deprem
mahallinde olurdu. Hangi akla hizmet edildi bilemiyorum ama 2010 yılında bu
protokol kaldırıldı. Şimdi deprem bölgelerinde herkes yağmacılıktan söz ediyor.
Hatay vilayetimiz son durumda demografik tehlike ile karşı karşıya kaldı.
Yandaş troller sosyal medyada 1999
Marmara depremiyle bugünkü depremi yarıştırıyor. Efendim zamanın Başbakanı
Bülent Ecevit güya deprem bölgesine 48 saattir ulaşamıyoruz demiş inanın yalan.
O günün teknolojisi ile Marmara depreminin enkazı çok kısa zamanda kaldırılarak
normal hayata dönüş sağlandı.
Rahmetli Bülent Ecevit bir miting konuşmasında:
“Türk halkı meclisteki milletvekillerinden
10 yıl daha ileride” dediğinde ne demek istediğini o gün için net olarak anlayamamıştık
ama AKP genel başkan yardımcısı Ömer Çelik depremin ilk günü: “Cumhur ittifakı AKP, MHP, BBP olarak dimdik
ayakta deprem bölgesindeyiz” derken milletin en fazla birlik beraberlik
içinde olması gerektiği böyle bir günde resmen bölücülük yapmıştır. Bu sözden
sonra rahmetli Ecevit’in haklı çıkışını bugün daha iyi idrak ediyoruz.
20 Yıllık iktidar onun yandaşı ve mensupları
Belediye Başkanı, Milletvekili, Bakan, Başbakan oldular ancak zihnen bir türlü:
“Hep birlikte Türkiye” olma
gerçeğini kavrayamadılar.
Yönetimini beğenmedikleri 17
Ağustos1999 Depreminin ilk günü borsa kapatılmışken, 6 Şubat 2023 Tarihli
depremin ancak 3. günün sonunda borsaya müdahale edilmiştir. Küçük yatırımcı
deprem bölgesinde malıyla canıyla uğraşırken acaba üç gün müddetle borsadan
kimler alışveriş yaptı, bunu Türk milletinin bilmek hakkıdır sanırım.
Sağlıklı kalın.