“Montessori Eğitimi” Üzerine-1

111

Çocuklar
eleştirilmekten, azarlanmaktan değil, kendilerine güzel örnek olunmasından
etkilenirler.”
Thiersch

Sorun çaresizlik değil, isteksizlik…
İsteksiziz; çünkü çocuklukta bize uygulanan ilk şey, içimizdeki isteği öldürmektir.”

Bernard Shaw

 

Montessori
eğitim programı, “bireysel eğitim”e dayanan Maria
Montessori
tarafından geliştirilmiş bir eğitim modelidir.

İtalya’nın ilk kadın doktoru, pedagog ve antropoloji profesörü Maria
Montessori
(1870-1952), çocuğun bireysel
becerilerine, ilgi alanlarına, öğrenme hızına ve karakter özelliklerine uygun
bir pedagoji geliştirmiştir.

Maria
Montessori
çocukların; “ödüllerden, cezalardan,
yetişkin tarafından programlanmış eğitimden, oyuncaklardan, şekerlemelerden,
öğretmen masasından, toplu derslerden
”, hoşlanmadıklarını,

“Özgür
seçimden, hatalarını kendilerinin denetiminden, hareket etmekten, sessizlikten,
sosyal ilişkilerinin kendileri tarafından kurulmasından, çevrenin düzenli ve
temiz olmasından, özgür faaliyete dayalı disiplinden, kitapsız okuma yazmadan,
alıştırmaların tekrarından”,
hoşlandıklarını
gözlemlemiştir.

Montessori eğitimi, kişiliğin oluşumu üzerinde durmaktadır. Maria Montessori bunu şu şekilde ifade
etmektedir:

-Eğitimde
metot değil, insan kişiliği göz önüne alınmalıdır.

-Çocuk,
özeldir, tektir, kendine has bir varlıktır.

-Çocuk,
gelecekte yetiştireceği kişi modelini biçimlendirir.

-Çocuk,
insanlığın imarıdır.”Çocuklar, farkında olmadan içlerindeki inşa planına uyarak
kendi ritimleri doğrultusunda kendilerini geliştirmeye çalışırlar.

-Bu gelişime
yetişkinler etki edemezler. Onlar inşa planını bilmemektedirler. Yetişkinin
zamansız müdahalesi, inşa planını tahrip edebilir ya da yanlış yönlendirebilir.

Montessori
sınıflarında;

Çocukların sınıf içinde istedikleri
gibi dolaşmalarına izin verilmekte, okuldaki 
diğer alanları da istedikleri gibi kullanma özgürlüğü sağlanmaktadır.

Çocuğun istediği etkinliği seçmesi
için gerekli ortam hazırlanmaktadır.

Gerçeklik ve doğallık  önemlidir. Materyaller gerçek yaşamdan alınır.

Her materyalden birer tane vardır.
Çocuk o materyali kullanmak istediğinde başkalarının işinin bitmesini bekler.
Böylelikle çocuk sabırlı olmayı ve başkalarının haklarına saygı göstermeyi
öğrenmektedir.

Materyaller çocuğun fiziksel
özelliklerine uygun olarak tasarlanmıştır. Hafif ağırlıkta, çocukların
boylarına uygun, orantılı, hareket edebilen mobilyalar, elini uzattığı zaman
yetişebileceği dolaplar, kolaylıkla kullanabileceği kilitler, kolay açılıp
kapanabilen çekmeceler ve kapılar, duvarda kolay uzanabileceği kıyafet
askıları, parmaklarıyla kavrayabileceği fırçalar, eline sığacak sabunlar,
kısa-düz saplı süpürgeler, kendi başına giyip, çıkarabileceği giysiler
bulunmaktadır.

Montessori materyalleri;

Basitten zora, somuttan soyuta
aşamalı bir biçimde düzenlenmiş ve çocuğun hata kontrolü yapmasına olanak
sağlayacak şekilde tasarlanmıştır.

Öğretmen çocuğun hatasını
söylememekte çocuk doğruyu kendi keşfetmektedir.

Montessori eğitimi yaklaşımında,
sınıflarda farklı yaş gruplarındaki çocukların bir arada olmaları, onların
toplumsal gelişmelerine yardımcı olmaktadır.

Montessori’nin eğitici materyaller
geliştirmesinin nedeni, “hiçbir insan bir
başka insanı eğitemez”
ilkesidir.

Montessori yaklaşımı, kendi dönemi
içerisinde “çocuktan hareket”
akımının temsilcisi olarak tanımlanmaktadır.

Montessori, eğitimin sadece çocukların
değil, toplumun tüm bireylerinin yaşamı için sorumluluk alması gerektiğini
belirtmiştir.

Montessori çocuk merkezli etkinliklerin
çocukların temel ihtiyaçlarından ve sosyal yaşantılarından oluşması
gerektiğini, bunun çocukların bağımsızlıklarını arttırdığını iddia ederek,
sınıfların “amaçlı etkinliklerle
donatılmasını savunmuştur.

Montessori, her çocuğun kendine özgü
bir gelişime sahip, bireysel bir kişilik olduğunu ve kendi kapasitesi
doğrultusunda öğrenebileceğini savunur.

Montessori bilgiyi ezberden
kurtarıp, her yaşta çocuğun anlayabileceği düzeyde somutlaştırmış ve bütünlük
içinde aktaracak yöntem ve materyaller dizisi geliştirmiştir.

Montessori eğitiminin temeli, çocuğa
bağımsız olmayı sağlayan ve gelişimini destekleyen uygun çevreyi
hazırlamaktadır.

Montessori eğitimi, çocukların
toplumsal ve duyusal gelişimlerini destekleyerek gelecek yaşamlarında başkalarına,
çevrelerine, kendilerine saygı duyan, sorumluluk sahibi, toplumla uyum içinde
yaşamlarını sürdüren bireyler olmalarına katkı sağlamaktadır.

Montessori eğitimi  her bir çocuğun bireyselliğine azami ölçüde
uyan, çocuğun bireysel becerilerine ve ilgi alanlarına, bireysel öğrenme hızına
ve karakter özelliklerine uygun bir pedagojidir. Maria Montessori tarafından
uzun araştırma ve eğitim deneyimleri sonucunda geliştirilmiştir.

Bu sistem, başka
eğitim sistemleriyle karşılaştırıldığında çocuklara sağlanan olanaklar
sayesinde, kendi seçimlerinin eğitimcinin onları isteklendirmesinin yerine
geçtiği kendi eylemleri sonucu hataların denetlenebildiği bir eğitim
sistemidir.

Montessori eğitimi
temelde kişiliğin oluşumu üzerinde durmaktadır. Eğitimde “metot” değil, “insan
kişiliği”
göz önüne alınmaktadır.

Çocuğa hazırlanmış
bir çevrede, çocuğun kişiliğini oluşturması için özgürlük tanıyan, kişiliğinin
gelişim sürecini destekleyen, çocuğun kendi onuru içerisinde bireyselleşmesi ve
sosyalleşmesini ciddiye alan, bireye özgü adil bir eğitimdir.

Sevgiyle kalın.