İstibdat: Çok eski
devirlerden günümüze -Asr-ı Saadet ve Hulefa-yı Râşidîn / Hz. Muhammed’den
sonraki Dört Halife Devri hâriç- geçmişten günümüze kadar tarih boyunca kanuna
uymayan, nizama tâbi olmayan, keyfî ve baskıcı bir yönetim şeklidir.
x
İstibdadın: Zulüm
ve tahakküm etmek gibi bariz bir vasıf ve karakteri vardır.
x
İstibdat:
Tahakküm, zorbalık ve zorla hükmetmenin adıdır. Tamamen keyfî bir muamele ve
davranış şekli olup, bunun bir kişi tarafından uygulanmasıdır.
x
İstibdat: Kuvvete
istinat eden / dayanan; cebir, baskı ve zorlama yolunu ihtiyar eden / seçen bir
idare ve yönetim tarzıdır.
x
İstibdat: Rey-i
vahittir. Yani tek bir şahıs ve kişinin; kendi görüş, istek ve arzuları
doğrultusunda; ülkeyi idare etmesidir.
x
İstibdat: İşte bu
yüzden, sui-istimale / salâhiyet ve sorumluluğunu gayet / son derece kötü
kullanmaya çok müsait / çok uygun bir zemindir.
x
İstibdat: Kısaca
demek lâzımsa, zulmün temeli, insaniyetin / insanlığın mahvına ve yok olmasına
imkân ve fırsat veren bir rejimdir.
x
İstibdat: Sefalet
/ sefillik, perişaniyet, düşkünlük ve yoksulluk derelerinin esfel-i safilînine
/ aşağıların en aşağısı, cehennemin en aşağı tabakasına; insanı tekerlendiren,
sürükleyen gayri insanî / insanlık dışı
bir idare şeklidir.
x
İstibdat: Âlem-i
İslâmiyeti / İslâm Âlemini, Müslüman milletleri, İslâm dünyasını zillet /
alçaklık, hakirlik ve aşağılığa iten bir idare tarzıdır.
x
İstibdat: Ağrazı /
garazları, kötü maksatları ve husumeti / düşmanlığı uyandırır.
x
İstibdat:
İslâmiyeti zehirlendirerek; yani onun hayat veren ışığını söndürerek, insanları
karanlıkta bırakır.
x
İstibdat: Her şeye
sirayetle / her şeye bulaşması, geçmesi, yayılması ve dağılması sebebiyle; her
şeye zehirini atar, her şeye zehirini döker.
x
İstibdat:
Müslümanlar arasında ihtilâf ve anlaşmazlıkların, birbirine zıt farklılıkların
çıkmasına da sebep ve olanak verir. Bunlara vesile olacak zemin ve ortamların
meydana gelmesini sağlar.
x
İstibdat:
Taklîdin, yani delilsiz olarak hareket etmenin, şeriat ve dindeki delilleri
bilmeksizin, bir hükümle amel etmenin de, pederi / babası ve atasıdır.
x
İstibdat: Siyasî
istibdadın veledi / çocuğu hükmünde olan ilmî / bilimsel istibdadı netice veren
de yine istibdattır. Nitekim, Mürcie, Cebriye, Rafiziye ve Mutezile gibi
İslâmiyeti müşevveş eden / düzensiz hale getirip karmakarışık bir duruma sokan
fırka, grup ve partilerin de, doğmasına yol açan; ilmî istibdattan başkası
değildir.