Bu İktidara Nasıl İnanalım?

85

2022
yılında ülkemizin birinci meselesi ekonomi ve hayat pahalılığı. Bu
mesele can yakan, umutlarımızı ve hayallerimizi dahi yok eden bir boyuta geldi.

Sorunun
çözülmesi ve yaşama sevincimizi geri kazanabilmemiz için, ekonomi yönetiminin
halkı bu meseleyi çözeceğine inandırması
çok önemli. İçinde bulunduğumuz
savrulmayı durduracak dirayetli bir yönetim algısı oluşturması gerekli.

Seçim sonuçları da
buna bağlı ama daha da önemlisi milyonlarca insanın geçim sorunu da
ekonomi yönetimine güven duygusuyla doğrudan bağlantılı.

****

Ekonomiyi Yönetenler Ne Dedi?

Şimdi
dört resmî açıklamaya bakalım:

·        
AKP Genel
Başkanı ve CB Tayyip Erdoğan, 2021 yılının son günü önceki beyanlarına benzer
sözler söyledi: Yaşanan ekonomik krizin kaynağının “dış mihraklar”
olduğunu dile getiren Erdoğan, “Döviz kuru üzerinden bize
silah göstermeye kalktılar ama başaramayacaklar. Bizim silahımız daha güçlü,

bizim silahımız Nas” dedi.

Yani “Neymiş
efendim faizleri düşürüyormuşuz. Benden başka bir şey beklemeyin. Bir Müslüman
olarak ‘nas’lar neyi gerektiriyorsa onu yapmaya devam edeceğim. Hüküm bu”
diye
söylediklerini tekrarlamış oldu.

Erdoğan
“Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokma hedefi konusunda
kararlı olduklarını”
da vurguladı.

·        
T.C.
Merkez Bankası
, 2022
yılı Para ve Kur Politikası metninde, enflasyon hedefini yüzde 5 olarak
açıkladı.

·        
Cumhurbaşkanlığı
Finans Ofisi Başkanı
Prof. Dr.
Göksel Aşan, “Kurun bu seviyelerde devam ettiği ortamda fiyat
düzeltmelerinin etkisiyle Ocak ayında eksi enflasyon bekliyorum” dedi.

Prof.
Dr. Göksel Aşan bu açıklamasında “Tasarruf sahipleri Ocak’taki negatif
enflasyonu da dikkate almasınlar, o da baz etkisiyle olacaktır” demiş. Bu
tahmini yaparken Aralık’taki çok yüksek fiyat artışlarından bir kısmının
geri alınacağı
varsayımına dayandığı anlaşılıyor.

CB
Finans Ofisi Başkanı 2022 enflasyon tahminini, “Büyük ihtimalle yüzde
15-18 arasında tamamlayacağız”
diye açıkladı.

·        
Hazine
ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’
nin “gözlerimin ışıltısına bak” tarzı konuşmalarını, rakam
vermeden yaptığı açıklamalarını kimse ciddiye almıyor. Çünkü halka bilerek
yalan söylediği
anlaşıldı:

Bakan,
20 Aralık operasyonunda “devlet olarak hiç müdahale yapmadıklarını
, kurdaki düşüşün yerleşiklerin satışıyla gerçekleştiğini” söyledi.

Oysaki, devletin 19,1
Milyar dolarlık döviz satarak müdahale
yaptığı, buna karşılık vatandaşların ve şirketlerin bankalardaki döviz
hesaplarında hiç eksilme olmadığı
ortaya çıktı.

******************************

Resmi Hedef- Halkın Beklentisi

CB Erdoğan’ın faiz indirim gerekçesi olarak “Nas”
veya İslami hükümleri gösterdiği her konuşmasından sonra kurların
yükseldiğini, TL’nin değer kaybettiğini biliyoruz.

R.T.Erdoğan
bu tür konuşmalar yaparak, 20 Aralık 2021 operasyonu ile 18 TL’den 11 TL’nin
altına kadar düşen doların halen geldiği 13,3 TL seviyesinde tutulamayacağı ve kurların
tekrar yükseleceği kanaatini
beslemektedir.

Yılın
ilk günü sanayi ve ticarethanelerde kullanılan elektriğe yüzde 130,
doğalgaza yüzde 50,
kur düşmesine rağmen akaryakıta ve ulaşıma fahiş
fiyat artışları
yapıldı. Bir de devletin her türlü vergi vd gelirlerine, yeniden
değerleme oranı
olarak belirlenen, yüzde 36 mertebesinde yapılan zamlar
devreye girdi. Bunlar her şeyin fiyatına yansıyacak.

Bu
durumda resmî enflasyon hedef ve tahminlerinin tutması mümkün
değil.
Çünkü sadece enerji ve ulaşımdaki artışlar yansısa bile enflasyon açıklanan
hedefleri çok aşar. Böylesine hayatın gerçeğinden kopuk hedef ve tahminler
en fazla bir temenni sayılabilir.

******************************

Yaptıkları Ve Yapabilecekleri Belli

Türkiye’de
kişi başına milli gelir dolar bazında 2014’ten bu yana düşme eğiliminde. Kişi
başına gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYH) Cumhuriyet tarihinde ilk kez 7 yıl
üst üste düşüş gösterdi.

IMF raporlarına
göre,
dünyada 2021’de 21. sıraya düşecek olan Türkiye 2022’de ise 22. sıraya kadar gerileyecek.

AKP
ve R. Tayyip Erdoğan Cumhuriyet tarihimiz boyunca dünya ekonomisi içindeki
payımızı en düşük seviyeye getirdi.

Ekonomi mevcut kadro tarafından, kötü yönetiliyor bile diyemem, yönetilemiyor.

CB
Tayyip Erdoğan’ın “Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokma
hedefi”
asla inandırıcı değil.

IMF’nin
son tahminine göre, 2021’de Türkiye’nin GSYİH 796 milyar dolar olacak.
Dünyanın 10. Büyük ekonomisi olan Güney Kore’nin GSYİH ise 1 trilyon
824 milyar.

Türkiye’yi G. Kore seviyesine getirmek için, G. Kore’nin yerinde sayması şartıyla, 2,3
kat büyütmek
gerekiyor.

Yedi
senedir ülkeyi küçülten bir yönetimin hangi mucizevi çözümle 21. sıradan 10. sıraya
çıkartacağını merak dahi etmiyoruz. Çünkü bu temenni bile sayılamayacak
bir fantezi. Bu tür sözler sadece hayal satmaya yarayan birer propaganda
cümlesi
olarak görülüyor.

Zaten
AKP iktidarlarının ikinci yarısında 5 yıllık Kalkınma Planları, Orta Vadeli
Planlar ve Yıllık Planlarda belirledikleri hedeflerin yanına bile
yaklaşılamadı. Daha iyi anlatabilmek için (2013’te kabul edilen) 10.
Kalkınma Planında ortaya konan 2023 yılı hedeflerini
hatırlamak yeterli. GSYİH:
2 Trilyon dolar, Kişi Başı Milli Gelir: 25 bin dolar ve İşsizlik: yüzde 5.

Konulan hedefler cennet ama gerçekleşme felaket.

Olguyu
iyileştiremeyince, algıyı değiştirmeye çalışan bu iktidara nasıl
inanalım?

Artık
açıkça belli oldu: Bunların bu kadar büyük sorunların üstesinden gelmesi mümkün
değil!

Önceki İçerikEğitim Sevgiyi Merkezine Almalıdır
Sonraki İçerikZener Diyot!
Avatar photo
Doğum 20.07.1956 BUCAK-BURDUR Eğitim Cumhuriyet İlk Okulu, Bucak Lisesi (Mezuniyet 1973) İstanbul Üniversitesi Kimya Fakültesi - Kimya Yüksek Mühendisliği (Mezuniyet 1978) İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi (Mezuniyet 1995) Çok sayıda şirket içi ve şirket dışı eğitim programlarına iştirak. (ISO 9000, Toplam Kalite Yönetimi, Verimlilik, İş İdaresi, Pazarlama, İstatistiksel Proses Kontrol, Kişisel Gelişim, Kişisel İmaj ve diğer konularda onlarca eğitim programı) 1978-1980 Akyazı/Sakarya Yonca Süt Fabrikası İşletme ve Laboratuar Şefi 1980-1995 Petkim A.Ş. Yarımca Kompleksi (İşletme Mühendisi, İşletme Şefi, Başmühendis.) 1995-2001 Satış Müdür Muavini 2001-2004 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi Ticaret Müdür Yrd. 2004 - 01.02.2007 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi Ticaret Müdürü. 01.02.2007 - 30.09.2007 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi İnsan Kaynakları Müdürü. 01.01.2008 - 30.10.2008 Yantaş Yavuzlar Plastik A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı. 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı Kauçuk Ürünleri Sanayii Özel İhtisas Komisyonu Başkanlığı yaptı. (2001) 03.03.2010- Serbest Avukat Medeni Hal :Evli ve İki Çocuklu Lisan : İngilizce (İntermedite level) Sosyal Faaliyetler :İstanbul Üniversitesi Korosu, Kubbealtı Musiki Cemiyeti ve halen Tüpraş Türk Sanat Müziği Grubunda korist. 250 mühendis üyesi bulunan Petkim Mühendisler Derneği'nde 4 yıl başkanlık yaptı. Kocaeli Aydınlar Ocağı'nda Başkan Yardımcısı, Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı. Halen Yönetim Kurulu Başkanı. 2001-2002 yıllarında Kocaeli TV' de, "Geniş Açı" adlı siyasi, sosyal, kültürel tartışmaların yapıldığı programın yapımcılığı ve sunuculuğunu yaptı. Halen Kocaeli Gazetesinde haftada bir köşe yazısı yayınlanmaktadır. Bu yazıların tamamı kocaeliaydinlarocagi.org.tr sitesinde yer almaktadır.