Bir Demet Şiir

113

Hayatı gösteren ışık saçan,

    Pırlantadır her
kitap.

    İnsanın aklıselimine
eder hitap.

    Der ey kendini;

    Lüzumsuz, gereksiz
şeylerle

    Telef eden insan!

    Artık gelerek
kendine,

    İnsaf insaf
diyerek,

    Hakkı bil, Hakkı
gör.

    Olarak Hakk’ta
fani.

    Gelmeden ölüm âni.

    Titre de kendine
gel gayri.

    Bul ilelebet hayrı.

                    x

  “Her insan mutlu
olamaz.

    Çünkü gereğinden
fazla özler dünü,

    Hak ettiğinden
fazla düşünür yarını,

    Ve hiç hak etmediği
kadar bilinçsizce yaşar bugünü.

 

    Her insan mutlu
olamaz.

    Çünkü gereğinden
fazla özler hayatından çıkanları,

    Hak ettiğinden daha
büyük umutla bekler hayatına girenleri

    Ve asla göremez
yanı başındakileri.” (Lev Nikolayeviç Tolstoy)

                    x

    Oysa ne dün, ne
yarın;

    Ânı yaşa ve arın.

    Dün yok, yarın
meçhul;

    Günü gün ettiğin
zaman,

    Olursun gerçek bir
kul.

 

    Dün, dünde kaldı
cancağızım!

    Yarın gelir mi, hiç
bilinmez kuzum!

    Bugün ise elinde,
bil kıymetini.

    Yoksa zaman yer
bitirir, hâl biletini.

                    x

    Çünkü “Dem bu
demdir, dem bu dem! Dem bu demdir dem bu dem!”

    (Şehbenderzade Filibeli
Ahmed Hilmi)

                    x

   “Sevmek ağlamaklı
gözlerin tek sevinci

     Sevmek tarlada
başak, denizde inci

     Sevmek insanın
delişmen düşü

     Sevmek doğanın
savruk gülüşü

                   
Sevmek kalbimizin somun ekmeği

                    Sevmek döğmekten çok daha iyi

                    Ve
sevmek kavganın bitişi

                   
Sevmek sevmeyi bilenlerin işi…”

 

                   
(Uzm. Dr. Kenan Taştan)

Önceki İçerikAli Şir Nevâyî Tasavvuf Ve Mutasavvıflar
Sonraki İçerik24 Kasım Öğretmenler Günü Ama!
Avatar photo
1944 yılında İstanbul'da doğdu. 1955'de Ordu ili, Mesudiye kazasının Çardaklı köyü ilkokulunu bitirdi. 1965'de Bakırköy Lisesi, 1972'de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünden mezun oldu. 1974-75 Burdur'da Topçu Asteğmeni olarak vatani vazifesini yaptı. 22 Eylül 1975'de Diyarbakır'ın Ergani ilçesindeki Dicle Öğretmen Lisesi Tarih öğretmenliğine tayin olundu. 15 Mart 1977, Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde Osmanlıca Okutmanlığına başladı. 23 Ekim 1989 tarihinden beri, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde Yakınçağ Anabilim Dalı'nda Öğretim Görevlisi olarak bulundu. 1999'da emekli oldu. Üniversite talebeliğinden itibaren; "Bugün", "Babıalide Sabah", "Tercüman", "Zaman", "Türkiye", "Ortadoğu", "Yeni Asya", "İkinisan", "Ordu Mesudiye" ve "Ayrıntılı Haber" gazetelerinde ve "Türkçesi", "Yeni İstiklal", "İslami Edebiyat", "Zafer", "Sızıntı", "Erciyes", "Milli Kültür", "İlkadım" ve "Sur" adlı dergilerde yazıları çıktı. Halen de yazmaya devam etmektedir. Ahmed Cevdet Paşa'nın Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefası'nı sadeleştirmiş ve 1981'de basılmıştır. Metin Muhsin müstear ismiyle, gençler için yazdığı "Irmakların Dili" adlı eseri 1984'te yayınlanmıştır. Ayrıca Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nce hazırlattırılan "Van Kütüğü" için, "Van Kronolojisini" hazırlamıştır. 1993'te; Doğu ile ilgili olarak yazıp neşrettiği makaleleri "Doğu Gerçeği" adlı kitabda bir araya getirilerek yayınlandı. Bu arada, bazı eserleri baskıya hazırlamıştır. Bir kısmı yayınlanmış "hikaye" dalında kaleme aldığı edebi yazıları da vardır. 2009 yılında GESİAD tarafından "Gebze'de Yılın İletişimcisi " ödülü kendisine verilmiştir.