Dört yıl önce İYİ Parti
kurulmamış olsaydı siyasi dengeler asla böyle olmayacaktı.
İYİ Parti
olmasaydı, bugün MHP destekli AKP iktidarından veya
Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığından kurtulmak isteyenlerin bir ümidi dahi olmayacaktı.
AKP + MHP Cumhur
İttifakını kurarken şu hesabı yapmıştı. AKP’nin tek başına oyu %50
civarında, MHP oyları da yaklaşık %12 mertebesinde idi. Her şart altında %60’ın
üstünde oy potansiyeli olan iki partinin ittifakı uzun yıllar yenilemezdi. En
azından her iki partinin liderleri sağlık veya ölüm sebebiyle siyasetten
ayrılmadıkça iktidar cepte keklikti.
“Cumhurbaşkanlığı
Sistemi” denilen ucube sistem de zaten R. Tayyip
Erdoğan’ın üzerine göre dikilmiş bir elbise gibi tasarlandı.
AKP+MHP rakip parti CHP’ye
seçmen kaymasını önlemenin yolunu buluyordu. CHP’yi, iktidar olduğu Dünya
savaşları dönemlerinde yaşanan ekonomik sıkıntıları ve “dindarlara baskı yapan
parti” imajını kullanarak etkisizleştiriyordu.
Vatandaşlarımız, AKP+MHP ittifakına olan güveni azalsa da, seçeneksiz olduğunu
düşünüyordu.
AKP’nin 19
yıllık iktidarının ikinci yarısı tam bir yıkım dönemi oldu. Her sene artan bir şekilde ağırlığını hissettiğimiz sorunlar
özellikle “partili cumhurbaşkanlığı” döneminde daha da ivme kazandı. Türkiye
gittikçe bir parti devletine, kurumlar viraneye, ekonomi enkaza dönüştü.
Ancak bu arada İYİ Parti
kuruldu. 3 ayda teşkilatlanmasını başarıp, 8 ay sonra yapılan baskın seçime
girdi. Bütün engellemeler, parasızlık, iktidarın müthiş propaganda makinesine
ve yarattığı korku ortamına rağmen yüzde 10 mertebesinde oy aldı.
Cumhur İttifakını terk
edecek seçmenler yeni bir adres gördüler. Buradan cesaretle AKP’den kopanlar
iki parti daha kurdular.
Bu yüzden Cumhuriyet
tarihimizin en uzun ömürlü iktidarının sona ereceğine inananlar artık
çoğunlukta.
Çünkü İYİ Parti+CHP
oylarının toplamı, AKP+MHP oyları toplamını geçti. Muhalefetin oy toplamı yüzde
60’a ulaştı.
*******************************
İyi Parti
Umutsuzlara Nefes Oldu
İYİ Parti içinde bireysel
olarak bazı kişilerin davranışlarını eleştirenler, bazı konularda partinin
muhalefetini etkisiz bulanlar elbette var. Ama eleştiriler partiden umudu olup,
O’nun daha etkin olmasını isteyenlerden geliyorsa iyi bir şeydir, parti
içindeki enerjinin yüksekliğini gösterir.
Bu türlü dostane
eleştiriler olmalı, yönetim de bunlardan faydalanmalıdır.
Parti tüzel kişiliğinin, benim
de eleştirdiğim, eksiklik ve hataları olsa da halen ilk kurulduğu çizgiden saptığını,
fikri yapısından taviz verici tutum ve davranışları olduğunu söyleyemeyiz.
Bugün enflasyon altında
ezilen garip gurabanın, siyasi baskı altındaki adalet sisteminin mağdurlarının,
yolsuzluklardan ve eş-dost kayırmacılığından şikâyet edenlerin, iş bulamayan
gençlerin, siftahsız dükkân kapatan esnafın, asgari ücretli işçinin, vergilerden
bunalmış işverenin ve iktidarın tepeden bakan kibirli ve nobran tavırlarından
rahatsız olanların sığınağı İYİ Parti oldu. Bu partinin varlığı sayesinde
köylünün de, şehirlinin de; aydının da okumamışın da bir nefes alması mümkün
oldu.
*******************************
Kutlamadan
İzlenimlerim
İyi Parti’nin İstanbul Haliç Kongre Merkezinde yapılan 4. Yaş kutlaması
gerçekten parlak görüntülere sahne oldu.
İlk önce, pandemi
ortamında, ben dahi gidip gitmemekte tereddüt ettim. Fakat harcında bu kadar
emeğimiz olan bir partinin bu önemli gününde orada olmak, gönüldaşlarımızla
buluşup görüşmek arzusu ağır bastı.
Türkiye’nin dört bir
yanından gelen partililerin salonun dışında yağmur altında içeridekinden çok
çok fazla bir kitlenin oluşturması partide moral motivasyonun yüksek olduğunu
gösteriyor.
İYİ Partililer iktidara
geleceklerine, Genel Başkan Meral Akşener’in parlamenter sistemin Başbakanı
olacağına inanıyor.
Meral Akşener de bu inancı
yansıtan müthiş moral verici iki konuşma yaptı. Konuşmalardan ilki dışarıda
yağmur altında bekleyen kitle için kurulmuş sahneden, diğeri salon içindeki muhteşem
sahneden ve çoğu parti organlarında görev yapan partililere oldu.
Akşener sahneye torunu Pars’ı
elinden tutarak çıktı, konuşmasını O’nun yanında yaptı. Doğal, sevgi dolu bir
babaanne görüntüsü ile Türkiye siyasi dengelerini sarsan “güçlü kadın lider” profilinin
içiçe geçtiği bir sunum izledik.
İYİ Parti lideri
Erdoğan’ın “ben” merkezli konuşma tarzını kullanmıyor. Başarılan işler için
“ben yaptım” demiyor. “Siz karar verdiniz, siz yaptınız” veya “birlikte
başardık, başaracağız” diyor. Bu konuda da Atatürk’ün Türk Milletine hitap
tarzını benimsediği anlaşılıyor.
İleri teknik imkanlar da
kullanılarak, salonda gerçekleştirilen ambiyans ve görsel şölen çok etkileyici
idi.
Partinin devlet yardımı
alamadığı, kuruluş sürecindeki parasızlık ortamında yapılan toplantılar daha
sade olurdu. Teknik olarak görsel şöleni beğensem de57 çok başarılı bulsam da
ben yine liderin kişiliğinin ve salonun heyecanının yalın yansımasını daha çok
tercih ediyorum.
*******************************
En Geniş Taban
İYİ Parti çok geniş bir
tabana hitap ediyor. HDP hariç bütün parti tabanlarından oy alabilecek bir
potansiyeli var.
Bir önceki seçime göre,
anketlerin ortalaması halen İYİ Parti’nin kendi oyunu yüzde 50-60 civarında
artırdığını göstermekte.
Çünkü Akşener kutlama
töreninde yaptığı konuşmada, ilham aldığı liderleri anlatırken Atatürk’ten,
Süleyman Demirel’den, Bülent Ecevit’ten, Turgut Özal’dan, Necmettin
Erbakan’dan, Alparslan Türkeş’ten ve Muhsin Yazıcıoğlu’ndan bahsetti. Belli
ki, bu liderleri seven kitleleri partisinin doğal tabanı olarak görüyor,
gösteriyor.
Mecliste temsil edilen
partilerden oylarını tek artıran partinin İYİ Parti olması partinin bu
yapısından kaynaklanıyor.
Cumhur İttifakının oyları
her geçen gün eriyor. Bu süreç böyle devam ederse İYİ Parti’nin oy
oranlarının yükselmesi devam edecektir. Yapılacak ilk seçimde İYİ Parti
birinci parti olursa kimse şaşırmamalı.