Sivil Toplum Kuruluşları ve Kocaeli Aydınlar Ocağı’mız

59

Yaşadığımız şehir Kocaeli birçok konuda en fazla, en iyi, en çoklara sahiptir. Sivil toplum kuruluşları olan derneklerde de en fazla (nüfusuna göre) derneği olan bir şehirdir. Hemşeri dernekleri, cami dernekleri yanında birçok konuda derneklerimiz mevcuttur. Kocaeli Aydınlar Ocağı Derneğimizde bunlardan biridir.

İleri demokrasilerde dernekler önemli kuruluşlardır. Yönetişim denilen, seçilmiş yöneticilerin alacağı karalarda, halkın düşüncesine göre hareket etmede bu kurumlar çok etkili olmaktadır. Bu alanlardaki verimlilik ve yeterlilikte sivil toplum kuruluşları olan derneklerin siyasi partilerin arka bahçeleri konumuna düşmemeleri önemlidir.   Kocaeli Aydınlar Ocağımız bu özellikleri taşıyan bir derneğimizdir. Kongreleri ile başkan ve yönetimlerini yenileyerek çalışmalarını sürdürmektedir. Yeni yönetimimiz, Başkan Süleyman ve eşi Gülşah Pekin’in ev sahipliğinde 25 Kasım 2018 de kahvaltılı bir toplantı ile ilk etkinliğini gerçekleştirmiştir. Önümüzdeki dönemin yol haritasını belirleme amaçlı bu toplantı davetlilerin ilgisi ile oldukça verimli geçmiştir.

Başkan Süleyman Pekin’in açış konuşması ile başlayan toplantı üyelerimizden İsmail Kahraman’ın Özbekistan-Kazakistan-Kırgızistan gezisinde hazırladığı, meşhur Talas savaş bölgesini de içine alan belgeselinin sunumu ile devam etmiştir. Ata yurdumuzla ilgili çarpıcı tespitler ilgi ile dinlenmiş ve gezip-görmenin önemi üzerinde durulmuştur. Daha sonra önceki ocak başkanlarımız Ruhittin Sönmez ve Ahsen Okyar’ın iyi dilek ve temennileri katılımcılarca takdirle karşılanmıştır.

Bu toplantı vesilesi ile bende şu tespit ve tekliflerimi paylaştım. 1985 yılında kurulmuş olan ocağımız faaliyetleri ile kendi çizgisinde önemli çalışmalar yapmıştır. Kültür alanında bu gün belediyelerimizin yaptığı çalışmaları 90 lı yıllarda ocağımız yapmıştı. Türk sanat, halk ve tasavvuf müziği alanında konserler, mevlevi sema ayini, hat ve ebru sergileri, muhtelif konularda yapılan seminer ve konferanslarla halkımıza etkinlikler sunulmuştu. Bu etkinlikler halkımızın beğeni ve takdirini aldığı gibi bizlerinde konulara bakış açısında ve yönelişlerimizde önemli katkılar yapmıştır.

Bu günlerde de Ocağımız üç konuyu önemsemelidir. Birincisi dini değerlerimiz. Birleştirici ve bütünleştirici olması gereken ve yüksek ahlaki değerleri vermesi gereken din anlayışımızın şekilci(sakal, bıyık, kıyafet ) ve ahlaki değerlerden uzaklaşan ritüelci şekle dönüşmekte olması…. Umre ve hacca gidişlerin artması ve de Suriye’lilerin yoğun göçü ile Arap kültür unsurlarının etkisinin artması. Daha çok örfe ait unsurların dini bir özellik olarak algılanması bu şekilciliği körüklemektedir.  Ali Bardakoğlu gibi din âlimlerimizin getirtilip toplumda daha doğru dini anlayışın oluşması yönünde çalışmalara ihtiyaç çoktur. Dinin ahlaki yücelten insani yönünden ziyade şekilci öncelikler gençler üzerinde olumsuz etkiler yapmaktadır. Bunun için aklı önemseyen Hoca Ahmet Yesevi, İmamı Maturidi çizgisindeki Türk Müslümanlığının bilinmesi yönünde daha çok çalışmalar yapılması gerekmektedir. İkincisi dilimiz Türkçenin durumu. Türkçemizin kullanılmasında gittikçe artan bir bozulma mevcuttur. İşyeri adlarımız, çocuklarımızın isimleri, özellikle cep telefonu kullanımında kısaltma adına sesli harfleri yutan kuralsız yeni kelimeler bu alandaki bozulmayı daha da artırmaktadır. Dilimizdeki bu bozulmaya karşı üyelerimizden Musa Ordu’nun başkanlığındaki bir heyetin Kocaeli Kent Konseyine verdiği raporu vardır. Bu çalışma ışığında bu konu ile ilgili dikkat çekici yeni çalışmalar yapılması düşünülmelidir. Üçüncü konu tarihi ve milli değerlerimiz. Kurucu devlet başkanımız M. Kemal Atatürk ve Ay yıldızlı Türk Bayrağımız. Bayrak bulundurma ve onun asılmasının bir kuralı ve adabı olmalıdır ve bunun bir kanunu/yönetmeliği de mevcuttur. Ama özellikle son zamanlarda gittikçe artan bir keyfilik yaşanmaktadır. Bu önemli simgenin gelişigüzel  asılması, asıldığı yerde kontrolsüz ve bakımsız olarak durması sebebiyle hoş olmayan görüntüler oluşmaktadır. İlgililerin bu konuda dikkatini çeken ve sorumluluklarını hatırlatan etkinlikler yapmalıyız. Benzeri durum tarihe mal olmuş büyüklerimizin değerlendirilmesi konusunda da yaşanmaktadır. Ocağımız bu konularda toplumu daha doğru bilgi sahibi olacak çalışmalarla aydınlatmalıdır. Cumhurbaşkanımız R. Tayyip Erdoğan dâhil ilgili resmi kurumlara vereceği raporlarla bu konulardaki eksiklik ve yanlışlıklara dikkat çekilmeli ve olması gereken iyileştirmelere katkı vermelidir.

Günümüzün önemli konuları olan hususlarda eşli,  yemekli veya yemeksiz toplantılarla bakış açılarımızın zenginleşmesi sağlanmalıdır. Bu bakımından ekonomide Dr. Alaaddin Büyükkaya, Bilgisayar ve yapay zekânın geleceğimize etkileri konusunda Doç. Dr. Murat Yalçıntaş, bölücü terör ve ülkemizdeki çalışmaları konusunda Tarık Çelenk gibi ulaşabileceğimiz konusunun uzmanı isimleri dinleme imkânını öncelikli olarak düşünmeliyiz.

Kahvaltılı bu toplantımız Yücel Alpay beyin özellikle üniversite gençliği ile daha yoğun bir irtibat, Kandemir Duran beyin tarihi Avrasya yolunun şehrimiz bölümünde yapılacak yürüyüş etkinlikleri ile kaynaşma ve şehrimizin bu yönleri ile tanınması, Aytekin beyin şiir ve edebiyat çalışmaları ile bunlara katkı sunulması temennileri ile devam etmiştir.

Toplantı sonu Ocak Başkanımız Süleyman Pekin önümüzdeki dönemde komiteler üzerinden çalışmaların yürütüleceği ve biz üyelerin ilgi ve katkılarının devamı hususundaki temennisi ile sonlandırılmıştır. Dostluğun ve muhabbetin eksik olmadığı, katılanlar için yeni bir mektep imkânlarının olduğu nice faydalı toplantı ve çalışmalar dileği ile…