Dünya Zeytin Günü’nden Haberiniz Var mı?

92

Artık İstanbul’da da zeytin ağacı yetişiyor. Hatta toplantılar için gittiğim Türkiye’nin muhtelif bölgelerinde de. Ama palmiye gibi süs ağacı olarak bazı meydan ve bulvarlarda yahut özel mekanlarda bu zeytin ağaçlarını görmek mümkün. Sanırım hiç yeşil yapraklarını dökmeyişi ve uzun ömürlü olması zeytin ağacını cazip kılıyor.

Zeytin bilindiği gibi incir ile Kur’an-ı Kerim’de de geçen  iki önemli ürün.

Şimdi de tam zeytin sezonu. Bazı yerlerde hasadına başlandı, bazılarında başlanmak üzere. Hasat için yağmurları bekleyen bölgelerimiz de var. Zeytin hasadı en fazla Akdeniz ve Ege bölgelerimizin bir marka ürünüdür. En meşhur olanı da Gemlik ve Ayvalık zeytinleri ve zeytinyağlarıdır. Kilis bundan nasiplenmemiştir.

 

Zeytin Denizi Bir Ova

Her Bursa dönüşü  mutlaka Gemlik’ten siyah yemeklik zeytin alırım. Öyle ambalajlar yapmışlar ki almayanı, sadece göreni  bile  cezbediyorlar. Son gittiğimde hem plastik ve hem minik teneke kutularda, hem de renk  renk ve birkaç kiloluk teneke varillerde satıyorlardı. Bunu değişik ürünler için kullanılan  etrafı çemberli, tahta varillerden  kopyalamışlardı. Zeytinyağı şişeleri de boy boy, huni, üçgen, silindir biçimimdeki cam ürünlerin içinde altın suyu gibi görünüyordu. Çoğu yerde artık zeytinyağı çarşıları var ve burada sadece zeytin ürünleri satılıyor.

Kilis de bir zeytin ve üzüm bağı memleketiydi bir zamanlar. Dilerim yine eski günlerine döner. Çünkü Gaziantep’ten veya İskenderun-Hatay’dan Kilis’e girerken ilk gözünüze çarpan o yemyeşil zeytini ağacı denizidir. Her mevsim formunu korur. O Mercidabık Ovası zeytin ve bağ üzümü açık hava müzesi havasında otururdu gözbebeklerimize. Cumhuriyetin ilk yıllarında Kilis’e atanan veya teftişe gelen kamu görevlilerinin hatıralarında da Kilis’in ilk dikkat çekici yanının bu zeytinlikler ve bağ tarlaları olduğu anlatılır. Bir edebiyatçının hatıralarını okurken bu bölümünden alıntı yapmış ve KENT’te yayınlamıştım.

 

Afrin’den Türkiye’ye Zeytinyağı mı?

Kilis’i yönetenler ve Kilis’i temsil edenler(milletvekilleri) takip etme imkanları buldular mı bilmiyorum ama Akhisar Ticaret Borsası, Ziraat Odası, Akhisar Belediyesi, Akhisar Ticaret ve Sanayi Odası ortaklaşa olarak 3. DÜNYA ZEYTİN GÜNÜ” tertip etti. Akhisarlılar kentlerine sahip çıkıyor ve yarınlarını projelendiriyorlar. Onun için Akhisarlı Ramiz(köfteci) Türkiye genelinde değil,  bölge ve Avrupa boyutunda şubeler açarak şehrini, kentlerinin ürünlerini ve insanlarını tanıtıyor.

CHP Manisa Milletvekili  Ahmet Vehbi Bakıroğlu da öyle. Konuyu ulusal medyaya taşıdı, zeytin ve zeytin üreticisinin sorunlarına 3. Dünya Zeytin Günü’nde dikkat çekti. Dedi ki “Duyumumuza göre hükümet üçüncü ülkelere satmak üzere Afrin’den(Suriye) 50 bin ton zeytinyağını Tarım Kredi Kooperatifleri üzerinden alacak. Böyle bir karar ülkemizdeki zeytin üreticilerini vurur.”

Bilindiği gibi daha önce de yine Manisalı olan  Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Bekir Pakdemirli  Afrin’den 600 ton zeytinyağı geldiğini, bu sayının 5 bin tona kadar çıkabileceğini söylemişti. Milletvekili Bakıroğlu da bu açıklamayı hatırlatarak; halihazırda zeytinyağı üreticisinin zarar ettiğini, 5 bin ton Afrin zeytinyağının piyasaya girmesinin çiftçiye zarar vereceğini savundu.

Manisa Valisi Ahmet Akdeniz, belediye başkanları, kaymakamlar, Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda Kontrol Genel Müdürü Mehmet Selçuk’un da takip ettiği toplantıda AK Parti Manisa Milletvekili Uğur Aydemir de bir konuşma yaptı.

 

Tartışmanın Afrin Zeytinyağı Boyutu

Şöyle dedi;

-Zeytinyağının üreticiden çıkış fiyatının düşüklüğünü Afrin’e bağlamak abesle iştigaldir. Bildiğiniz gibi Tarım Bakanlığımız açıkladı. Afrin’den gelen zeytinyağı miktarı 600 tondur. Bu yılki üretim 200 bin tonu bulacak. 200 bin tonun karşısında 600 tonun piyasayı etkilemesi mümkün mü?

Uğur Aydemir zeytinyağının üreticiden çıkış fiyatının düşüklüğünün tamamen piyasa şartlarından kaynaklandığını da ileri sürüyor.

Hangisi doğru ancak uzmanları bilir. Ama Akhisarlı ürettiği malı  gündeme taşıyor. Aynı toplantıda Akhisar Ticaret Borsası Başkanı Alper Alhat da Afrin’den gelen 600 ton zeytinyağının rafine tesislerinde işlenerek ihracata dönük kullanılacağını savundu.

3. Dünya Zeytin Günü’nde tartışmalar devam etti. Doğrusu da bu. Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakıroğlu ısrarla Afrin’den gelen zeytinyağının piyasa ve üreticiye olumsuz etki yaptığını belirterek şunları söylüyor;

-Tam hasat ve yeni sezon zeytinyağı üretimi döneminde ihracat kaydı ile de olsa dışardan zeytinyağı getirmek fiyatı aşağı çeker. Hükumet illa da Afrin’den zeytinyağı almak istiyorsa, getirsin, hasat döneminde stoklasın. Mal azalınca isterse piyasaya sürsün.

 

Artistler Zeytinyağı Üretimine Girerse

Manisa Milletvekili Bakıroğlu’na göre  Afrin’den gelen zeytinyağı 600 ton da olsa, fiyat düşüklüğünden yakınan üreticinin kafasında soru işareti oluşuyor. Bakanlık bunun için önlem almalıdır.

Biraz mağazin bir gelişme ama hem üreticinin ve hem de Akhisar’ın lehine bir gelişme de şöyle; Televizyon Programcısı Ayhan Sicimoğlu Akhisar’da kendi adına tescillendirdiği zeytinyağı üretimine girmiş. Konuk olarak da İtalya’da zeytinyağı üreticisi olan Prenses Marina Collona’yı Türkiye’ye çağırmış, bölgeyi gezdirmiş. Collona da diyor ki;

-Zeytinlikleri gezdim. Zeytin ağaçlarını yakından inceledim. İtalya zeytin ve zeytinyağı üretimi düşüşte. Türkiye’nin dünya genelinde öne çıkma şansı bulunuyor.

Ne güzel gelişmeler, bayıldım doğrusu.

Bakın zeytinyağı üretimi konusunda başka daha ne gelişmeler oluyor. Akhisar Akhisar Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Ulusoy, OSB hakkında bilgiler verdi;

 

Zeytinyağı İhtisas Organize Bölgesi

-Akhisar Zeytin ve Zeytinyağı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde Akhisar Belediyesi ile ortağız. 52 parsel vardı. 12’sinde fabrika yapıldı. Üretime de başlandı. Arıtma için de 30 milyon liralık yatırım yapıyoruz.

Kilis Belediyesi böyle bir ortaklıkla Zeytin ve Zeytinyağı ihtisas Organize Sanayi  Bölgesinde fabrikalar, arıtma tesisleri kuramaz mı? Meşhur ve maruf insanları  Kilis’ten zeytinlikler satın alarak üretime teşvik edemez mi? Zeytin ve Zeytinyağı bugün de yarın da dünyanın en iyi yatırımı olacak, ürünü olacak.

 

İkinci Kilis Zirvesi Olabilir mi?

İstanbul’da bazı lüks lokantalar yemek öncesi mini seramik kablara kekikli zeytinyağı koyarak ikram ediyorlar, Kilis’in çekirdeği çıkartılarak denklenen nar pekmezli, biberli, sarımsaklı yeşil zeytini de meze olarak olmazsa olmazlardan.

Kilis’te bütün bunların hepsi hayata geçirilebilir ve kentimizin tanıtımı ve gelir girdisinin artırımı için bu fırsat çok iyi değerlendirilebilir. Ama önce politik irade gerekli. Öyle Ankara’da mişmişi ceylan derisi koltukta parmak indir kaldır yapmakla olmuyor. Proje üretmek gerekiyor. Sadece yolları asfaltlamak, parklara çiçek etmek, kentin çöpünü toplamak, esnafı denetlemek, bina yaptırmak, ruhsat vermek, protokol konuşmalarında, düğünlerde, derneklerde boy göstermek, açılışlar yapmak vs de kafi değil. Bunların bir kısmı zaten yerel yönetimin görevi. Daha yeni ve faydalı gelişmelere kılavuzluk etmek gerekecek. Belki Avukat Mehmet Abdi Bulut İkinci Kilis Zirvesi’ni Kilis’te toplar, sorunları, gelişmeleri ve çözümleri ortaya çıkarır.