Oku! Oku! Oku!

36

İnsan; tam okumanın tadına varıyor, önemini anlıyor ve daha çok okumak isteğiyle yanıp tutuşuyorken; bir de bakıyor ki, ömür hitama ermek ve bitmek üzere. İşte bu istek ve algılayış onu öyle bir kendine getiriyor ki, “Hel min mezid?” / “Daha yok mu?” dercesine menfî bir cevap almanın eşiğine geldiğini görüyor ve pişmanlığın her türlüsü ile canhıraş bir feryat koparıyor. “Keşke” diyor, “Keşke” demeden önce keşke ta çocukluğumdan beri, kendimi bildiğimden itibaren; okumanın, insan için nasıl eşsiz bir kıymet ifade ettiğini bilseydim de, okudukça okuyup, fena fi’t-tedrîs olaydım. Okuduklarımda fani olarak, okuduklarımdan ders almasını bilerek, okunacak daha birçok kitabın kapısını çalaydım diye, hayıflandıkça hayıflanıyor; pişman olmak ne kelime, asıl pişman olduğuma da pişman olacak; elîm ve acıklı bir durumda olduğumu görüyor; “Aman, el aman.” diyor. Biraz daha okuyacak zaman istiyor; geride amel bıraktıracak ilmin peşinde, hiç durmadan koşmayı arzu ediyorum. Ve Kutsal Kitab’ımın neden haklı olarak ve asıl gerçeğin ifadesiyle: “İkra!” / “Oku!” emriyle başladığını, asıl şimdi daha iyi idrak ettiğimin farkına, bilincine, kısaca var oluşumun asıl ayırdına varıyorum.

 

Fakat ne çare

Bitti ömür kalmadı zaman

 

Bitiş noktasına

Yaklaşıyorum an be an

 

Olmayın sizler de benim gibi

Böyle pişman mı pişman

 

Ömür hiç de değilmiş öyle

Her vakit medet umulan

 

Efendiler siz siz olun bilin

Sayılı ömrün kıymetini

 

Anlayın okumakla kuracağımızı

Mânâ Cenneti’ni

 

Almıyor kitabın yerini

Ne Radyo ne Televizyon

 

Edinmek isteniyorsa

Her şeye açılan bir vizyon

 

Oku büyük Kâinat Kitabı’nı

Ve küçük kitap kendini

 

Böyle diyor insan olan insana

O mukaddes İslâm dini

 

Dünyaya getiriliş hikmeti

Bundan başka değil

 

Kutsal kitabın Kur’an karşısında

Hürmetle eğil

 

 

Önceki İçerikArtık Yeter!
Sonraki İçerikKâinat Kitabı – 1
Avatar photo
1944 yılında İstanbul'da doğdu. 1955'de Ordu ili, Mesudiye kazasının Çardaklı köyü ilkokulunu bitirdi. 1965'de Bakırköy Lisesi, 1972'de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünden mezun oldu. 1974-75 Burdur'da Topçu Asteğmeni olarak vatani vazifesini yaptı. 22 Eylül 1975'de Diyarbakır'ın Ergani ilçesindeki Dicle Öğretmen Lisesi Tarih öğretmenliğine tayin olundu. 15 Mart 1977, Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde Osmanlıca Okutmanlığına başladı. 23 Ekim 1989 tarihinden beri, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde Yakınçağ Anabilim Dalı'nda Öğretim Görevlisi olarak bulundu. 1999'da emekli oldu. Üniversite talebeliğinden itibaren; "Bugün", "Babıalide Sabah", "Tercüman", "Zaman", "Türkiye", "Ortadoğu", "Yeni Asya", "İkinisan", "Ordu Mesudiye" ve "Ayrıntılı Haber" gazetelerinde ve "Türkçesi", "Yeni İstiklal", "İslami Edebiyat", "Zafer", "Sızıntı", "Erciyes", "Milli Kültür", "İlkadım" ve "Sur" adlı dergilerde yazıları çıktı. Halen de yazmaya devam etmektedir. Ahmed Cevdet Paşa'nın Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefası'nı sadeleştirmiş ve 1981'de basılmıştır. Metin Muhsin müstear ismiyle, gençler için yazdığı "Irmakların Dili" adlı eseri 1984'te yayınlanmıştır. Ayrıca Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nce hazırlattırılan "Van Kütüğü" için, "Van Kronolojisini" hazırlamıştır. 1993'te; Doğu ile ilgili olarak yazıp neşrettiği makaleleri "Doğu Gerçeği" adlı kitabda bir araya getirilerek yayınlandı. Bu arada, bazı eserleri baskıya hazırlamıştır. Bir kısmı yayınlanmış "hikaye" dalında kaleme aldığı edebi yazıları da vardır. 2009 yılında GESİAD tarafından "Gebze'de Yılın İletişimcisi " ödülü kendisine verilmiştir.