Adana’da yaşayan bir Türkmen ailesinin evladı olarak dünyaya geldi. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun oldu.
Yedek subay olarak askerlik görevini yapmakta iken 3 Mayıs 1944 Türkçülük Dâvâsı sebebiyle tevkif edildi.
Tevkif edilen 24 Türk Milliyetçisi, isimlerine göre alfabetik sıralama ile şu kişilerdir:
1- ALPARSLAN TÜRKEŞ (Lefkoşe, 25.11.1917 – Ankara, 04.04.1997)
2- CİHAT SAVAŞ FER,
3- DEMİRCİOĞLU CEBBAR ŞENEL,
4- FAZIL HİSARCIKLILAR,
5- FAZLIOĞLU CEMAL OĞUZ ÖCAL (Seydişehir, 1913 – İstanbul, 1971)
6- FEHİMAN (ALTAN) TOKLUOĞLU (3 yıl önce vefat etti.)
7- Dr. FETHİ TEVETOĞLU (İstanbul, 31.01.1916 – Ankara, 27.12.1989),
8- HAMZA SÂDİ ÖZBEK,
9- Dr. HASAN FERİT CANSEVER (Antalya, 1891 – İstanbul, 20.06.1969),
10- HİBETULLAH İDİL,
11- Prof. Dr. HİKMET TANYU (Ankara, 09.01.1918 – İstanbul, 11.02.1992),
12- HÜSEYİN NÂMIK ORKUN (İstanbul – Kasımpaşa, 15.08.1902 – Ankara, 23.03.1956)
13- HÜSEYİN NİHAL ATSIZ (İstanbul, 25.01.1905 – İstanbul, 11.12.1975)
14- Av. İSMET TÜMTÜRK (İstanbul, 06.06.1916 – İstanbul, 26.02.1998)
15- MUZAFFER ERİŞ,
16- NECDET SANÇAR (İstanbul, 01.05.1910 – İstanbul, 15.02.1975)
17- NURULLAH BARIMAN,
18- ORHAN ŞAİK GÖKYAY (İnebolu, 16.07.1902 – İstanbul, 02.12.1994)
19- Ord. Prof. Dr. REHA OĞUZ TÜRKKAN (İstanbul, 12.10.1920- İstanbul, 18.01. 2010)
20- SAİT BİLGİÇ (Şarkikaraağaç, 1920 – İstanbul, 13.08.1988)
21- SÂLİM BAYRAK
22-YUSUF KADIGİL
23- MUSTAFA ZEKİ (ÖZGÜR) SOFUOĞLU (Vefatı: 17 Nisan 2014)
24- Ord. Prof. Dr. ZEKİ VELEDÎ TOGAN (Başkırdistan, 10.12.1890 – İstanbul, 26.07.1970)
Genç asteğmen, dâvâ sırasında vakur ve kararlı duruşu, konuşmasındaki salabet ve fikrî seviyesindeki yükseklik sebebiyle dikkatleri üzerine çekti. Bu sebeple sevildi ve sayıldı.
Askerî Temyiz Mahkemesi’nin Türkçüler hakkında beraat karan vermesinden sonra, maarif alanında hizmet etmek üzere öğretmenlik mesleğine girdi. Ankara Ticaret Lisesin’de öğretmenlik ve Müdür Yardımcılığı, Ankara Yüksek Ticaret ve Turizm Okulu’nda öğretmenlik ve müdürlük yaptı. Mesleki Yüksek Okullar Genel Müdürü iken emekli oldu. Öğretmenlik yıllarında pek çok gencin milliyetçi duygulara sâhip olmasını, şuurlu bir Türk olarak yetişmesini sağladı.
Ankara’da Câhit Baydar’ın yayınlamakta olduğu günlük Ankara Ticaret Postası Gazetesi’nde ekonomi üzerine başmakaleler yazdı. Ekonomi ilmi ve ticarî-iktisadî hayat hakkında derin ve isâbetli görüşleri akılcı çözümleri vardı.
Ankara’da sâkin bir hayat yaşamakta iken, yaşlılıktan kaynaklanan sağlık problemleri sebebiyle 2 yıl önce oğlunun bu şehirde olması sebebiyle İstanbul’a yerleşmişti. İlerlemiş yaşına ve sağlık problemlerine rağmen memleket meseleleriyle yakından ilgileniyor, bölücülerle ve Türklük aleyhtarları ile her an ve her şart altında mücâdeleye hazır olduğunu yüksek sesle haykırıyordu.
3 Mayıs 1944 Türkçülük Dâvâsının, Reha Oğuz Türkkan ve Fehiman Altan Tokluoğlu ile birlikte son üç mağdurundan biri idi. Son 4 yıl içerisinde sıra ile ebedî âleme göçtüler. Mekânları cennet olsun.
Türkçülük Dâvâsının son mağduru sevgili hocam, değerli insan, aziz ve muhterem dostum, ağabeyim
Zeki Sofuoğlu, 18 Nisan 2014 Cuma günü, Zincirlikuyu Mezarlığı içerisinde kılınacak Cuma namazını müteakip edâ edilecek Cenâze namazından sonra Zincirlikuyu mezarlığında ebedî istirahatgâhına tevdi edilecek.
Cenab-ı Allah’tan aziz büyüğümüze rahmet, sevenlerine, tanıyanlarına ve dostlarına sabr-ı cemil niyaz ediyorum.
TÜRKÇÜLÜK DÂVÂSI NEDİR?
Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk 20 yılındaki uygulamalar, Türkçülük esasına dayalıdır. Bu atmosfer içerisinde dönemin başbakanı Şükrü Saraçoğlu, 5 Ağustos 1943 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bir konuşma yapar. Konuşmada şu cümleler yer alır:
‘Biz Türk’üz. Türkçüyüz ve daima Türkçü kalacağız. Bizim için Türkçülük, bir kan meselesi olduğu kadar, en az bir o kadar da vicdan ve kültür meselesidir. Biz, azalan veya azaltan Türkçü değil, çoğalan ve çoğaltan Türkçüyüz. Ve her vakit, bu istikamette çalışacağız.’
Başbakan böyle diyordu. Fakat Millî Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel himâyesinde, Sabahattin Ali’nin önderliğini yaptığı bir grup eğitimci, anti Türkçü ve komünist fikirlerin yayılması için geniş kapsamlı faaliyetler içerisindeydi.
Türk Milliyetçiliği’nin önder şahsiyeti Hüseyin Nihal Atsız, Başbakan’a hitaben bir açık mektup yazıp sâhibi olduğu Orkun Dergisi’nde yayınladı. Mektuplarda, devletin içine ve hatta beynine sızmaya çalışan zararlı cereyanlara dikkat çekiyor ve isimler veriyor, işlenen suçları detayları ile açıklıyordu.
Sabahattin Ali, Hasan Ali Yücel’in teşvikiyle, bu mektupta kendisine hakaret edildiği iddiasıyla, Hüseyin Nihal Atsız aleyhine dâvâ açtı. Duruşma, 26 Nisan 1944 tarihinde Ankara’da başladı ise izdiham sebebiyle hüviyet tespiti yapıldıktan sonra 3 Mayıs 1944 tarihine tehir edildi. İkinci duruşmaya gençler alınmadı. Onlar da Adliye binasından Ulus’a yürüdüler.
Türkçülük aleyhtarlarını protesto etmek maksadıyla yapılan bu yürüyüşler, 1950 yılından sonra ‘3 Mayıs Türkçülük Günü’ adı ile anma- kutlama şekline dönüştü.