65 Yaş Üstü Yaşlıların Mağduriyetleri Ne Zaman Sona Erecek

76

Sekiz aya yakın bir zamandan beri, KOVİD- 19’ ile mücadele umumiyetle görüldüğü üzere, “65 yaş ve üstü” ölçüsü esas alınarak,
yaşı 64 yıl on bir ay, 28 gün olan şahıslar serbestçe sokağa çıkıp, çarşı Pazar
dolaşabiliyorlar. Fakat buna mukabil 65 yaşından gün almış alanlar çıkamıyor. Nasıl
oluyor da daha birkaç gün önce, sokağa çıkması serbest olan bir şahıs, birden
yasaklar kervanına katılıyor. Bu şekil de kesin bir yaş sınırı tespit edilerek,
yapılan uygulamanın doğru bir hareket tarzı olmadığı kanaatin de bulunmaktayım,
Şöyle ki;

Yaşlı vatandaşlarımız, isteseniz buna yetkili mercilerin koyduğu
sınıra göre, 65 yaş ve üstü şahıslar diyelim. Geçtiğimiz Mart Ayının 20 sin de başlayan
tedbirler manzumesinden en olumsuz etkilenenler arasında, bu gruba giren
yaşlılar ile eğitimden kopmak mecburiyetin de kalan gençler ve çocuklar olmuştur.
Bilhassa 65 yaş üstü vatandaşlarımız aylarca sokağa çıkma yasağına maruz kalmışlardır.
Sadece haftanın bir günü belirli saatler dâhilinde sokağa çıkabilmelerine izin vermek
dahi, ancak,  aradan üç aydan fazla bir zaman
geçtikten sonra yetkili mercilerin aklına gelmiştir.

Şimdi, yeniden zor bir döneme giriyoruz. Hastalık mevsimi Son
Bahar geldi. En çok da solunum yollarını etkileyen mevsim hastalıklarının
zamanı. Haliyle en çok korkulan ihtimal de bu hastalıkların KOVİD – 19 ile birleşmesi.  Durum böyle olunca, fatura yine çocuklara,
gençlere ve 65 yaş üstün de bulunan yaşlı vatandaşlara kesilecek.  Artık bu durum, yaşlı vatandaşlarımız için adeta
bir işkence haline gelmiş, katlanabilir bir durum olmaktan çoktan çıkmış
bulunmaktadır.

Sokağa çıkma yasağının bulunmadığı saatlerde parklarda oturan
veya hastane koridorlarında sıra
bekleyen yaşlı vatandaşların
konuşmalarına dikkat edilecek olursa, bunların yeterince sokağa
çıkamadıklarından dolayı hareket kabiliyetlerini kaybettikleri için çoğunun
kalp ve damar hastalıklarından, ayak ve bacak ağrılarından, psikolojik
rahatsızlıklarından şikâyetçi  oldukları
açık bir şekilde anlaşılmaktadır.
              Sokağa çıkma yasağının,
yaşlıları salgın hastalıklardan koruma gayesine matuf olarak konulduğu ifade
edilmekte ise de bunun pek uygun bir tedbir olmadığını düşünüyorum. Zira, İnsan
sağlığı bir bütün olarak ele alınmalıdır. Sadece virüsten korumak mantığıyla
hareket edilip, diğer rahatsızlıkları dikkate almamak hatalı bir hareket tarzı
olmaktadır.  Diğer taraftan virüs vesilesi
ile yaşlılar adeta günah keçisi yerine konulmak suretiyle, bütün fatura onlara
kesilmektedir.

Diğer taraftan mesele sadece fiziki sağlıkla  da alakalı değildir.. Sosyolojik yaşlanma
teorileri, yaşlıların rol kaybıyla, işe yaramamak hissinden hareketle, sosyal
etkileşim/iletişim imkanlarından mahrumiyetle birlikte önemli ölçüde hayattan
erken çekilmeye, hayattan kopmaya başladıklarını, hayata tutunmayı sağlayan
bağlarının bu ortamda zayıfladığını, geçen zaman ortaya koymaktadır.. KOVİD – 
19’
ile mücadele kapsamında alınan tedbirler esnasın da meselenin bu
tarafının yeterince değerlendirdiğinden de pek emin değilim. Bu suretle, 65 yaş
üstü vatandaşlarımızın hayata tutunmasını sağlayan sosyal bağları kendi
elimizle koparmış oluyoruz.  Bu husus oldukça
mühim hayati bir mesele olarak ele alınıp, ona göre değerlendirme yapılmalıdır.

Bir mühim mesele de şudur ki, konunun bir de ekonomik
boyutu bulmaktadır. Türkiye’de bugün birçok 65 yaşın üstünde bulunan vatandaş,
ya sosyal güvenceden mahrum olduğu için veyahut da almakta olduğu emekli aylığı
yetmediği için çalışmak mecburiyetinde bulunmaktadır. Belki bunlardan birçoğu,
bilhassa şehirlerde seyyar satıcılık dahi yapmaktadır. Bu insanlar tam gün sokağa çıkamazlar ise, nasıl çalışacaklar, geçimlerini nasıl temin edeceklerdir.
Öyle tahmin ediyorum ki, bunların birçoğunun üniversite de okuyan çocukları veyahut
da evlenecek oğlu veya kızı bulunmaktadır. Bu durumda en azından emeklilerin
almakta oldukları emekli maaşlarının bütçe imkânları dâhilin de yeniden gözden
geçirilmesi lüzumu hasıl olmaktadır. Bunlar
yapılmadığı takdir de ise, yaşlılar için konulan sokağa çıkma yasağı tamamen
kaldırılmalıdır.

Bu arada, Memleketi idare edenler ile siyasi parti liderlerinin
ve Millet Vekillerinin bir çoğununda 65 yaşın üstün de olduklarını da unutmamak
lazım gelmektedir. Bu cümleden olarak Anayasanın 10. Maddesinde bulunan, “Kanun önün de herkes eşittir” hükmünün
de gözden uzak tutulmaması icap etmektedir.

Yukarıda yapılan açıklamalardan sonra 65 yaş üstü
vatandaşlara uygulanan yasakların son durumunu kısaca anlatmak istiyorum.

   Bilindiği üzere, Vilayetlerin birçoğunda
muayyen saatler arasında olmak üzere, yaşlılara sokağa çıkma yasağı getirilmiş
bulunmaktadır. Ne var ki, konulan yasaklar hususun da bazı şehirler arasında
birlik ve beraberlik bulunmamaktadır. Bunun sıkıntısını ise, yine yaşlı tabir
edilen 65 yaş üstünde ki vatandaşlar çekmektedir.

Bu husus ile alakalı olarak birkaç gün önce, bizzat
başımdan geçen bir hadiseyi anlatmak istiyorum. Mevsimin yaz olması itibariyle,
Temmuz ayından bu tarafa, Yalova’ya bağlı Kaytazdere  Beldesin de bulunan yazlıkta ikamet ediyorum…
Bu arada günü birlik İzmit’e gitmem icap etti. Yalova da yaşlılar için sokağa
çıkma yasağının sabah saat 9.oo da sona ediğini bildiğim için. Saat 9.oo a
kadar bekledim. Vakti gelince de Yalova dan gelen bir arabaya binerek  5 Km. mesafede bulunan Karamürsel’e hareket
etim. Zira, oradan İzmit arabalarına aktarma yapmam icap ediyordu. Yol kısa
olduğu için on dakika sonra Karamürsel’e geldim.. İzmit’e gitmek için sırada bekleyen arabaya bindim. Fakat şoför beni
arabadan indirdi.
Sebebini sorduğum da ise. İzmit ‘de sokağa çıkma yasağı yaşlılar
için saat 10.oo da kalkıyormuş. Ayrıca
da sabah saat 06.oo ile 10.oo saatleri arasında yaşlıların toplu ulaşım
araçlarına binmesi de yasak imiş. Arabaya binme yasağı öğleden sonra da saat
16.oo da başlıyormuş.
Mecburen arabadan indim.  50 dakika garajda  bekledim.Tabii ki bu 50 dakikayı  elim de olmayan sebeple, sokağa çıkma yasağını
ihlal ederek beklemiş oldum.. Bu arada yetkili bir memur gelip pekalâ, bana 3.150.oo
Tl. ceza yazabilirdi.  Allah’a şükür ceza
kesmediler ama bunun korkusunu yaşadım.

Ayrıca, yaşlılar Yalova Vilayeti hudutları dâhilin de pazarlara
gitme imkanına sahip iken, İzmit de bu imkân yasaklanmış bulunmaktadır. Hal bu
ki, en azından hiç değilse, tespit edilen yasaklar hususunda komşu vilayetler
arasında birlik beraberlik sağlanabilirdi. Bunun da zor bir şey olmadığını
tahmin ediyorum.. Yüce Dinimiz demiyor
mu ki, “zorlaştırmayınız, 
kolaylaştırınız”
. Bu itibarla, da yaşlılar için İzmit de pazara
gitmek yasak olduğundan, 5 Km. uzaklıkta ki, Kocaeli’ye bağlı olan Karamürsel
Pazarına gidemiyorlar. Pazar ihtiyaçlarını karşılamak için 40 Km. uzaklıkta
bulunan Yalova’ya gitmek mecburiyetin de kalıyorlar. Bu durum, yaşlılara zorluk
çıkarmak değil de nedir ki.

Netice
itibariyle, 20 mart 2020 tarihinde 65 yaş üstü vatandaşlara konulan yasaklar
halen  devam etmektedir. Artık bu yasaklar yaşlıları lüzumundan
fazla sıkmaya başlamış olup, adeta işkence haline gelmiş bulunmaktadır.
Bu
itibarla, yaşlıların bu mağduriyetlerinin sona erdirilmesini  teminen yasakların
kaldırılmasın da mutlak bir zaruret bulunmaktadır.
Bu mühim meseleyi
değerli okuyucularımın ve ilgili mercilerin dikkatine arz edeyim dedim.