Ezelden beri, binlerce yıldan beri hayvanlarla ilişkilerimiz ve beraberliğimiz vardır. Geride bıraktığımız süre içerisinde, bazı hayvanlar evcilleşmiş, bazıları ise yaban yaşamlarına devam etmektedirler.
Ekim ayının ilk haftasında hayvan hakları konusu ile ilgili görüşler, istekler ve yeni düşünceler tartışılacaktır. Dostumuz hayvanların daha iyi koşullarda yaşamlarını sürdürebilmeleri için girişimler ve çalışmalar geniş bir platformda devam edecektir.
Bilindiği gibi tarih öncesinden günümüze aynı coğrafyada birlikte yaşadığımız hayvanlarla ilişkilerimiz her alanda ve çok yönlü olarak gerçekleşmiştir.
Şiirlerde, musikide, hikâyelerde, romanlarda, operada, sinemada, tiyatroda, tv dizilerinde, sporda, şarkılarda, türkülerde, atasözlerinde hayvanlar yaşantımızın ayrılmaz figürleri olmuşlardır.
Kısa örneklerle özetlemeye çalışalım.
Opera ile başlayalım;
Madame Butterfly (Kelebek) (Luigi Illica- Giuseppe Giacosa),
Altın Horoz (Viladimir Biyelski- Rimski Korsakof) önemli eserlerdir.
Hikâyelere gelince;
Aisopos (Ezop), Beydebâ, La Fontaine (Lafonten) gibi fable yazarları hayvanları insan gibi konuşturarak ve ahlâki öğütler vererek , insanları uyaran hikâyeler yazmışlardır. Gene, Grimm Kardeşler’in masalları da, Bremen Mızıkacıları, Kırmızı Şapkalı Kız , Fareli Köyün Kavalcısı, gibi olağanüstü örnekleri içerir. Anadolu mizahının önemli ismi Nasreddin Hoca’nın eşeği de önemli bir figürdür ve ünlüdür.
Görsel alanlarda;
Tarzan filmlerinin unutulmaz dörtlüsü, Tarzan, Jane, Boy ve sevimli maymun Çita (Cheeta)’dır.
Red Kid’in akıllı atı Düldül de, sahibi kadar ünlüdür. Rin Tin Tin isimli köpekte bu çizgi romanın ayrılmaz bir parçasıdır.
Albert Uderzo’nun dünyaca meşhur çizgi romanı Asterix’in maceralarında yer alan Idefiks’i de unutmamak gerekir.
Georges Hergé’nin Ten Ten’inde yer alan köpek Milu etkin bir kahramandır.
Walt Disney’in meşhur çizgi filmlerinin, sayısız kahramanları arasında hayvanlar önemli bir yer tutarlar (kediler, kuşlar, ördekler, fareler, köpekler v.s.).
Walter Lantz ve arkadaşlarının animasyonunu yaptığı Woody Woodpecker
İsimli ağaçkakan, örneğinin en renkli tipidir.
Spor alanına gelirsek;
Bazı hayvanlar fiilen mücadelenin içinde yer alırlar, örneğin cirit, at yarışları ve polo ya da tazı yarışları gibi.
Yine pek çok hayvan spor kulüplerinin sembolü olmuştur. Kanarya, kartal, aslan, hamsi, timsah, horoz v.s. gibi.
Sporda önemli başarı kazanmış, sporcularında hayvan isimleriyle anılan lâkapları vardır; Panter Turgay, Torik Necmi, Deve Arif, Aslan Nihat, Katır Cemil, Kefal Fikret gibi.
Devletlerinde geleneklerine göre hayvanlarla sembolize edildiğini görürüz; Bozkurt, kartal, aslan, horoz, ayı, kanguru gibi.
Bazı meslek sahiplerinin rozetlerindeki resimler, karınca , arı , yılan gibi hayvan sembollerinden oluşmaktadır.
Yine siyaset tarihinde geçmişte ve günümüzde seçim yarışı yapan partilerin, amblemlerinde de hayvanlara rastlamak mümkündür. Jaguar, at, yunus balığı, güvercin, eşek, fil vs. gibi.
Bizim şarkılarımızda türkülerimizde hayvanlara bol bol yer verilmiştir. İşte örnekler;
– Yesari Asım Bey’in hicaz eseri, “Sazlar çalınır Çamlıca’nın bahçelerinde / Bülbül sesi var, şarkıların nâmelerinde.
– Sözleri İlkan San’a bestesi Necdet Tokatlıya ait, “Sen güzel birkelebek / Sen nâdide bir çiçek”.
– Sadettin Kaynak Bey’in hicaz eseri “Turnalar uçun / Yayladan geçin yârimi seçin”.
Tarihte devletimize hizmet veren posta güvercinleri, barışta ve savaşta yakın dostumuz atlar ve fedakâr köpekler.
Hayvanlar binlerce yıldır bizlere gıda, sağlık, sanayi, ulaşım ve eğlence gibi pek çok alanlarda fayda sağlamaktadırlar.
Dinimiz açısından da hayvanların üzerimizdeki haklarına dikkat etmemiz gerekmektedir.
Kur’ân’ı Kerim’de pek çok surelerin adları, hayvan isimleridir. Bakara (İnek) Suresi, Nahl (Arı) Suresi, Ankebut (Örümcek) Suresi, Neml ( Karınca) Suresi bu bağlamda zikredilebilir.
Bu vesileyle En’âm Suresi 38. ayeti hatırlayalım;
” Yeryüzünde gezen her türlü canlı ve (gökte) iki kanadıyla uçan her tür kuş, sizin gibi birer topluluktan başka bir şey değildir. Biz Kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmadık. Sonunda hepsi Rablerinin huzuruna toplanıp getirilecekler. “
Peygamber Efendimiz bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmaktadır;
” Siz yeryüzündekilere merhamet ediniz ki, Allah (c.c.) ve gökteki melekler de size merhamet etsin” (Ebû Dâvûd, Edeb 58; Tirmizî, Birr 16).
Bu nedenle, hayvanlara şefkâtle yaklaşmak, onlara yardımcı olmak, yaşam koşullarını iyileştirmek için elimizden geldiği ölçüde çaba göstermemiz gerekmektedir.
Ülkemiz insanlarının büyük bölümü, hayvanları (zararlıları hariç tutarsak) çok severler. Onların isimlerini kendi çocuklarına verirler veya soyadı olarak alırlar. Örneğin; Ahu, Şahin, Aslan, Ceylan, Suna, Yunus, Kaplan gibi.
Yine bizler, hayvanlara da insan isimlerimizi koyarız, Tobi, Rudi, Efe, Tosun vs.
Son olarak hayvanlara yer verdiğimiz özlü sözlerimizden birkaç örnek sıralayalım;
– Arı, bal alacağı çiçeği bilir.
– At binenin, kılıç kuşananın.
– Tatlı dil, yılanı deliğinden çıkarır.
– Aslan, yattığı yerden bellidir.
Kısaca yaşantımızın her alanında yer alan hayvan dostlarımızın, 4 Ekim Hayvan Hakları Günü’nün verimli, faydalı değerlendirilmesini ve hayvanlara karşı dost ve duyarlı yaklaşımlarımızın, her geçen gün daha da artarak devam etmesini dilerim.