2013 senesi başlangıcından bitişine değin adeta Yunan mitolojisinde bahsedilen Pandora’nın kutusu gibi ülke geleceğini şekillendiren çeşitli olaylarla geçti.
Yeni bir yıla “merhaba” derken isterseniz sizlerle geçtiğimiz senenin önemli olaylarına kısaca göz atalım:
2013 yılı ülkemiz için kayıpların yaşandığı bir oldu. İlk günlerinden sonuna kadar ülkemizde sanat, edebiyat ve basın alanında birçok önemli şahsiyet vefat etti.
Nisan ayında The Times dergisi dünyanın etkili 100 kişisi içerisinde Fethullah Gülen ile Terörist başı Abdullah Öcalan’a yer verdi.Yine aynı yıl içerisinde ABD’de yayınlanan “ForeignPolicy” adlı dergide dünyada etkili olan 500 kişi arasında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yer alması adeta ülkemizde daha sonra yaşanacak olaylara işaret etmiştir.
Mesela Kürt sorunu denilen meselenin çözümünde terörist başı muhatap alınarak onun isteği doğrultusunda meydana getirildiği öne sürülen grupta yeralan isimlerin,”akiller grubu”bünyesinde Türk halkını “çözüm sürecine” ikna etmeye yönelik faaliyetler içerisinde bulunduğuna şahit olduk.
2013 senesinde kendi ideallerine dair en umut verici olayları ayrılıkçı Kürtlerin yaşadığınısöyleyebiliriz. Nitekim Avrupa ve Ortadoğu’da düzenledikleri konferanslarla kendi fikirlerine meşruiyet kazandırma yönünde önemli adımlar atmışlardır.
Bunun yanında yine çözüm sürecine yönelik olarak resmi kurumlarda T.C.’nin kaldırılmasına çalışılması, andımızın kaldırılması, son olarak Diyarbakır’da Barzani ve Türkiye Cumhuriyeti Başbakanının el ele görüntüleri ile ilk kez bir Türkiye Cumhuriyeti başbakanı tarafından “Kürdistan” cümlesinin coşku ile kullanılması gibi vakalar bu sürecin geldiği noktayı bizlere göstermesi açısından önemlidir.
2013 yılında yaşanan önemli olayların belki de başında Gezi olayları gelmektedir. Bu olaylar yoluyla halkın bir bölümü tarafından iktidara gösterilen yoğun muhalefet bana göre iktidarın 11 Eylül’ü olmuştur.
Olaylar esnasında muhalif düşünen halka karşı gösterilen tepkiler bu fikrimi destekler nitelik taşımaktadır.
2013 senesinde uzun zamandır devam eden Ergenekon davası da neticelenmiş, ülke tarihinde ilk defa bir Genel Kurmay başkanı terör suçu kapsamında müebbet hapse mahkum edilmiştir.
2013 senesi Türk ordusundakirevizyonun neticelendiği bir yıl olarak da tarihe geçmiştir denebilir.
2013 yılının sonlarında yaşanan ama kanaatimce yıla damgasını vuran olay ise “ayakkabı kutusu” içerisinde bulunan dolarlarla sembolize edilen yolsuzluk operasyonudur. Bu operasyon ile hükümet ve cemaat arasında ipler kopmuş, iktidar mücadelesi gün yüzüne çıkmıştır.
Ahmet Hakan’ın “bir destan ayakkabı kutusuna feda edildi”cümlesiyle özetlediği olaylar zinciri, 2014’te de gündemi belirleyecek olayların başında yer alacağa benziyor.
Değerli okuyucular, bazen yazılarımda ifade ettiğim gibi ülke tarihine bakıldığında yaşanan önemli olayların kaynağının genellikle dış merkezli olduğu görülür.
Bu noktadan hareketle aslında 2013 yılında yaşanan olayların aktörlerinin de bahsi geçen bazı dergiler tarafından bizlere senenin başında açıklandığını düşünüyorum.
Bu nedenle 2014 senesinin ülkemiz açısından nasıl geçeceğine dair bir takım ipuçlarını bilhassa ABD kaynaklı bu gibi dergilerin belirlediği “etkin kişilere” bakarak bulmamız bence işten bile değil.
Biten bir yılın ardından yaptığımız bu seyir akabinde yeni yılın başta ülkemiz olmak üzere hepimize refah, mutluluk ve sağlık getirmesini diliyorum.
Saygılarımla…