2 B Yasası Meclis’ten geçti. Konuyla ilgili önceki gün kaleme aldığımız ‘2 B Yasası ve Gebze’ adlı yazı büyük ilgi toplarken internet üzerinden birkaç günde birçok kişi yazımızı okudu. İsterseniz bu yazıyı okumak için http://www.gebzegazetesi.com/yazar.asp?yaziID=12528 adresini ziyaret edebilirsiniz. Gerçekten bu konu oldukça önemli. 2 B Yasası önümüzdeki günlerde daha çok tartışılacak. Ve tartışılmalı yanlışlar varsa düzeltilip haksızlıklar giderilmeli.
2B Yasasının çıkacağını bilen pek çok açıkgöz binlerce dönüm ormanı yeri çevirdiler. Özel orman adı altında çalışmalar bile yapıldı. Bunlar sessiz sedasız yasal hale getirilirken ön planda 2 B yeri üzerinde yapılan gecekondularda hayat memat mücadelesi veren insanlar bu işten sadece yararlanıyormuş havası ortaya çıktı. Aslında gecekondulardan daha çok 2 B yerini toplayıp büyük rant vurgunu yapmak isteyenler araştırılmalı.
Kamuoyundaki söylentiler ve bazı yetkililerin açıklamaları Gebze bölgesinde milyonlarca metre kare 2 B yerinin belli gruplarca toplandığı bu toplama işleminden sonra yasal mevzuatların yerine getirilerek bu yerlerin belli gruplara satılacağı iddiaları. Bu konuda pek çok söylenti ve iddia kamu vicdanını rahatsız ediyor.
2 B ile ilgili yasanın uygulamaya girmesinden sonra kimler bu yasadan yararlandı? Ne kadar yer alındı? Gerçekten yasaya uygun hareket edildi mi? Kamu vicdanını rahatsız eden bir husus var mı? Araştırılarak bu konuda yetkililerce açıklanma yapılmalı. Bölgemizdeki muhalefet partisi milletvekilleri 2 B konusunu TBMM’ye taşımalı ve bir soru önergesiyle meclis gündemine getirmeliler.
AYDINLAR OCAĞI’NDAN DESTEK
2 B Yasası ve Orman yerleriyle ilgili yazımız özellikle köylerde orman bahane edilerek yüzlerce yıldan beri varlıklarını sürdüren koyun ağılları ve sığırlık merasındaki Yörüklerle ilgili Ağustos ayında yazdığımız yazı büyük ilgi toplamıştı. Yazımız Kocaeli Aydınlar ocağı’nın web sitesinde yayınlanarak destek olmuştu. Aydınlar Ocağı sitesinde yayınlanan yazımızı sizlerle paylaşıyoruz.
Almanya’dan arayan Gebzeli Yörük’ün feryadı
Dilovası köylerinde ki koyun ağılları ve Sığırlık merasında ki Yörüklerle ilgili Ağustos ayında yazdığımız yazı büyük yankı yapmaya devam ediyor. Sığırlık merasında 500 yıldan beri hayat mücadelesi veren Yörüklerin buradan fidan dikme bahanesiyle çıkarılacak olmasını kamuoyu gündemine getirmiştik. Milletvekilleri ve Vali konuyla yakından ilgilenmişti. Soruşturmalar, araştırmalar yapıldı ancak fazla bir sonuç yok. Yörükler buradan çıkartılmaya çalışılıyor.
Köseler ve Tepeköy’ün arkasında binlerce dönüm Orman alanına taş ocağı ruhsatı veren devletin, Yörüklere ve koyun ağıllarına sahip çıkmaması hem büyük ayıp hem de büyük haksızlık. Bu durum devlete ve devlet adamlarına hiç yakışmıyor. Konuyu biz ısrarla gündemde tutmaya ve önümüzde ki dönem de TV ekranlarına getirmeye devam edeceğiz.
İsmail Kardaş’ın Almanya’dan Feryadı
Önceki gün telefonla Almanya’nın Hamburg kentinden İsmail Kardaş adlı, bir okurumuz aradı. Okurumuz adeta feryat ediyordu. Sığırlık merasında ki Yörüklerden birisi. Sığırlık merasında hala yaz-kış burada yaşayan 10 civarında Yörük ailesi yaşıyor. Bu Yörükler buradan değişik bahanelerle çıkartılmak istendiğini söyleyen İsmail Bey, devlet buraya sahip çıkmalı. Ve buralar bir büyük kültür, Yörük medeniyetini korumaya çalışan bizler bir geleneği yaşatıyoruz. Devlet Yörük geleneğine sahip çıkmalı, bizi fidan dikme bahanesiyle buradan çıkartmamalı.” diyordu.
Dilovası Köylerinin Perişan Hali
Daha önce bu köşede yazdığım yazıda Dilovası köylerinde ki acı durumu dile getirmiştim. Dilovası’nda ki Çerkeşli, Köseler, Demirciler ve Tepeköy, ranta kurban gidiyor. Devlet bu köylere sahip çıkmalı. Bu köylerde yaşayan ve hayatlarını çiftçilikle idame ettiren çiftçiler, koyun sürüsü sahipleri ve Sığırlık merasında yüzyıllardan beri yaşayan
Yörükleri korumalı. Bu konuda yazdığım yazıyı sizlerle paylaşıyorum.
Gebze’nin Meşhur Koyun Sürüleri de Korunacak
Gebze 1453 yılında Fatih Sultan Mehmet Han zamanında kaza merkezi haline getirilerek Üsküdar’dan Derince’ye kadar bir çok köy kurularak Gebze’ye bağlanmıştı. Bu köylerde İstanbul saraylarının ve Osmanlı ordusunun sebze, meyve, et, süt ve diğer ihtiyaçlarını karşılamak için özel teşvikler verilmişti. Gebze Bölgesi’nin koyun yoğurdu ve meşhur kuzu dolmaları çok ilgi çekiyordu. Bugün Gebze’nin tanınmış Başaran ailesinin büyük çapta koyun sürüleri vardı. 10 binlerce küçükbaş hayvan Gebze Köylerinde barınıyordu. Adı üzerinde Köseler köyü yakınındaki Sığırlık merasında Yörük aileleri çadırlarda hayvancılık yapıyorlardı. Hayvancılık bugün bölgemizde yok denilecek kadar az. Sadece bölgemizde değil Türkiye’de de hayvancılık yapmıyoruz. Bugün Türkiye kurban bayramında hayvan ithal eder ve et ithal eder duruma geldi.
Devlet hayvancılığı ciddi şekilde teşvik etmeye başladı. Ancak bu kez de kredi üçkağıtçıları türemeye başladı. Bugün Gebze köylerinde koyun sürülerini devam ettirmek isteyen hayvancılık yapan aileler ve Sığırlık merasında hayvancılık yapan Yörüklere karşı yıldırma ve yok etme operasyonu başlatıldı. Bir taraftan sözde bazı organize sanayiciler, diğer taraftan askeriye devlet olarak koruyup ve koruması altına alması gereken koyun sürüsü sahipleri ve Yörüklerin bölgeden çıkartılması için ne gerekiyorsa yapılıyor. Orman İşletme Şefliği sürü sahiplerini mahkemeye vermiş durumda.
Koyun Sürüsü Sahipleri Eylem Yapacaklar
Bu önemli olayı Vali Bey’in gündemine getirip Yörüklerin ve koyun sürüsü sahiplerinin korunmasını istedik. Orman Bölge Müdürü Hasan Türkyılmaz Bey de konu ile ilgileneceğini söyledi. Gebze Orman Şefliği Yetkililerimiz de konuya çok duyarlılar. Gerçekten hayvancılık bölgemizde korunmalı. Taş ocakçılarına ve arsa rantı için kurulan sanayicilere gösterilen müsamaha 600 yıldır buralarda hayvancılık yapan köylülere de gösterilmeli.
Kendileriyle görüştüğümüz bir çok sürü sahibi sorunlarının çözülmemesi halinde bir çok eylem yapacaklarını, koyun sürüleriyle Cumhurbaşkanı ve Başbakanlık makamına gideceklerini söylüyorlar.(12 Ağustos 2011)