12 Haziran 2011 Genel Seçiminin Kocaeli Analizi

99

MHP 12 Haziran 2011 Genel Seçiminde Kocaeli’den %11.93 oy alarak 1 Milletvekili çıkartmış, %52.67 oy alarak 7 Milletvekili çıkaran AKP ve %24.63 oy alarak 3 Milletvekili çıkaran CHP’nin ardından üçüncü parti olmuştur. SP %4.37, BDP’nin Bağımsız Adayı % 2.07, HAS Parti ise %1.58 oy almıştır. DP, BBP, HEPAR, DSP, DYP, MP, TKP, MMP, EMEP ve LDP ise %1‘in altında kalmışlardır.

MHP yakın tarihlerde Kocaeli’de; 1995 Genel Seçiminde %5 oyla 6. Parti olmuş ve barajın altında kaldığından milletvekili çıkartamamış ancak ilk defa %1’i geçerek Kocaeli siyasi hayatına girmiştir. 1999 Mahalli İdareler Seçimi İl Genel Meclisinde %13.39 oyla 4. Parti olmuş ve Körfez’den aldığı %24.44 oyla bir belediye kazanmıştır. DSP’nin 3, FP’nin 3, DYP’nin 1, ANAP’ın 1 Milletvekili çıkardığı 1999 Genel Seçiminde %14.76 oyla 3. parti olmuş ve 2 Milletvekili çıkartmıştır. (MHP’nin Kocaeli’de ulaştığı en iyi sonuçtur ve etüt edilmelidir.)

AKP’nin 6, CHP’nin 3 Milletvekili çıkardığı 2002 Erken Genel Seçiminde %6.05 oyla “GP, DYP ve SP’nin gerisinde kalarak” 6. Parti olmuş ve barajın altında kaldığından milletvekili çıkartamamıştır. 2004 Mahalli İdareler Seçimi İl Genel Meclisinde %10.11 oyla 3. Parti olmuş ve Dilovası’ndan aldığı %33 oyla bir belediye kazanmıştır. AKP’nin 6, CHP’nin 2 Milletvekili çıkardığı 2007 Genel Seçiminde %10.45 oyla 1 Milletvekili çıkartmıştır. 29 Mart 2009 Mahalli İdareler Seçimi İl Genel Meclisinde %10.6, Büyükşehir Belediyesinde %7.2, İlçe Belediyelerinde; Dilovası %17.7, Gebze 15.5, Gölcük %14.5, Kartepe %13.2, Körfez %11.7, Derince %9.8, İzmit %9.3, Çayırova %8.8, Darıca %8.7, Başiskele %7.7, Kandıra %6.7 ve Karamürsel %3.6 oy almış, hiçbir belediye kazanamamış, son yerel seçimlerde aldığı Dilovası’nı da  “daha önce Körfez’de olduğu gibi” AKP’ye kaptırmıştır.

MHP 12 Haziran 2011 Genel Seçiminde Kocaeli’nin İlçelerinden “Körfez %14.75, Gölcük %13.52, Derince %13.36, Karamürsel %12.13, İzmit %12.10, Darıca %11.36, Kartepe %11.23, Gebze %11.12, Kandıra %10.36, Başiskele %10.26, Çayırova %10.13, Dilovası %9.04″ oy almış ve hiçbir ilçede %20‘lik kırıtik eşiği aşamamıştır. Körfez-Gölcük ve Derince MHP’nin ülke ve il ortalamasını geçmiş, Karamürsel ve İzmit ülke ortalaması altında kalmış ancak il ortalamasını geçmiş, Darıca-Kartepe-Gebze-Kandıra-Başiskele-Çayırova ülke ve il ortalaması altında kalmış ancak barajı geçmiş, daha önce belediye kazanılan Dilovası ise %10’luk barajın altında kalmıştır. 2009 Mahalli İdareler Seçim Sonucu ile mukayese edildiğinde; Körfez, Derince, Karamürsel, İzmit, Darıca, Kandıra, Başiskele ve Çayırova oyunu artırmış, Gölcük, Kartepe, Gebze ve Dilovası oyunu azaltmıştır.

MHP 12 Haziran 2011 Genel Seçiminde Marmara Bölgesinden “Bilecik %27.29-1 Mv. Kırklareli %16.73-0 Mv. Sakarya %15.01-1 Mv. Çanakkale %14.68-0 Mv. Bursa %14.40-2 Mv. Balıkesir %13.90-1 Mv. Tekirdağ %13.45-1 Mv. Edirne %13.31-0 Mv. Kocaeli %11.93-1 Mv. Yalova %10.61-0 Mv. ve İstanbul %9.39-7 Mv.” %11.34 oy almış ve 14 Milletvekili çıkartmıştır. Bilecik %20‘lik kırıtik eşiği aşmış, Kırklareli-Sakarya-Çanakkale-Bursa-Balıkesir-Tekirdağ ve Edirne ülke ortalamasını geçmiş, Kocaeli bölge ortalamasını aşmış ancak Yalova ile beraber ülke ortalaması altında kalmış, İstanbul ise barajın altında kalmıştır.

MHP 12 Haziran 2011 Genel Seçiminde Büyükşehirlerden “Mersin %23.24-2 Mv. Antalya %20.93-3 Mv. Adana %20.36-3 Mv. Kayseri %18.01-1 Mv. Sakarya %15.01-1 Mv. Ankara %14.59-4 Mv. Eskişehir %14.55-1 Mv. Bursa %14.40-2 Mv. Erzurum %13.32-1 Mv. Konya %13.16-2 Mv. Kocaeli %11.93-1 Mv. Samsun %11.28-1 Mv. İzmir %11.22-2 Mv. Gazi Antep %9.49-1 Mv. İstanbul %9.39-7 Mv. ve Diyarbakır %0.67-0 Mv.” %13.84 oy almış ve 32 Milletvekili çıkartmıştır. Mersin-Antalya ve Adana %20‘lik kırıtik eşiği aşmış, Kayseri-Sakarya-Ankara-Eskişehir-Bursa-Erzurum ve Konya ülke ortalamasını geçmiş, Kocaeli “Samsun ve İzmir ile beraber” ülke ve büyükşehirler ortalaması altında kalmış ancak barajı aşmış, Gazi Antep ve İstanbul barajının altında kalmış, Diyarbakır ise %1‘in altında kalarak hiçbir varlık gösterememiştir.

Kocaeli 16 Büyükşehrin beşinden fazla oy almış, 10’unun altında kalmıştır. Elbette “oy deposu olan, seçmen sayısı her geçen gün artan, milletvekillerinin çoğunu çıkaran, her bölge ve sosyal kesimden bireyi bünyesinde barındıran, ülkede yaşayan herkesin hısım-akraba ve tanıdığı yaşadığı için seçim sonuçlarına yurt genelinde büyük etki yapan” büyükşehirler MHP’nin tek başına iktidara gelmesi için çok önemlidir ve önümüzdeki süreçte zafiyet giderilmelidir.

MHP yakın tarihlerde ülke genelinde; 1995 genel seçiminde %8.18 (Baraj altında kalarak Meclise girememiştir.) 1999 Mahalli İdareler Seçimi İl Genel Meclisinde %15.1 (Büyüme trendine girmiştir) 1999 Genel Seçiminde %17.98 (Şimdiye kadar ki en iyi sonucu elde etmiş, sağda birinci parti olarak 129 Milletvekili çıkarmış, ancak tabanın rızası dışında DSP ve ANAP ile Koalisyon yaptığı ve başarısız olduğu için sonraki seçimlerde baraj altında kalarak meclise girememiş ve bir daha bu oy oranına ulaşamamıştır.) 2002 Erken Genel Seçiminde %8.36 (Baraj altında kalarak Meclise girememiştir.) 2004 Mahalli İdareler Seçimi İl Genel Meclisinde %10.37, 2007 Genel Seçiminde %14,27 (71 Milletvekili çıkarmış ve yeniden büyüme trendine girmiştir.) 2009 Mahalli İdareler Seçimi İl Genel Meclisinde %16.1 (Oyunu artırmış ve 1 Büyükşehir, 9 İl, 127 İlçe ve 348 Belde Belediyesi kazanmıştır.) oy almıştır.

MHP 12 Haziran 2011 Genel Seçiminde %12.99 oyla alarak 53 Milletvekili çıkartmış, %49.90 oyla 327 Milletvekili çıkaran AKP ve %25.91 oyla 135 Milletvekili çıkaran CHP’nin ardından üçüncü parti olmuş, ülkenin siyasi hayatında etkili ve kalıcı bir parti olduğunu herkese göstermiş, ancak yine %20‘lik kırıtik eşiği geçememiş, merkez sağ seçmenin desteğini alarak iktidara alternatif olamamış, oyunu 2007 genel seçimine oranla %1.28 düşürmüş, Milletvekili sayısını 17 azaltmış ve Türk Milleti’nin teveccühüne mahzar olamamıştır.

MHP’nin 2011 Genel Seçimi Kocaeli sonuçları bu veriler ışığında değerlendirildiğinde; AKP ve CHP’den sonra 3. Parti olmuş, oyunu 2007 Genel Seçimine oranla %1.48, 2009 Mahalli İdareler Seçimi İl Genel Meclisine oranla %1.33 artırmış, şehrin siyasi hayatında etkili ve kalıcı bir parti olduğunu herkese göstermiş, ancak %20’lik kırıtik eşiği geçememiş, milletvekili sayısını artıramamış, ülke genelinde %12.99 oy alan partisinin %1.06 oranında altında kalmış ve Kocaeli Halkının teveccühüne mahzar olamayarak başarısız olmuştur.
MHP bu seçimlerde halkın önüne “çok iyi hazırlanmış ve yazılı hale getirilmiş” seçim beyannamesi ile çıkıp reel projeler sunmasına, erken start verip çok çalışarak önemli bir kitleye ulaşmasına, Genel Başkan’ın katıldığı büyük bir mitinglerle ses getirmesine, 40×40 uygulamalarıyla her eve-mahalleye-köye ve sivil toplum örgütüne girme çabasına, ciddi bir kaynak ayırıp iyi organize olarak daha profesyonel ve hizmet odaklı bir seçim kampanyası yürütmesine, genel ve yerel medyada yer almasına rağmen; Anadolu’dan yoğun göç alan ve seçmen profili uygun olan Kocaeli Halkının beklentilerine cevap verememiş, çoğunluğu milliyetçi-muhafazakâr olan insanımızla aynı kimliği taşımasına ve aynı değerler üzerinden siyaset yapmasına rağmen yeterince güven sağlayamamış, üye sayısını artıramamış, seçmen tabanını genişletememiş, insanlarla gönül köprüleri kuramamış, fikir ve hedeflerini iyi anlatamamış, ortaya koyduğu politikalarla umut uyandıramamış, heyecan yaratan atılımlarla tek başına iktidara geliyor havası yaratamamış, bize oy vermeye hazır olan birçok insanın desteğini bazı yanlış fiil ve söylemlerle kaybetmiş, İktidar Patisinin hatalarını akıllıca kullanıp projelerini anlatmak yerine “seçimlerde çok önemli olan son bir ayda” polemiğe girerek tuzağa düşmüş ve başlangıçta artan oylarını aşağıya çekmiş, kırıtik bir zamanda yapılan kaset operasyonuyla iyice yıpranmış, kamuoyunda dillendirilen CHP ile ittifak görüntüsü nedeniyle ilimizde çok kuvvetli olan %70’lik sağ tabanın desteğini alamamış, beklediği Ulusalcı oylarda gelmemiş ve yine kendi tabanının oylarıyla 1 Milletvekili çıkartarak seçimleri kaybetmiştir.
CHP’nin Ulusalcı oylarının MHP’ne geçeceği iddialarının doğru olmadığı görülmüş, tam tersi ülkeyi iki partili bir sisteme taşımak isteyen çevrelerin yaydığı bu propaganda merkez sağ tabanı MHP’den iyice uzaklaştırmış ve ciddi oy kaybına neden olmuştur. MHP artık sağda oyların “yıpranan bir partiden umut uyandıran diğer bir partiye blok olarak geçtiğini “geçmiş dönemleri de iyi değerlendirerek görmeli ve politikalarını buna göre şekillendirmelidir.

Elbette bu sonuçlarda MHP’nin Kocaeli’de hala kurumsallaşamaması, parti içi demokrasiyi işletememesi, Milliyetçi-Ülkücü Tabanı kucaklayamaması, birlik ve bütünlüğü sağlayamaması, bünyesinde yönetimlerden dışladığı kuvvetli bir muhalefet barındırması, Milletvekili Adayları ile Teşkilatları uyum içinde çalıştıramaması, üyelerin tamamıyla seçim sathı mahalline inememesi, İl ve İlçe Teşkilatlarında sosyal kesimlerin tümüne yer vermemesi, teşkilat ve aday yoklaması ile kamuoyu araştırmasında öne çıkan ve toplumda karşılığı olan insanların bazılarını aday dahi yapmaması veya sıralamada yanlış yerlere koyması gibi faktörler de etkili olmuştur. Ancak seçim sonuçlarına zikredilen yerel hatalarla beraber MHP’nin genel politikaları da olumsuz etki yapmış ve ülke genelinde oy kaybına uğranmıştır.

AKP son iki genel seçimde de Kocaeli’den aldığı oyları artırmıştır. Bu başarıda “Genel Başkan’ın toplum nezdinde kabul gören liderlik faktörünü iyi değerlendirmesi, devletle-milletin arasının uzun süredir açık olması ile aydınla-halkın Tanzimat’tan beri uzaklaşmasını ve bu yüzden de devletin merkeziyle milletin merkezinin ayrışmasını iyi tahlil etmesi, toplum mühendisliği uygulamaları ile kitleleri ajite etmesi, toplumda askeri ve yargı vesayetini kaldırdığı ve YÖK’nu değiştirdiği ve demokrasiyi geliştirdiği algısını yaratması, büyük sermayenin desteğini alması, kısa vadeli plan dahi yapılamayan ülkede “MHP-DSP-ANAP döneminde alınan kararları uygulamaya devam ederek” ekonomik istikrar sağlaması ve insanların uzun vadeli kredilerle ev-araba aldığı ve önünü gördüğü bir hayal dünyası yaratması, hem genelde hem de yerelde iktidar olmanın getirdiği avantajları çok iyi kullanması, daha önce hiç hizmet gitmeyen yer ve kesimlere yaptığı yatırımlarla kamuoyu desteği alması, tek başına iktidara gelmezse siyasi ve ekonomik istikrarın bozulacağını ve para-erzak-giyecek-yakacak-yeşil kart vb. yardımların kesileceğini yayması, sağlık hizmetlerinde iyileştirme sağlaması, duble yollarla ulaşımı kolaylaştırması, genel ve yerel medyada tekel kurarak toz pembe bir tablo yaratması ve iki dönem tek başına iktidarın sağladığı maddi imkanları seferber ederek profesyonel bir seçim kampanyası yürütmesi, 2010 referandumundan çıkan %57.9 Evet – %42.1 Hayır sonucunu lehine çevirmesi, CHP ve MHP’nin Ümraniye ve Balyoz Soruşturması zanlılarını aday göstermesini seçim meydanlarında kullanarak halka 28 Şubat Sürecini hatırlatması, oylar bölünürse CHP gelir korkusunu yayarak ve MHP ile CHP’nin ittifak yapacağını söyleyerek muhafazakar kitlenin desteğini alması, karasız sağ seçmen oyların MHP’ne geçmesini kaset operasyonunu kullanarak ve MHP’ni baraj altında kalacağını vurgulayarak önlemesi, ilimizde zamanında iyi örgütlenen SP ile DP tabanından ciddi oranlarda oy alması ve merkez sağa iyice oturması” etkili olmuştur.

İşçi yoğun sanayi ağırlıklı ilimizde zamanında sendikalar vasıtasıyla iyi örgütlenen ve Genel Başkan değişimiyle Kocaeli deki vitrinini yenileyen CHP; son iki genel seçimde de Kocaeli’den aldığı oyları artırmış, ancak halkın önüne reel projelerle çıkmasına, hizmet odaklı bir seçim kampanyası yürütmesine, basının desteğini almasına, geçmiş dönemlerde yaptığı laiklik vurgusunu azaltmasına ve rejim elden gidiyor temasını işlememesine rağmen; toplumda daha önceki uygulamaları nedeniyle güven sağlayamamış, tüm sosyal kesimlere inerek herkesi sevgiyle kucaklayamamış, ortaya koyduğu politikalarla umut uyandıramamış, heyecan yaratan atılımlarla tek başına iktidar rüzgarı estirememiş, düzgün bir liste yapamamış, parti içinde birlik ve bütünlüğü sağlayamamış, seçim çalışmalarına geç başlamış ve başarısız olarak daha önce kalesi olan şehri AKP’ye kaptırmıştır.

Genel Başkanı rahmetli olan SP “ülke genelinde iyice eriyip milli görüş tabanını AKP’ye kaptırsa da” Kocaeli’de varlığını sürdürmeye devam etmiştir. Bir bölgeye hapsolan yapısında değişiklik olmayan, halka inerek ülkenin tümünü kucaklayamayan, seçim sürecinde uyguladığı gerilim stratejisiyle ülkeyi çatışma ortamına sürükleyen ve etnik temelli politikaları ile kutuplaşmalara neden olan DTP’nin ise siyasi meşruiyeti tartışılmaya başlanmıştır. Seçime katılan diğer partiler ise Kocaeli’de ciddi bir varlık gösterememişlerdir. Yani Kocaeli Siyasetinde AKP, CHP ve MHP dışında parti kalmamıştır.

Seçim sonuçlarında Türk Milleti’nin yine sağ bölünmesin anlayışıyla hareket etmesi, oyum boşa gitmesin mantığıyla güçlüden yana olma olması ve barajın altında kalacağı kesin olan partilere oy vermemesi etkili olmuştur. Elbette insanların bir bölümünün ideallerine göre değil menfaatlerine göre oy kullanma eğilimi içine girdikleri görülmüştür. Siyaset bu kadar çok partinin yarışa girdiği dağınıklığı kaldırmamış, halk küçük partilere itibar etmemiş, merkez sağ olarak gördüğü AKP’yi tek başına iktidara taşıyarak koalisyon istemediğini göstermiş, ancak dört siyasi eğilimi meclise sokarak mevcut dengeyi de muhafaza etmiştir. Seçimlerde tüm partilerin anayasa değişikliği vaadi olduğu için de bu sonuçlar herkesin umutla beklediği siyasi uzlaşı ve toplumsal mutabakat açısından “iyi niyetli hareket edilirse” olumlu olmuştur. Son genel ve yerel seçimlerde halkın siyasetten beklentisinin; eleştirme, sataşma, hakaret, kavga, korkutma, gerilim, kutuplaşma, kamplaşma, çözümsüzlük ve tıkanıklık değil; demokratik hoşgörü, sorunun değil çözümün parçası olmaya yönelik yapıcı ve hizmet ağırlıklı bir siyaset ve uzlaşma kültürü olduğu da görülmüştür.

Seçim kampanyaları AKP-CHP ve MHP tarafından ilk defa halkın menfaatine ve proje odaklı olarak başlatılmış, ancak bunun 8,5 yıllık iki dönem iktidarının ciddi bir şekilde sorgulanmasına ve oylarının düşmesine neden olduğunu gören AKP; CHP ve MHP’ni tuzağa düşürerek kavgaya çekmiş ve yapılan polemikler toplum tarafından Başbakan’a hakaret olarak algılandığından AKP’ye yaramıştır. AKP seçim meydanlarında CHP ve MHP’nin Ümraniye ve Balyoz Soruşturması zanlılarını aday yapması ile kaset operasyonlarını iyi kullanarak ve topumu çılgın projelerle oyalayarak gündemi değiştirmeyi başarmıştır. CHP “demokratik açılım ve Habur karşılamasından dolayı iyice bunalan ve Tek Vatan-Tek Millet-Tek Bayrak söylemleriyle halkı tekrar kazanmaya çalışan AKP’yi “Apo’ya ev hapsi, teröristlere genel af, demokratik özerklik ve Türk Ordusu da-PKK da silah bıraksın söylemleri ve mezarı Fransa’da bulunan Ahmet KAYA ziyareti ile” rahatlatmıştır.  DTP’de bu oyuna katılmış ve sert çıkışları ile AKP’ni güçlendirmiştir. Ancak sağ duyulu insanlar tüm bunların iç ve dış şer odaklarınca kurgulanan bir senaryo olduğunu düşünmüş ve MHP’ne oy vererek oyunu bozmuştur.

MHP; seçimlerde yererince medya desteği almamasına, Emperyal Güçlerin Türkiye’yi iki partili bir sisteme taşımaya çalışan tahterevalli siyasetine ve üzerinde uygulanan onlarca siyasi ahlak dışı operasyona rağmen, barajın altında kalmayarak meclise girmeyi başarmış ve hem Türkiye hem de Kocaeli siyasetinde etkili ve kalıcı olduğunu dosta-düşmana göstermiştir. Ancak Milliyetçi-Muhafazakar-Demokrat kimliğine ve AKP gibi devletle CHP gibi milletle kavgalı olamayan güvenilir yapısına rağmen, iktidara alternatif olamamıştır. Ancak bu seçimlerde MHP’nin hem AKP, hem de CHP tabanının ikinci partisi olduğu da görülmüştür. Gençlerde de etkili olan MHP, zayıf olduğu kadın oylarını da artırırsa; önümüzdeki yerel ve genel seçimlerde iddialı olacaktır.

MHP önümüzdeki süreçte; iç ve dış konjonktürü iyi okumalı, Dünya’yı ve Türkiye’yi anlamalı, geçmişten ders alarak geri besleme yapmalı ancak seçim sonuçlarını “moralini bozup enerjisini parti içi muhalefete harcamadan” soğukkanlılıkla değerlendirmeli, AKP’nin uyguladığı liberal politikalardan rahatsız olan Milliyetçi Sağ Seçmeni ve CHP’nin genel başkan değişimi ile farklılaşan yeni söylemlerinden rahatsız olan Ulusalcı Sol Seçmeni ihmal etmemeli, merkez sağdaki büyük boşluğu görmeli, üye sayısını artırmalı, seçmen tabanını genişletmeli, Anayasa değişikliği sürecinde demokratik gelişimden yana olmalı ancak kırmızı çizgilerini koruyarak milli ve dik duruşuna devam etmeli ve ilk üç maddenin değiştirilmesine izin vermemeli, muhtemel tahriklere kapılmamalı ve kesinlikle sokağa inerek toplumu korkutmamalı, DSP ile yaptığı koalisyondan sonra üzerine yapışan “solla ittifak yaftasını” atmalı ve koalisyonlara kapalı olduğunu net bir şekilde halka anlatmalı, kutlu yoluna ilmi siyaseti ihmal etmeden devam etmeli ve artık tek başına iktidara gelmelidir.

MHP önümüzdeki seçimlerde; daha yumuşak-sağduyulu-tüm sosyal kesimlerle barışık-halkın tümünü sevgiyle kucaklayan-proje ağırlıklı ve hizmet odaklı bir seçim kampanyası yürütmeli, diğer patiler ile polemiğe girmemeli, popülist ve nutukçu yaklaşımları bırakarak toplumun temel problemlerine çözüm üreten realist bir yaklaşım benimsemeli, halkın önüne reel projelerle çıkmalı ve heyecan yaratan yeni atılımlara imza atarak toplumda umut uyandırmalıdır. Çünkü yapılan anketlerde halkın en büyük sıkıntısının öncelikle işsizlik ve yoksulluk olduğu, terör ve yolsuzluğun dahi bunlardan sonra geldiği görülmüştür.

Son yerel ve genel seçimlerde insanların büyük çoğunluğunun artık bir partiye eskisi kadar gönülden bağlı olmadığı ve körü körüne oy kullanmadığı, partinin projeleri ve vitrini ile adayların kimliği ve kişiliğinin de bir hayli önemli olduğu ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla MHP 21. Asrı iyi yorumlamalı ve bazı ülkelerin doğrudan yönetime geçtiği bu çağda kendisini yenilemeli, parti içi demokrasi tam olarak işletmeli, milletinin ve mensuplarının haklı beklentisine cevap vermeli ve diğer siyasi partilere de örnek olacak şekilde “Tüm Milletvekili ve Belediye Başkanı Adayları ile İl ve İlçe Başkanlarını” demokratik usul ve yöntemlerle seçmeli ve halkın önüne atanmış insanlarla değil doğal liderlerle çıkmalıdır.

MHP seçim sonuçlarını siyasi-iktisadi-içtimai vb. boyutlarıyla tahlil ederek geri besleme yapmalı, Kocaeli Halkı’nın ne demek istediğini “İl-İlçe-Mahalle-Köy bazında bilimsel ve rakamsal analizler yaparak, şehir merkezleri ve kırsal kesimler ile farklı yerlerden ne kadar oy alındığını çıkartarak, alınan oyları MHP’nin daha önceki seçimlerde aldığı oy oranları ve diğer partilerin oy oranlarıyla mukayese ederek, geniş katılımlı anket çalışmalarıyla kamuoyunun ve önce ilçelerde sonra ilde yapacağı genişletilmiş divan toplantılarıyla Teşkilatların ve Milliyetçi-Ülkücü Taban’ın görüşlerini alarak” tespit etmeli, elde edilecek verileri akil adamlardan oluşacak ciddi bir heyetiyle objektif kırıterlere göre değerlendirmeli, çıkartılan sonuçlara göre istişare mekanizmasını da işleterek “partinin misyonu-vizyonu-ilkeleri-hedefleri-projeleri-politikaları ve stratejilerini” revize etmeli, yapılan hataları ve görülen eksiklikleri ivedilikle gidermeli ve ortaya yeni bir yol haritası koymalıdır.
Öncelikle parti içinde birlik ve bütünlüğü tesis etmeli, geçmişe takılmadan taze bir başlangıç yapmalı, eski yeni ayrımına gitmeden ve ahde vefa göstererek Milliyetçi-Ülkücü tabanı kucaklamalı, başka parti de olanlar da dahil herkesi bıkmadan usanmadan yuvaya çağırmalı, kırgınları ve küskünleri barıştırmalı, şimdiye kadar dışarıda kalan ciddi insanları gönüllerini alıp yönetimlere sokarak veya her il ve ilçede kurulacak istişare heyetlerinde değerlendirerek aktif hale geçirmeli ve yola bağlı ve gönüllü kuruluşları da sitemin içine katarak devam etmelidir.
Daha sonra zaman kaybetmeden büyük bir şevk ve heyecan içinde çalışmalara başlamalı, bağlı ve gönüllü kuruluşlar ile kadın kollarından sahada azami faydalanmalı, mahalle ve köy temsilciliklerini iyi organize ederek gidilmedik köy ve mahalle-çalınmadık kapı bırakmamalı, hane envanteri çıkartarak toplumun meselelerine katkı da bulunmalı, sempati duyan kesimleri de bünyesine katarak seçmen tabanını genişletmeli, üye sayısını artırmalı, ülkenin birikmiş problemlerinin ancak MHP tarafından çözülebileceği gerçeğini herkese anlatılmalı, yerel medyadan azami istifade ederek estireceği rüzgarla toplumda “MHP’nin birinci parti olduğu” kanaati uyandırmalı, önümüzdeki seçimlerde başarılı olmak için ortak aklı da harekete geçirerek ihtiyaç duyulan gayret birliğini sağlamalı ve “tek başına iktidar” sloganıyla hedefe kilitlenmelidir. MHP’nin gerek fikri yapısı ve gerekse bunları uygulayacak kadrolarıyla “tek başına iktidara hazır olduğu” imajı da verilmelidir
Seçim sonuçları Mevlana’nın “Doğru söylesem Halk razı değil, yanlış söylesem Hakk razı değil, Yaratılışın Gayesi Rıza-i İlahi’dir” sözleri ışığında da değerlendirilmeli, Milliyetçi-Ülkücü Hareket “Batıl bir davada zirve olmaktansa, Hak bir davada Zerre olmayı” tercih etmeli, Türk-İslam Davasına gönül veren herkes önümüze daha nice engeller çıkacağı bilmeli ve Şahadet Şerbeti içtiğini asla unutmamalıdır. Her Ülkücü Cenab-ı ALLAH’ın Takdir-i İlahisine ve Amentüye iman etmeli ve bu dönem iktidar nasip değilmiş deme olgunluğunu göstermelidir. Hepimiz milli iradeye saygılı olmalı ve Cenab-ı ALLAH’tan seçim sonuçlarının ülkemiz için hayırlı olmasını niyaz etmeliyiz.
Her şeye rağmen bize güvenerek MHP’ne %12 oy veren ve meclise 1 Milletvekili gönderen Kocaeli Halkına da şükranlarımızı sunmalıyız. Seçim sürecinde MHP’yi iktidara taşımak için çalışan, yorulan, maddi-manevi olarak yıpranan; Teşkilatlarımıza, Kadın Kollarımıza, Bağlı ve Gönüllü Kuruluşlarımıza, Delegelerimize, Üyelerimize, Milletvekili Adaylarımız ve Aday Adaylarımıza da emeklerinden dolayı teşekkür etmeli ve hepsine en azından “ALLAH razı olsun” demeliyiz. Hiç kimseyi de peşinen hain, işbirlikçi, dönek vb. çirkin hitamlarla suçlamamalı ve bir süre tabanın gazını atmasını soğukkanlılıkla beklemeliyiz. Kılıçları çekerek parti içi muhalefet yapmaya hazırlanan MHP tabanı ise “ayrılıkta azap, birlikte rahmet olduğunu” asla unutmamalı ve önümüzdeki kongreye kadar mevcut yönetime katkı sunmaya çalışmalıdır.

Atalarımızın dediği gibi “at binenin, kılıç kuşananadır“. MHP titreyip kendine gelmeli, üzerindeki ölü toprağını atmalı, mensuplarına ve halkına güvenmeli, tek başına iktidara gelmeyi ve milletine hizmet etmeyi gerçekten istemeli ve bunun için sabırla çalışmalı, Türk Milleti ile uzun ve meşakkatli bir yol sonunda kurulan köprüleri kesip atmamalı, tüm kesimlere inerek herkesi sevgiyle kucaklamalı, milliyetçi-ülkücü kadrolarını titizlikle korumalı, Türk Milleti’nin aydınlık geleceğine ve 21.Asrın Türk Asrı olacağına gönülden inanmalı ve Kutlu Davasından asla vazgeçmemelidir. Sevgi ve Saygılarımla. ALLAH’a Emanet Olun…