12 Eylül Halk Oylamasında Türkiye’de Siyasi Parti ve STK’ların Paradoksu

81

AkParti, stratejisini hem Anayasa paketinin değişen maddelerini ön plana çıkarması, 12 Eylül 1980 dönemi ile hesaplaşma ve mevcut rejimden daha demokratik daha özgürlükçü, daha değişimci, daha bireysel hak ve özgürlükler temelinde iyileştirici, geliştirici yönlerini vurgulamayı esas aldığını görmekteyiz.

CHP yıllarca 12 Eylül 1980 darbeci Anayasa söylemleri ile gelmiş; Ancak eline bu yasanın bir kısmını değiştirme imkanı veren Referandumda “hayır” vermeyi kabul etmiş ve çok içeriği dolu olmayan AKP hükümetin icraatları üzerinden bir kampanya yürütmeye başlamıştır. Sloganvari stratejileri izlemektedir. ” Hayırda Hayır vardır” , “paketin dışı şeker içi zehir” gibi. Özellikle CHP’nin itiraz noktaları HSYK’nın yeniden oluşumu ile ilgili çekincelerini (Yargı bağımsızlığının ortadan kaldırılacağı ve iktidar yanlısı bir çoğunluk diktatöryasına gireceği anlayışının….) AYM(Anayasa Mahkemesi)’nin 7 Temmuz 2010 tarihli almış olduğu kararıyla, inandırıcılığı yitirilmiş oldu.(Çoğunluğu CHP milletvekillerinin  AYM referandumun iptali noktasındaki başvurular..) Dolayısı ile CHP’nin Bu durumda neye “hayır” diyeceğini bilememektedir.

MHP ise Stratejisini Etnik ayrışmayı vatanın bölünmez bütünlüğünü tehdit edici unsurların olduğu üzerine ve AKP hükümetinin 7 yıllık icraatları üzerine oturttuğunu görüyoruz. Halbuki Değişecek Anayasa paketine bakıldığında etnik bölücülüğü körükleyecek hiçbir madde ve cümle yoktur.

BDP ise Boykot stratejisi ile Güney doğuda ve doğunun belli bölgelerinde kendine tek rakip gördüğü AKP’nin o bölgede(CHP ve MHP o bölgelerde yok gibidir.) “Evet” oyunun çıkması siyasi olarak AKP’nin gücünü artıracağı hesabından o bölgede kısa ve orta vadeli bir hesap yaptığı gözlenmektedir.

Oysaki Demokratikleşme standartlarının artmasına neden olacak bu paket O bölgedeki sorunların çözümünde daha hukuka dayalı, yapısal, yapıcı çözümlerin oluşturulmasına katkı sağlayacaktır.

İlerleyen muhalefet parti stratejilerinin Anayasa paketinin içeriğinden daha çok, Halk oylamasını AK Partisinin 7 yıllık icraatının bir hesaplaşması gibi görülmesi Ak parti iktidarına karşı bir güvensizlik oylamasına dönüştürmek istendiği görülmektedir.

DİSK’in istenilen düzeyde olmasa bile sendikal haklarda iyileştirmesi noktasındaki hükümlere rağmen “hayır” demesi ilginçtir. Yıllarca 1980 anayasasını yerden yere vuran DİSK’in bu tutumunu anlamak zordur. Diğer STK’lar incelendiğinde de eski söylemleri ile çelişen birçok argümanla karşımıza çıktıklarını görüyoruz. Sizce daha önceleri söyledikleri düşünceler ne kadar gerçekçi ne kadar samimi.

Gözden kaçırılan bir gerçek var aslında. Ülkemizde insanlar eskiden sadece ekmek talep ederken şimdilerde hem ekmek, hem de daha özgür, daha demokratik, daha pozitif anlamda değişimi talep etmektedirler.

12 Eylül 2010 anayasa halk oylaması kısıtlı yapıcı değişikliklere rağmen, bundan sonra yapılacak olan değişikliklerin önünü açacaktır. Her şeyden önce vesayet anayasasının anti demokratik yaklaşımına bir nebze de olsa su serpecektir. Demokratikleşme adına güzel adımlar atılmış olacaktır. Daha kapsamlı bir anayasa yapabilineceğinin önündeki engellerin kalkması açısından da önemlidir..

Kaygı, korku politikaları üzerine oluşturulan kampanyalar bizim gibi ülkelerin kaderi olmamalı. Halkımız gerçek anlamda duygusal argümanlara itibar etmeden bu değişikliğin kendisine, ülkesine neler kazandıracağını iyice tarttıktan sonra bireysel tercihini yaparak vermelidir.

12 Eylül 2010 Halk oylamasının kabulü  Anadolu insanının önünü açacaktır. Yeni, daha demokratik bir ülkenin oluşumu için önemli bir kavşaktır.

Anayasada neler değiştiğini gösterir karşılaştırmalı tabloyu görüşlerinize sunuyorum.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASININ BAZI MADDELERİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ KARŞILAŞTIRMA TABLOSU

 

 

Sol sütundaki kırmızı ile yazılı bölümler, teklifte yer almayan/iptal edilmiş olan ibare ve/veya cümleleri; sağ sütunda mavi ile yazılı bölümler, mevcut anayasada yer almayan ilave edilmiş ibare ve/veya cümleleri; fonunda kırmızı renk ile gölgelendirilen ibareler ise Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği bölümleri göstermektedir.

 

 

1982 Anayasası

Teklif Metni

X. Kanun önünde eşitlik

Madde 10. – Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.

(Ek fıkra: 7/5/2004-5170/1 md.) Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür.

Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.

Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.

X. Kanun önünde eşitlik

Madde 10. – Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.

(Ek fıkra: 7/5/2004-5170/1 md.) Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz.

Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz.

Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.

Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.

A. Özel hayatın gizliliği

MADDE 20. – Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. (Mülga cümle: 3.10.2001-4709/5 md.)

(Değişik: 3.10.2001-4709/5 md.) Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak, usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin üstü, özel kâğıtları ve eşyası aranamaz ve bunlara el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar.

A. Özel hayatın gizliliği

MADDE 20. – Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. (Mülga cümle: 3.10.2001-4709/5 md.)

(Değişik: 3.10.2001-4709/5 md.) Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak, usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin üstü, özel kâğıtları ve eşyası aranamaz ve bunlara el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar.

Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir.

V. Yerleşme ve seyahat hürriyeti

MADDE 23. – Herkes, yerleşme ve seyahat hürriyetine sahiptir.

Yerleşme hürriyeti, suç işlenmesini önlemek, sosyal ve ekonomik gelişmeyi sağlamak, sağlıklı ve düzenli kentleşmeyi gerçekleştirmek ve kamu mallarını korumak;

Seyahat hürriyeti, suç soruşturma ve kovuşturması sebebiyle ve suç işlenmesini önlemek;

Amaçlarıyla kanunla sınırlanabilir.

(Değişik: 3.10.2001-4709/8 md.) Vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyeti, vatandaşlık ödevi ya da ceza soruşturması veya kovuşturması sebebiyle sınırlanabilir.

Vatandaş sınır dışı edilemez ve yurda girme hakkından yoksun bırakılamaz.

V. Yerleşme ve seyahat hürriyeti

MADDE 23. – Herkes, yerleşme ve seyahat hürriyetine sahiptir.

Yerleşme hürriyeti, suç işlenmesini önlemek, sosyal ve ekonomik gelişmeyi sağlamak, sağlıklı ve düzenli kentleşmeyi gerçekleştirmek ve kamu mallarını korumak;

Seyahat hürriyeti, suç soruşturma ve kovuşturması sebebiyle ve suç işlenmesini önlemek;

Amaçlarıyla kanunla sınırlanabilir.

Vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyeti, ancak suç soruşturması veya kovuşturması sebebiyle hâkim kararına bağlı olarak sınırlanabilir.

Vatandaş sınır dışı edilemez ve yurda girme hakkından yoksun bırakılamaz.

I. Ailenin korunması

MADDE 41. – (Değişik: 3.10.2001-4709/17 md.) Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır.

Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilâtı kurar.

I. Ailenin korunması ve çocuk hakları

MADDE 41. – (Değişik: 3.10.2001-4709/17 md.) Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır.

Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilâtı kurar.

Her çocuk, korunma ve bakımdan yararlanma, yüksek yararına açıkça aykırı olmadıkça, ana ve babasıyla kişisel ve doğrudan ilişki kurma ve sürdürme hakkına sahiptir.

Devlet, her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alır.

Önceki İçerikReferanduma Doğru -1
Sonraki İçerikAğla Makyavel Ağla