Asıl adı Osman İslâmoğlu idi. Batur, arkadaşlarının verdiği
bir unvandır; kahraman ve cesur anlamındadır.
1,85 boyunda, iri gövdeli bir insandı. Kısa ve kalın boynu,
siyah saçları, yarı kapalı denecek ölçüde kısık gözleri vardı. Kaşlarının arası
kırışıktı. Çok az konuşurdu.
1899 yılında Altay vilâyetindeki Köktogay bölgesinin
Öndirkara mevkiinde doğdu. Altay Kazaklarından Orta halli bir çiftçi olan İslâm
Beyin oğludur. Annesinin adı Ayça’dır. Göçebe Kazak hayatını yaşayarak büyüdü.
Dedesi din adamı idi. Küçük yaşta biniciliği ve avcılığı öğrendi. 12 yaşında
Kazak Türklerinin büyüklerinden Böke Batur’un himayesine girdi.
Böke Batur, Çinlilerle mücadelede yenilince Türkiye’ye
gitmek istemişse de Tibet’ten geçerken yakalanıp başı kesilerek öldürüldü.
Osman Beğ, 40 yaşına kadar doğduğu bölgede tarımla uğraşarak
geçimini sağladı.
1940 yılında Çin ve Rus askerleri yöre halkını boyun
eğdirmek için camilere baskınlar düzenleyip, Kur’an-ı Kerim’i yakarlar. Olayı
protesto eden halkı da “isyancı” diye tutuklarlar. Avcılıkla geçinen insanların
sadece tüfeklerini değil oklarını, bıçaklarını bile ellerinden alırlar.
Osman Beğ silahını vermeyerek dağda yaşamaya başlar. Yanına
ilk gidenler arkadaşı Süleyman ve büyük oğlu Şerdiman olur.
Çin ve Rus idareciler dağda avcılıkla geçinen grubun peşine
düşerler. Bu küçük grubun büyümesinden korkarlar. Nitekim korktukları başlarına
gelir. Osman Batur’un etrafı gittikçe kalabalıklaşır.
Zelebay Telci, Nurgocay Batur, Kâseyin Batır, Canım Han
Hacı, Süleyman Batır, Musa Mergen Aktepe, Sulibay, Ökürbay, Nogaybay, Ahid Hacı,
Halil Teyci, Karakul Zalin gibi efsane isimlerin başını çektiği bağımsızlık
hareketi oluşur. Mücadele, 1941 yılı Ekim’inden 1943 yılı Temmuz’una kadar
gerilla savaşı şeklinde devam eder.
İkinci Dünya Savaşı’nda Rusların başı Almanlarla, Çinlilerin
de Japonlarla derttedir. Bu nedenle Osman Batur ve arkadaşlarına fazla
ilişemezler. 22 Temmuz 1943’te Altaylar, Çinlilerden tamamen temizlenir.
Altay Türkleri artık bağımsızdır. Bulgun’da yapılan bir
törende Osman Batur, Altay Geçici Halk Cumhuriyeti Başkanlığına seçilir.
1944 – 1945 yıllarında, Tanrı Dağları’nın kuzeyindeki Doğu
Türkistan Kazak Türkleri’nin yaşadığı bölgeleri de Çin istilâsından kurtarır.
1945 yılının Ekim ayından 1947 yılının Şubat’ına kadar üç vilâyetten oluşan
Doğu Türkistan hükûmeti’nin askerî ve mülkî âmiri olarak Vâli sıfatıyla görev
yapar. O’nu, Şubat 1947’den Eylül 1949’a kadar Doğu Türkistan Cumhuriyeti
koalisyon hükûmetinin aslî üyesi olarak görüyoruz.
Ancak II. Dünya Savaşı bitince Komünist Çin ordusu bütün
gücüyle Altaylara saldırır.
1949 yılında Osman Batur daracık bir dağ bölgesinde
sıkıştırılır. Başlangıçta 30 bin savaşçısı olan kuvveti 1950’de 3-4 bine
inmişti. Son sığındığı yer Gez Kurt bölgesiydi.
Burada, dünya tarihinde bir ilk yaşanır. Osman Batur, kemend
kullanarak bir Çin uçağını düşürür.
1951 Şubat’ında komünistlerin yaptığı baskında kızı Azpay
esir edilir. Osman Batur, 200 kişilik kızıl ordu birliğini bir geçitte tek
başına pusuya düşürür. Çok sayıda komünist öldürür. Ancak Kamambal Dağı’nda
yakalanır.
Tung-Huang şehrine götürülür. El ve ayaklarına zincir
vurularak hapse atılır. Ağır bir işkenceden geçirilir. Bir atın üzerine
bindirilip “Türkistan’ı, Çinlilerden kurtaracağım diyen adamın hâline bakın”
diyerek sokak sokak dolaştırılır.
19 Nisan 1951 tarihinde “Devrim düşmanlığı suçundan idamına”
karar verilir.
Urumçi’ye getirirler. 29 Nisan 1951 tarihinde idamdan önce
klasik Çin yöntemleriyle işkenceden geçirirler. Etleri lime lime edilir.
Kolları kesilir. Kan kaybından ölmek üzereyken kurşunlayarak şehid ederler.
Komünist Çinliler bununla da yetinmezler, Osman Batur’un
ikinci hanımı Mamey, üç oğlu ve beş kızı da esir alınır. 18 yaşındaki kızı
Kabiyra ile 14 yaşındaki oğlu Baybolla, anneleri Mamey’in gözleri önünde
doğranarak şehid edilir. 11 yaşındaki oğlu Kariy ve 9 yaşındaki kızı Sapiyan,
20 metre derinliğindeki kuyuya diri diri atılır. Evlâtlarına yapılan bu zulme,
işkenceye ve katliama dayanamayan Mamey Hatun, aklını kaybetti ve olay yerinin
yakınındaki nehrin azgın sularına kendini atar.
Osman Batur’un; Şerdiman, Nimetullah ve Nebî isimli
oğulları, babalarının şehit edilmesinden sonra da bağımsızlık savaşına devam
ederler.
Alıntı: http://tarihistory.com/portreler/osman-batur/
KAO'dan haberdar olmak için epostanızı bırakın.